7 Mayıs 2024 Salı / 29 Sevval 1445

TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Yüksel: Cenevre Sözleşmelerindeki uluslararası insancıl hukuk kuralları ihlal edildi

TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarıyla, Birleşmiş Milletler (BM) Antlaşmasındaki kuvvet kullanma yasağının; sivillerin hedef alınmasıyla da Cenevre Sözleşmelerindeki uluslararası insancıl hukuk kurallarının ihlal edildiğini söyledi.

AA13 Ekim 2023 Cuma 11:36 - Güncelleme:
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Yüksel: Cenevre Sözleşmelerindeki uluslararası insancıl hukuk kuralları ihlal edildi

Yüksel, İsrail-Filistin çatışmasına ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

İsrail'in bugüne kadar uluslararası hukuka aykırı eylemlerini terk etmediğinin altını çizen Yüksel, İsrail'in bölgede bir statüko yaratmaya çalıştığını ifade etti.

Yüksel, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyinin, İsrail'in bugüne kadarki eylemleri karşısında sessiz kaldığına ve ABD'nin vetoya başvurması nedeniyle de bu konuda bağlayıcı kararlar alınmadığına dikkati çekti.

Bu hareketsizlik halinin, İsrail'in Gazze ablukasının altında yatan önemli desteklerden biri olduğunu aktaran Yüksel, İsrail hükümetinin, Gazze Şeridi'nin her yönden ablukaya alındığını ve içeriye insani yardım malzemelerinin dahi alınmayacağını açıkladığını hatırlattı.

- "BOMBALAMALAR, HEDEFLERİN DOĞRUDAN SİVİLLERİN YAŞADIĞI BİNALAR OLDUĞUNU GÖSTERİYOR"

Yüksel, Gazze'nin elektrik ve su altyapısının da kesildiğini anımsatarak, şöyle devam etti:

"İsrail, bunun yanı sıra iki gündür çok ciddi bir hava harekatı gerçekleştirmekte ve Gazze'de Hamas'a ait olduğunu ileri sürdüğü binaları bombalamaktadır. Fakat, çok sayıda sivilin hayatını kaybetmesine neden olan bu bombalamalar aslında hedeflerin birçoğunun doğrudan sivillerin yaşadığı binalar olduğunu göstermektedir. İsrail'in Gazze'ye yönelik ablukası ve saldırısı Birleşmiş Milletler Antlaşmasının 2. maddesi 4. fıkrasında yer alan kuvvet kullanma yasağının ihlalini teşkil ederken aynı zamanda sivilleri hedef alması nedeniyle de Cenevre Sözleşmelerinde yer alan uluslararası insancıl hukuk kurallarının ihlali anlamına gelmektedir. Nitekim, Filistin Dışişleri Bakanlığının, İsrail'in bu saldırılarda fosfor bombası kullandığı yönündeki iddiası ise sivil ölümlere ilişkin endişeleri ayrıca beslemektedir."

Filistin Sağlık Bakanlığının, İsrail'in saldırılarında kadın ve çocukların aralarında olduğu yüzlerce kişinin hayatını kaybettiğini ve binlerce kişinin yaralandığını açıkladığını ifade eden Yüksel, bunun olayın vahametini gözler önüne serdiğini belirtti.

Gazze'deki Sivil Savunma Müdürlüğünün ise bombalamalar neticesinde yıkılan binaların içerisinde çok sayıda sivilin olduğunu ve sivil savunma ekiplerinin yetersizliği nedeniyle can kaybının artabileceğini bildirdiğini aktaran Cüneyt Yüksel, bir an önce çatışmaların durdurulması gerektiğini kaydetti.

- "NİHAİ BARIŞI SAĞLAMAYA MATUF PLANLAR ÜZERİNE ÇALIŞILMALIDIR"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'la telefonda görüştüğünü anımsatan Yüksel, Erdoğan'ın ayrıca Katar başta olmak üzere diğer devletlerin devlet başkanları ile de görüştüğünü belirtti.

Filistin sorununun, 2023'te ortaya çıkmış bir sorun olmadığını vurgulayan Yüksel, şunları kaydetti:

"Artık günü kurtarmaya yönelik kısa süreli çözümler üzerine değil nihai barışı sağlamaya matuf ve tüm tarafların ikna olacağı planlar üzerine çalışılmalıdır. 1967 sınırlarında, Başkenti Kudüs olan, coğrafi bütünlüğe sahip, bağımsız, egemen bir Filistin Devleti kurulmadan bölgeye huzur gelmeyeceğine inanıyoruz. Bu noktada Türkiye, bugüne kadar olduğu kadar bugünden sonra da hem bölge ülkeleri nezdinde hem de başta İslam İşbirliği Teşkilatı ve Birleşmiş Milletler gibi uluslararası teşkilatlar nezdinde girişimlerini sürdürmeye ve sorunun çözümüne dair adımlar atmaya devam edecektir. Nitekim, Kudüs gibi Müslümanların ilk kıblesini ve diğer dinlerin önemli yapılarını barındıran bu topraklara yönelik derin hassasiyet duyulması bir yana, on yıllar içerisinde on binlerce sivilin çatışmalar nedeniyle öldürülmüş olması gerçeği karşısında uluslararası toplumun da bu sorunun çözümüne yönelik girişimlerde bulunma noktasında daha fazla sessiz kalmaya hakkı yoktur."