Aziz milletimizin İstanbul Boğazı'nın iki yakasını denizin altından birleştirme hayali, 1860 yılında Sultan Abdülmecid'in proje hazırlatmasıyla ilk kez bir hedefe dönüşmüştü.
Yaklaşık bir buçuk asır boyunca bu büyük hayal, kendisini hayata geçirecek güçlü ve kararlı bir iradeyi bekledi. Nihayet bu tarihi hayal, AK Parti ile gerçek oldu. İstanbul Boğazı'nın altından iki dev ulaşım projesini geçirmeyi başardık: Önce Marmaray, ardından da Avrasya Tüneli.
Her iki eser de teknolojinin ulaştığı noktayı liyakatli kadroların elinde en somut haliyle ortaya koymuştur.
Teknolojinin gücü, ideallerin inancıyla birleştiğinde başarı kaçınılmaz olur.
Marmaray, ters yöndeki iki akıntıya rağmen deniz yüzeyinin 60m altında inşa edilerek dünyanın en derin batırma tüp tüneli unvanıyla iki kıtayı birleştiren tek proje oldu.
Avrasya Tüneli ise iki kıtayı deniz tabanının da altından birleştiren, su yüzeyinden 106m derinlikte, 13.7m çapında, dünyanın ilk iki katlı karayolu tüneli olarak eşsiz bir mühendislik başarısına imza attı.
Büyük ve Güçlü Türkiye'nin nişanesi olan Avrasya Tüneli'nin temelini 26 Şubat 2011'de attık. 20 Aralık 2016'da ise tamamlayarak İstanbul'da yaşayan vatandaşlarımızın hizmetine sunduk. Böylece İstanbul'un güney aksındaki ulaşım mesafeleri yaklaşık 10km kısalarak Asya ile Avrupa arasındaki yolculuk 5 dakikaya indi.
Bu hafta 9. yılını tamamlayacak olan Avrasya Tüneli, hizmete girdiği ilk günden itibaren uluslararası saygın kuruluşlardan sayısız ödül aldı. İstanbul'a; kültürel mirasına sahip çıkan, doğal güzelliğini ve siluetini koruyan, ekolojik dengeyi gözeten, deniz yaşamına zarar vermeyen çevre dostu yapısıyla dünyaya örnek bir ulaşım altyapısı kazandırdık.
Dünya tünelciliğinde yeni bir çağ açan Avrasya Tüneli; tüm teknik güçlüklere rağmen planlanandan 8 ay önce tamamlandı. Deprem riskini giderecek özel tasarım sismik bilezikler kullanılarak depremin olumsuz etkileri ortadan kaldırıldı. Kazı sırasında sürekli değişen şartlar nedeniyle özel eğitimli dalgıçlar kullanılarak dünya literatüründe bir ilk gerçekleştirildi. Özellikleriyle bugüne kadar cesaret edilmemiş birçok projeye örnek olmuş; daha derine, daha büyük çapta, daha uzun tünellere öncülük etmiştir.
Avrasya Tüneli, kullanıcılarına günde ortalama 1 saat zaman tasarrufunun yanı sıra; daha az yakıt tüketimi, emisyon azalımı, trafik kazalarının azalması ve çevresel faydalarla milyarlarca lira tasarruf sağlıyor. Açıldığı günden bugüne sağladığı tasarruflarla yatırım maliyetinin iki katından fazla ülkemiz ekonomisine katkı sağlamıştır.
Proje, teknik özelliklerinin yanında finansal planlama açısından da örnek bir projedir. Tünelimiz yap-işlet-devret finansal yönteminde belirlenen günlük araç sayısının da üzerine çıkarak, günlük trafik garantisini istikrarlı bir şekilde aştı. Böylece yapım sırasında devletin cebinden bir kuruş çıkmadan hizmete açılan proje, tasarrufların dışında hazinemize ilave nakit akışı sağlayan proje haline geldi.
Bugüne kadar yüz milyonlarca aracın geçtiği Avrasya Tüneli; Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımız tarafından yapılıp İstanbul'a yeni bir ulaşım aksı kazandırılmıştır. Bakanlığımız son 23 yıldır İstanbul'a nefes aldıracak pek çok projeye imza atmıştır. Mevcut İBB yönetimi bu büyük hizmetlere uygun şehir içi projeler geliştirmek zorundadır. İstanbul Ulaşım Master Planı'nda bulunmasına rağmen son yıllarda bunları gerçekleştirecek iradeyi ve sorumluluğu İBB'de göremiyoruz.
2019'dan bu yana İstanbul'da her geçen gün artmakta olan ulaşım çilesi; mevcut İBB yönetimindeki kronik plansızlığın, akılsızlığın, vurdumduymazlığın, sorumsuzluğun yansımasıdır.
İstanbul'u yaşanabilir kılacak olan şey; akıllı, erişilebilir ve sürdürülebilir bir ulaşım vizyonunu hayata geçirecek siyasi iradedir.