30 Nisan 2024 Salı / 22 Ramazan 1445

Türk tiyatrosunun ‘Büyük Ağa’sı

Yaşayan en büyük tiyatro yazarı Turan Oflazoğlu’na saygı gecesi düzenlendi. Hürrem Sultan, Genç Osman, 4. Murat, Kösem Sultan ve daha pek çok oyunla Türk tiyatrosuna Osmanlı tarihini altın harflerle kazıyan Oflazoğlu “Ne yaptıysam dilimiz ve insanımız için yaptım” dedi.

24 Mart 2018 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Türk tiyatrosunun ‘Büyük Ağa’sı

Tiyatro yazarı, şair, çevirmen ve eleştirmen Turan Oflazoğlu için saygı gecesi düzenlendi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür Daire Başkanlığı ve Edebiyat Sanat ve Kültür Araştırmaları Derneği (ESKADER) tarafından gerçekleştirilen program, Fatih Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi’nde yapıldı.Oturum başkanlığını üstlenen gazeteci Bedir Acar, “Hürrem Sultan”, “Deli İbrahim”, “Genç Osman”, “4. Murat” gibi eserleri Türk tiyatrosuna kazandıran Turan Oflazoğlu’nu “III. Selim Kılıç ve Ney” oyunuyla tanıdığını söyledi. Oflazoğlu’nun oyunları sayesinde ders kitaplarından farklı bir Osmanlı dünyasına giriş yaptığını aktaran Acar, “Oflazoğlu benim için alternatif  tarih öğretmenidir” dedi. Acar, Oflazoğlu’nun Türk tiyatrosunda deniz feneri gibi yol gösterici oluğunu vurgulayarak, Devlet Tiyatroları envanterinde Oflazoğlu’nun 38 oyununun yer aldığını, bunların yaklaşık 15’inin hiç oynanmadığını kaydetti. Bunun bir utanç kaynağı olduğunu anlatan Acar, Anadolu insanının romanını yazan Tarık Buğra nasıl ki edebiyatımızın ‘Büyük Ağası’ ise Turan Oflazoğlu da evrensel tiyatro metinleriyle sahnelerimizin büyük ağasıdır’ şeklinde konuştu. 

EVRENSELİN PEŞİNDE

 Edebiyat tarihçisi ve yazar Prof. Dr. İnci Enginün de, Oflazoğlu’nun yazdığı bir oyunu ilk kez izlediğinde oyun metnine hayran olduğunu dile getirdi. Oflazoğlu’nun eserlerini topluca ele alan bir kitap yazmak istediğini ifade eden Enginün, şöyle devam etti: “Turan Oflazoğlu yarına kalacak 3-5 yazarımızın başındadır. Oflazoğlu kendisiyle görüşmek isteyenleri hiçbir zaman geri çevirmez ve onlara samimiyetle bilgilerini aktarır. Çevre ve güncel olaylarla ilgisi çoktur. Zira her gerçek yazar evrensele ulaşmayı hedefler. Tarihi konuları işlese de Oflazoğlu’nun oyunlarında mutlaka güncelle ilişkili bir taraf bulunur, tıpkı Shakespeare gibi. Çünkü aslında evrensel olan insandır ve Oflazoğlu da bu evrensel olan insanın peşindedir.”  

ÜLKÜ VE ÜSLUP SAHİBİ

Yönetmen ve dramaturg Hilmi Zafer Şahin de Turan Oflazoğlu’nun çağdaş Türk tiyatrosunun soylu isimleri arasında yer aldığının altını çizdi. Şahin, “O soylu yazarlar diliyle, tavrıyla, içeriğiyle Türk tiyatrosuna kimlik kazandıran, yazarlıktan başka düşleri olmayan insanlardır. Gündelik çıkarların, ideolojilerin, yaşam biçimlerinin karşılıkları değillerdir. Üslupları ve değerlendirmelerine baktığımızda bir ülkünün insanları olduklarını görürüz. Bu ülkünün en temel noktası da Türk tiyatrosunu yüceltmektir” diye konuştu. 

Programın sonunda kendi şiirlerini okuyan Turan Oflazoğlu’na, ESKADER Başkanı Şerif Aydemir tarafından çiçek takdim edildi.  

OFLAZOĞLU’NUN ELİNİ ÖPMELİYİZ

 

Panelde konuşan bir diğer isim olan oyuncu ve yönetmen Murat Demirbaş ise her milletin bir öyküsü olduğunu söyleyerek, “Tiyatronun konusunu tarihten alması, bir özellikten ziyade tiyatroyla ilgili bir kaygı ve Türk tiyatrosunun hangi temellerde şekilleneceği üzerine bir bakış açısıdır” dedi. “Shakespeare, konusunu kendi İngiliz tarihinden alarak onu evrensel bir tema içerisinde işlediği için Shakespeare olmuştur” diyen Demirbaş şöyle devam etti: “Goethe büyük bir şair olarak Alman ruhuna inanmış ve o ruhtan beslenerek yazdığı şiirler dünyada okunur hale gelmiştir. Biz, binlerce yıllık geçmişi olan, büyük devletler kuran bir millet olarak neden tarihimizden evrensel oyunlar üretmeyelim? İşte buna öncülük ettiği için Turan Oflazoğlu’nun elini öpmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.