29 Nisan 2024 Pazartesi / 21 Sevval 1445

Baki’nin kariyer planları, Fuzuli’nin aşk acısı

Kapı Yayınları Cevdet Kudret’in üç divan şairi hakkındaki ayrı incelemelerini Divan Şiirinde Üç Büyükler: Fuzuli Baki Nedim adıyla tek kitapta topladı.

MERT ÖKSÜZ10 Ağustos 2017 Perşembe 07:00 - Güncelleme:
Baki’nin kariyer planları, Fuzuli’nin aşk acısı

Yolda yürürken bir muhabir size mikrofonu uzatıp “Divan şiirinin en meşhur üç ismini sayar mısınız?” dese cevabınızın içinde Fuzuli, Baki ve Nedim’in bulunma ihtimali yüksek olacaktır. Farklı kişilik ve sanat anlayışındaki bu üç şair, divan edebiyatının zirvesinde haklı bir yere sahiptir. Bu nedenle onlar üstüne kitap hacminde pek çok inceleme vardır ve edebiyat okurları bu çalışmalara hep ilgi göstermiştir. İncelemelerin kimisi akademik amaçlar doğrultusunda hazırlanmış ve daha az kişiye hitap eden bir nitelik gösterirken kimisi de daha geniş kitlelere seslenir. Cevdet Kudret de (1947-1992) ilkin Nevzat Yesirgil müstearıyla sonraysa kendi adıyla geniş kitlelere hitap edebilecek antoloji niteliği de taşıyan çalışmalar hazırlamıştır. Geçen aylarda Kapı Yayınları Cevdet Kudret’in yukarıda sıraladığım üç divan şairi hakkındaki ayrı incelemelerini Divan Şiirinde Üç Büyükler: Fuzuli Baki Nedim adıyla tek kitapta topladı.

Daha önce ayrı ayrı yayımlanmış üç çalışma bu kitapta ana bölümler hâline getirilmiş. Bu ana bölümler şairlerin hayatı, sanatı ve eserlerine değinen alt bölümlere ayrılıyor. Birinci bölüm Fuzuli’den bahsediyor. “Hayatı” hakkında şairin çektiği sıkıntılardan söz eden ve genel okura yararlı gelebilecek ilgi çekici detaylar var. “Sanatı” kısmında Fuzuli’yi yorumlayan Cevdet Kudret, şairin ana çizgileriyle dindışı şiirler yazdığını iddia etmiş. (s. 32) Araştırmacı, bu iddiasına şairin bazı açıklamalarından dayanaklar getirmiş. Cevdet Kudret’in yorumu üstüne bir kez daha düşünmek gerektiğini söylemeliyim. Fuzuli’nin mutasavvıf olmadığını belirtmek daha isabetli bir tartışma iddiası olabilirdi. Fuzuli’nin şiirinin merkez direkleri olan aşk ve acı üstündeyse etraflıca durulmuş.

BULUŞÇULUK HEVESİ

İkinci bölüm Baki hakkında, önce şairin kariyer planları ve yükselişinden detaylıca söz açılmış. Baki’nin sanatı hakkındaysa onun divan şiirinde bir merhale olduğu belirlenmiş ve İstanbul şivesinin ilk denemelerini Baki’nin verdiği söylenmiş. Hep övmeler yok. Cevdet Kudret, Baki’deki buluşçuluk hevesinin onu hatalara sürüklediğini de iddia ediyor. “Eksik olmaz taze şeftalisi anın yaz ü kış” (s. 221) gibi dizelerde şiirsel bir tat görmüyor. Haklılık payı var. Baki’nin yukarıdakine benzeyen bazı dizelerine şiirsel kelimelerden uzak bir anlatım ve düzyazı söyleyişi hakimdir.

Son bölüm Nedim’e ayrılmış. Şaire dair geniş bilgi olmadığından hayatına yer veren bölüm kısa tutulmuş. Yine de çatıdan düşüp düşmediğine dair merak uyandırıcı görüşlere değinilmiş. Nedim’in “malumdur benim sühanım mahlas istemez/Fark eyler anı şehrimizin nüktedanları” dizesinin haklılığı ve şairin yenilikçiliği örneklerle saptanmış. Nedim’in günümüz yazı dili olan İstanbul Türkçesini şiir dilinde doğal bir akım hâline getirmesi güzelce belirlenmiş. Ayrıca şairin devri içinde nasıl değerlendirildiği, örneklerle göz önüne konmuş.

Divan Şiirinde Üç Büyükler, aynı zamanda bir antoloji. Her şair hakkındaki değerlendirmelerden sonra şiir örneklerine yer verilmiş. Şairlerin meşhur kaside ve gazellerine öncelik verilmiş. Sayfanın sol tarafında orijinal metin, sağ tarafındaysa günümüz Türkçesiyle yapılan söyleyiş bulunmakta. Günümüz diliyle yapılan söyleyişi anlaşılır ve öze sadık buldum. Bu kısım, divan şiirine yeni başlayan okurlar için kolay bir okumaya imkân veriyor.

REKABETÇİ BAKIŞ

Akademik incelemelerde derin ve dar bir içerik aranır. Örneğin divan şiirine dair hazırlanan akademik çalışmaların büyük kısmında tek bir divan üstünde durulur. Bunlardan alanın ilgilileri yararlanır genelde. Böyle çalışmaların yanında derin olmamasına rağmen farklı konuları kapsayan genişliğe sahip içerikler de yabana atılmamalıdır. Ansiklopediler çağı kapandıysa da geniş içerikler karşılaştırma imkânı verip kapsayıcı olurlar. Öte yandan konuyla daha az ilgilenmiş pek çok okur için bir başlangıç noktasına, kütüphaneye konacak bir başvuru kaynağına ihtiyaç vardır. Bu ihtiyaçlar ancak böyle kitaplarla giderilebilir. Kapı Yayınları’nın hazırladığı kitap akademik derinliği değil, geniş bir içeriği teklif ediyor. Ayrıca, antoloji niteliğiyle konuya merak duyanların işini kolaylaştırıyor. Okur, Fuzuli’nin aşkını, Baki’nin kariyer planlarını ve Nedim’in realist İstanbul tasvirlerini aynı kitapta okuma fırsatını buluyor.Böylece divan şiirinin üç büyük şairinin yaşamı, sanat anlayışı ve dizelerini takip edebiliyor.

Divan edebiyatı hakkındaki, en uzun soluklu tartışmalardan biri bu geleneğin halktan kopuk olup olmadığıdır. Divan şiirinin ve şairlerinin kendi halkları bir yana, günümüz halkından ne derece kopuk olup olmadığı da tartışılmalıdır. Cevdet Kudret’in bir araya getirilen bu incelemeleri belli bir literatürü geniş okur topluluklarına uygun biçimde sunarak divan şiirinin tanınmasına olanak sağlıyor. Okur, Türk şiirinin iyi dizelerini okurken geleneği şekillendiren meşhur şairleri tanıyor. “Hayatı” kısımlarında yer yer anı/roman keyfi var. Bununla beraber Cevdet Kudret görüşlerini alıntılara dayandırmaktan geri durmamış. Bu bakımdan önemli bir çalışma.

Kitabın “Divan Şiirinde Üç Büyükler” şeklindeki başlığını ise biraz ticari bulduğumu belirtmeliyim. Bunu yalnızca Kapı yayınlarına mal etmiyorum. Bu kitaplar ayrı ciltler hâlinde başka yayınevi tarafından yayımlandıklarında da aynı başlığa sahiplerdi. Kapı yayınları bu tutumu devam ettirmiş. Hem “Divan Şiiri” tanımını tartışmalı buluyorum, hem de “Üç Büyükler” dendiğinde rekabetçi bir hava canlanıyor zihnimde. Anladığım kadarıyla kitabın orijinal diline müdahale edilmemiş. “-maya/-mağa” gibi kullanımlara rastlanmasının nedeni bu. Bir iki yazım yanlışı dışında, kitabın dikkatlice hazırlandığı görülmekte.

Sonuç olarak Cevdet Kudret’in incelemesi edebiyat meraklıları için keyifli ve kolay bir okuma imkânı sunuyor. Kişisel kitaplıklarda bulunması gereken temel bir kaynak.