KİM NE OKUYOR?

Mehmet Şeker (Yazar-şair):

Son günlerde elimde Nusret Özcan’ın bir kitabı var: Sokak Sesleri. Çok zaman geçti, âniden aramızdan ayrılıp gitmesinin üzerinden.Özledikçe eskileri karıştırıyorum. Onun sesini duymuş gibi oluyorum. Heyecanıyla sükûneti, bilge yanıyla delişmenliği bir arada.

Herkes yaşar, gider. Yaşadıklarını yarına bırakmayı düşünen ve bunu gerçekleştiren pek azdır. Zaman hızla aktığı ve sosyal hayatımız neredeyse baş döndürücü şekilde değiştiği için, otuz kırk yıl öncesi, çok fazla geride kalmış gibi geliyor bize. Sanki üç asır evvelinden bahsediyoruz. Kayıtlardan anladığımız kadarıyla, eski zamanlarda değişim hızı daha yavaştı.

Nusret Özcan, bu kitabında eski İstanbul’u anlatıyor.

Çoğu bölümü yanımdaki masada yazıldı. Neredeyse tamamını çıkmadan okumuş, bazı kısımlarını kendi sesinden dinlemiştim.

Şimdi yine okuyorum ve aramızdan pek erken ayrılan Nusret Abimize rahmet diliyorum. Kıymeti bilinmeyen kaliteli bir yazar, gerçek bir dost. Sokak Sesleri de değişti bu şehrin.

İyi ki bu satırları yazmış. Yarına kalsın, unutulmasın diye. Olur ya, belki bir film bile çekilir.

SENEM GEZEROĞLU (YAZAR):

Uzunca bir süre sadece günümüz Türk öyküsü okudum ancak son zamanlarda hem farklı bakış kazanmak hem de çalışmalarımı çeşitlendirmek için dünya edebiyatı ve roman okuyorum. Bunlardan ikisi Kundera’nın Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği ve Yaşam Başka Yerde’si. İkincisinden kısaca bahsedeyim. Bu kitap, şiir yazarak yeni bir hayat kuran, yaşamın anlamını kelimelerde arayan şair Jaromil’in varoluş çabalarını anlatıyor. Çocukluk, aşk, cinsellik, savaş gibi temalar etrafında dönen kurguda aslında bir sanatçının kendini aramasını, kendine ait yeni bir dünya oluşturmasını ve hayatın anlamını o sonsuz evrende bulmasını okuyoruz. Hayata başka yerden bakan, baktığında ise orada olmayan bir adamın hikâyesi. Zaten yaşam başka yerde deyip o başka yere gittiğimizde yaşam yine bir başka yerde kalmıyor mu? Bilmiyoruz.

Üzerinde duracağım diğer kitaplar ise araştırma-inceleme-kurama dair. Berna Moran’ın Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış 1-2-3 isimli kitaplarına yeniden göz atıyorum. Hem yazdığım romana hem de yaptığım araştırmalara katkısı çok. 1. kitap Ahmet Mithat’tan Tanpınar’a, 2. kitap Sabahattin Ali’den Yusuf Atılgan’a, 3. kitap ise Sevgi Soysal’dan Bilge Karasu’ya kadar Türk romanını hem çağdaş-eleştirel bir yaklaşımla hem de sistemli bir şekilde ele alıyor. Benim açımdan en önemli özellikleri bu araştırmaların Türk romanına yeni bir bakış getirmesi, klasik incelemeden ziyade farklı yöntemler denemesi ve dili özenle kullanması. Her ne kadar şu sıralar okumasam da diğer başucu kitabım Edebiyat Kuramları ve Eleştiri’yi anmadan geçemeyeceğim.

BÜLENT ATA (YAZAR):

1. Yazın Sanatı ve Yaratıcı Yazarlık kitabı. Yazarı, Fahrenheit 451, Mars Yıllıkları kitapları ile bilinen ünlü bilim kurgu yazarı Ray Bradbury. Bu kitap yazamama hastalığına yakalanmışlar için iyi gelecek bir ilaç.

2. Öykü. Yazarı Robert McKee. Efsane bir kitap ve efsane bir yazar. McKee yüzlerce ödüllü senarist yetiştirmiş. Neredeyse her senaryo kitabının atıfta bulunduğu bir kaynak kitap. Sadece senarist değil, sektörde çalışan pek çok insan, yönetmenden yapımcısına bu kitabı okumuştur.

3. Yazarın Yolculuğu. Yazarı Christopher Vogler. Sadece bir senaryo kitabı gibi bakmak yanlış olur. Yazarın yazma içgüdüsünü besleyen kaynakları da ele alan, oldukça zengin bir eser. Mitolojiden, psikolojiye dek uzanıp meseleyi en derinden yakalamaya çalışarak keyifli bir okuma vaat ediyor. Sinema ve televizyon sektörünün dışında yazı ile ilgilenen herkesin ilgisini çekecek şeyler var kitapta.

4. Senaryo Kitabı.  Yazarı, Öktem Başol. Öktem Başol uzun yıllar Fransa’da yaşamış,sinema ve televizyon üzerine yüksek lisans, senaryo üzerine doktora yapmış bir akademisyen. Türkiye’ye döndükten sonra pek çok sinema filmi ve televizyon dizisinde danışmanlık yapmış. Bunların en bilineni Kurtlar Vadisi. Kitap bu alanda eğitim görenler için tam bir başucu eseri. Yerli bir bakış içermesi önemli.

5. Senaryo Yazımı. Yazarı, John Costello. Okuduğum kitaplar içinde en kolay okunan ve başlangıç düzeyinde senaryo ve sektör bilgisi veren bu kitap oldu. Bu alanda ilk okuyacağınız iki-üç kitaptan biri olabilir sanıyorum. Yazarın anlatım başarısının sebebi fazlalıkları atmayı iyi biliyor ve lafı uzatmayı sevmiyor.