Divan edebiyatıyla yakından ilgilenen bugüne kadar 8 kitabı olan Yazar İlyas Kayaokay, son çıkardığı Yûsuf-ı Meddâh adlı kitabı hakkında bilgiler verdi.
Titiz edebiyat araştırmalarının bir sonucu olarak hazırladığı kitapta Yûsuf-ı Meddâh'ın iki bilinmeyen mesnevisini okuyucuyla buluşturan Yazar İlyas Kayaokay, "Yûsuf-ı Meddâh, 14. Asrın gizemli ve tartışmalı şairlerinden biridir. Şahsiyeti ve eserlerine dair yapılan çalışmalar devam etmektedir. 2018 yılında, hemşerim olan Prof. Dr. Sadık YAZAR, yayımladığı bir makaleyle, daha evvel Erzurumlu Darir'e atfedilen Kıssa-i Yûsuf'un aslında Yûsuf-ı Meddâh'a ait olduğunu ispatladı. Biz de onun daha evvel literatüre geçmemiş hakkında bir çalışma yapılmamış bilinmeyen iki mesnevisini yayımladık.' dedi.
TOZLU RAFLARDA KEŞFEDİLMEYİ, GÜN YÜZÜNE
"Osmanlı'da roman işlevinde olan bu tür mesneviler, edebiyat ve kültür tarihimiz açısından son derece kıymetli ve önemlidir." diyen Yazar İlyas Kayaokay, şu ifadelere yer verdi, Yûsuf-ı Meddâh'ın aynı mecmuada bulunan 639 beyitlik Hikâyet-i Yemâme ve 402 beyitlik Sehâvet-i İmâm Alîadlı mesnevilerinin, konuları itibariyle Türk edebiyatındaki diğer tüm Hz. Ali cenk-nâmelerinden farklı ve orijinal metinler olduğunu müşahade ediyoruz. Özellikle Sehâvet-i İmâm Alî cenk-nâmesi bize göre çok ilginçtir.
KEŞFEDİLMEYİ BEKLEYEN ESERLER VAR
Zira Hz. Ali, bir âşıkın sevdiğiyle evlenebilmesi için kendi başını âşıka kayıtsız şartsız teslim etmek istemiştir. Allah, onun bu cömertliğine rıza göstermemiştir. Yine hikâyede gazaya giden sahabeler kendi içerisinde ekmek kavgasına girişmiştir. Yüzlerce manzum Hz. Ali cenk-nâmesi, menkıbesi okuyup inceledim böyle bir sahabe kavgasına hiçbir cenk-nâmede rastlayamadım. Tozlu raflarda keşfedilmeyi, gün yüzüne çıkarılmayı bekleyen nice eser bulunmaktadır."