1 Mayıs 2024 Çarşamba / 23 Sevval 1445

Asıl hayat çizgilerde, ruhta

Toplumun ana dinamiklerini yok sayarak yapılan değişimler zorla tesis edildiğinde de “durun kalabalıklar” diyen ve kitlelerin uyanışı ve hakkın hakim olması için fikir ve aksiyon cephesinde öncülük yapanlar hayatları pahasına da olsa meydanlara çıkmış, uyarmış, aslolana davet etmişlerdir kitleleri.

ŞEREF AKBABA2 Aralık 2022 Cuma 15:52 - Güncelleme:
Asıl hayat çizgilerde, ruhta

Her dâvanın, fikrin, hareketin, dahası hayatın öncüleri vardır. İşaret taşı olanlar bir yana, karanlığı aydınlatan meşaleler vardır. Bu birey için de, toplum için de geçerlidir. Bireyin beslendiği kaynak öncelikle aile, öğretmen, sosyal çevre ve akranlarıdır. Toplum hayatına hamledildiğinde işaret taşları ve öncülerdir. Bu, toplumu oluşturan bireyler için de geçerlidir. İnsanlık tarihinde peygamberler, bilim ve fikir insanları, kültür ve sanat alanında ürettikleri ile varlıklarını devam ettirenler ve manevi öncüler kalıcı eser ve tesirler bırakmış, fert ve toplumların değişim ve dönüşümlerinde etkin olmuşlardır.

Bu süreçte elbette bedeller ödenmiştir. Ulvi bir gaye ve yeryüzünde güzel ahlakı tesis için gönderilen peygamberlerin ve onların dâvasını sürdürenlerin çileli bir hayatları olmuştur.

Yukarıda zikrettiğimiz hususları haiz zevattan kimilerinin de, insanlığın hayrına adımlar atarken katlandıkları zorlukları hiçe sayarak, hayatları pahasına dahi olsa yollarına devam ettikleri malumdur.

Toplumların hayatında tarihi süreç içerisinde değişimlerin olması normaldir. Bunların genel kabul görmesi zor olsa da, benimsenmesi, toplumun hayatında yer edinmesi zaman alsa da, inancı ve kimliğine ters düşmedikçe zamanla hayatın içerisinde yerini aldığı da müşahede edilen bir gerçektir. Nitekim kimi toplumlarda teknolojinin transferinde bu zorluklar yaşanmış, kültürünü de beraberinde getirmesi hasebiyle bir mesafeli duruş ve direnç olmuştur.

Sosyal olayların seyri içerisinde, toplumun ana dinamiklerini yok sayarak yapılan değişimler zorla tesis edildiğinde de "durun kalabalıklar" diyen ve kitlelerin uyanışı ve hakkın hakim olması için fikir ve aksiyon cephesinde öncülük yapanlar hayatları pahasına da olsa meydanlara çıkmış, uyarmış, asl olana davet etmişlerdir kitleleri.

Diyerek meşaleyi yakan, hem fikir hem de aksiyon cihetinden inandığı dâva uğruna bir ömür mücadele eden, hapis yatan ve kendi döneminde olsun, sonraki zamanlarda olsun gençlik üzerinde kalıcı izler bırakan, yol açan, yön gösteren isimdir Üstad.

"Durun kalabalıklar, bu cadde çıkmaz sokak

Haykırsam kollarımı makas gibi açarak"

Haykırmış ve kollarını açmış, Anadolu'yu dolaşarak konferanslar vermiş, Tanzimat'la başlayan sürecin devamında siyasi ve kültürel değişime karşı çıkarak tenkit etmiş

"Anahtarı ceketimizin astarında kaybettik onu dışarda arıyoruz" betimlemesinden hareketle, ıskalanan dini, milli, kültürel ve ahlaki değerlerin yeniden inşası için öncülük etmiştir.

Komünizmin genç nesillerin zihinlerini iğfal ettiği yıllarda, dönem dönem kapatılan Büyük Doğu Dergisi'nin kapatıldığı haberi Sovyetler'in Türkçe yayın yapan radyosunun ilk haberi olmuştur. Buradan anlıyoruz ki onun kitleler üzerindeki etkisi sadece içeriyi değil, sınır ötesini de her zaman rahatsız etmiştir.

Necip Fazıl Kısakürek'in hayatı, dâva adamlığı ve eserleri üzerine gerek. Üniversitelerde akademik, gerekse bağımsız olarak sayısız inceleme, araştırma, biyografi(vs) eserler yazılmış ve yazılmaya da devam edecektir. Şunu ifade etmekte yarar var. Üstad sahadadır ancak; sanat, edebiyat ve düşünce alanında zirvelerde, yol göstericiliğine devam etmiştir. Hayatı, eserleri, mücadelesi ile bir bütün olarak bakmak doğru olanıdır.

Sultanü'ş-Şuara ne diyor;

"Anladım işi sanat Allah'ı aramakmış

Marifet bu, gerisi meğer çelik çomakmış"

Ve yine;

"Sanat önü kalabalık bir çeşmedir. Kimi bu çeşmenin bilek kalınlığında dökülen kevserile avuçlarını doldurup içer, kimi dolu avuçlardan fışkıran damlacıklarla dilini ıslatır, kimi çeşmenin yalağındaki artık sulara başını gömer, kimi de bu artık suların toprak üzerinde akan ve ayaklar altında ezilen bulanık ve çamurlu yollarına yüzükoyun kapanır."

Gençler için;

"'Kim var' diye seslenince, sağına ve soluna bakmadan fert fert 'ben varım' cevabını verici, her ferdi 'benim olmadığım yerde kimse yoktur!' fikrini besleyici bir dâva ahlâkına kaynak bir gençlik.."

Ve tariflerin tarifi;

"Hani o Müslüman ki, her güzele bedeldir;

İnsan defilesinde eskimez tek modeldir."

Ruhu şad olsun.