29 Nisan 2024 Pazartesi / 21 Sevval 1445

iş Kültür’den yaz bereketi

Yaz mevsimi yayıncılık açısından genellikle ‘ölü sezon’ olarak anılsa da İş Kültür, yaz rehavetine inat, klasiklerden, tarih ve edebiyata pek çok kitapla okurun peşini bırakmadı.

Tuna Açar15 Temmuz 2014 Salı 07:00 - Güncelleme:
iş Kültür’den yaz bereketi

İş Bankası Kültür Yayınları, yaz rehavetini kırmak istercesine, arka arkaya önemli kitaplar yayınlamaya devam ediyor. Yayınevi, yakın zamanda, ‘Hasan Ali Yücel Klasikler Dizisi’ dahilinde Shakespeare’den Dostoyevski’ye Tolstoy’dan Henri Bergson’a iz bırakan pek çok kitabı okurla buluşturmuştu.

Modern Klasikler Dizisi’nden Maksim Gorki’nin ‘Çocukluğum’, Mark Twain ‘Huckleberry Finn’in Maceraları’ da yine yakın zamanda okura ulaşan kitaplar oldu.

Yeni çıkanlara şöyle bir göz atacak olursak... Atmet Tetik imzalı ‘Teşkülat-ı Mahsusa Tarihi’ birinci cildiyle, Sina Akşin imzalı ‘Kısa 20. Yüzyıl Tarihi’, Goltz Paşa’nın ‘Makedonya Seyahatim’ ve Rupert Furneaux’un ‘Plevne Savunma Tanıklarının Kaleminden/Tuna Nehri Akmam Diyor’ adlı kitapları tarih meraklılarının ilgisini çekecek içerikte yapıtlar. Mehmet Alkan’ın hazırladığı ‘Yakın Türkiye Tarihi’nden Sayfalar’ adlı kitap ise 1937 doğumlu Prof. Dr. Sina Akşin’e armağan olarak yayınlandı. İlk baskısı 2011’de yapılan popüler romanlardan Alexander McCall Smith imzalı Bertie’nin Dünyası’nın da yine İş Bankası Kültür Yayınları etiketiyle okura ulaşan kitaplardan.

‘Vatan Olan Gurbet II’ Kenan Mortan ile Monelle Sarfati ortak çalışması. Kitap, Avustralya’ya işçi göçünün 45. yılına özel hazırlanmış ve bir göçmen ülkesi olan Avustralya’nın göçmen politikalarını da mercek altına alıyor.

Mehmet Fatih Uslu ve Fatih Altuğ’un birlikte yayına hazırladıkları ‘Tanzimat ve Edebiyat’ adlı 590 sayfalık hacimli çalışma ise Osmanlı İstanbulu’nda modern edebi kültürü ele alıyor. Osmanlı İmparatorluğunun son yüzyılı, kendi tarihsel toplumsal ve siyasal dinamikleriyle Batı dünyasının toplumsal, siyasal ve edebi modernliğinin etkileştiği bir dönem olarak her türlü ilgiyi hak ediyor. Zira bugün yaşadığımız kimlik bunalımlarının pek çoğu belki de o dönemlere uzanıyor. Bu dönemin Osmanlı toplumuna getirdikleri ve götürdüklerini kavramak için dikkate alınması gereken bir eser. Edebiyat cephesini bu kitapla gözden geçirirken, Ebru Boyar ve Kate Fleet’in ortak çalışması ‘Osmanlı İstanbul’unun Toplumsal Tarihi’ni de anmalı.

19. yüzyılın en özgün ve kışkırtıcı düşünürlerinden Arthur Schopenhauer’ın (1788-1860) hayatı ve düşüncelerine odaklanan kitap ise David Cartwriht imzalı ve Sibel Erduman çevirisi.

Ünlü Alman filozof Ernst Cassirer’in emeği ‘Rousse, Kant, Goethe’ birinci basımıyla okura göz kırpıyor. Mustafa Tüzel, çevirideki isim. Cassirer bu kitapta Avrupa düşünce tarihinin üç önemli figürünü birbirleriyle karşılaştırarak yorumlarken aynı zamanda 18. yüzyıl kültürünün temel meselelerine ve düşünce iklimine de ışık tutuyor.

Dilerseniz İş Bankası Kültür Yayınları koridorunda yol aldığımız bu kısa kitap turunda son sözü Genom’a söyletelim. Greg Gıbson imzalı ‘Son Sözü Genom Söyler’ adlı eser, ‘modern yaşam ile genlerimiz arasındaki çatışma bizi nasıl hasta eder’ gibi kışkırtıcı bir soru atıyor ortaya... Herkese iyi okumalar.