1 Mayıs 2024 Çarşamba / 23 Sevval 1445

Necip Fazıl ile Dokuz Yıl

Necip Fazıl Ödülleri'nin verileceği müjdesi ilk duyurulduğunda, ‘camia'da yaşanan sevince, heyecana bizzat şahidim. Edebiyat çevreleri uzun zaman bu müjdeli haberi konuştu… Meğer ne çok özleyiş, bekleyiş varmış. Tabi bu özleyiş sebepsiz değildi.

BEDİR ACAR2 Aralık 2022 Cuma 15:20 - Güncelleme:
Necip Fazıl ile Dokuz Yıl

Peki neydi Necip Fazıl Ödülleri'ni bunca değerli kılan?

Birincisi, onca edebiyat ödülünün arasında 'Şairler Sultanı'nın adına bir ödül olmayışının burukluğu...

İkincisi, Türkiye'deki ödül mekanizmasının belirli çevrelerin çarkları arasında sıkışıp kalmış olması...

Necip Fazıl Ödülleri'yle ne değişti?

En başta, adil ve cesur bir girişim olarak, edebiyat ve sanat dünyamıza yeni bir heyecanla birlikte demokratik bir tavır ve enerji geldi.

Bir başka deyişle, ödül mekanizmalarındaki kültürel, ideolojik, hegemonik, vesayetçi perde yırtılıp atıldı, 'sessiz gemilere ses' olundu.

2014'te 'Bismillah' deyip ilk adım atıldığında, kafalarda oluşan soru şuydu; acaba devamı gelir mi?

Kim bilir kaç defa karşılaştığım bu sorunun üzerinden dokuz yıl geçti; cevabı gün gibi ortada, kurumsallaşan bir titizlikle, Necip Fazıl Ödülleri yoluna devam ediyor.

Meslek hayatımın en güzel birikimlerinden biri de, mükafat alan isimlerle gerçekleştirdiğim röportajlar, yazılar oldu; acaba bu sene, sanat ve fikir dünyamızda iz bırakan hangi kıymetli isimlerle röportaj yapacaktım.

M. Fatih Andı, Turan Karataş, Hicabi Kırlangıç, Necip Tosun ve Ahmet Murat Özel'den oluşan Necip Fazıl Jüri Heyeti bu yıl Mehmet Can Doğan, Ayşegül Genç, Mustafa Özel, Elif Genç, Can Acer, Elçin İlyasoğlu Efendiyev ve İlhami Atalay'ı ödüle layık gördüler.

İlerleyen sayfalarda ödül sahibi isimlerle yaptığımız röportajları okuyacaksınız.

Hayal gibi duruyor ama bu seneki Saygı Ödülü'nün sahibi ressam İlhami Atalay'ın yabana atılmaması gereken bir teklifi var: 'Kuş bile sanatla kuruyor yuvasını. Kuşlar kadar da mı olamıyoruz? Türkiye savunma sanayiinde yaptığı hamleyi sanatta da yapmalı.'

Röportajları okuduğunuzda göreceksiniz; öyle ya da böyle, her birinin fikir serüveninde (nesillerin üstadı olarak) Necip Fazıl dokunuşları var.

Fikirleri, eserleri, şiirleri, yayınladığı dergiler ve konferansları ile dönemi kadar, sonraki kuşakları da etkilemiş olan 'Sulhanüşşüara' Necip Fazıl Kısakürek'in kültürel ve manevi mirasını gönderde tutmayı hedefleyen Necip Fazıl Ödülleri, ilk günden bu yana edebiyat/düşünce dünyasında önemli bir boşluğu doldurdu.

Dahası, hep belli kesimlerin lehine işleyen ödül mekanizmasını tersine çevirip, olması gerektiği üzere, adil ve cesur bir girişim olarak, edebiyat ve sanat dünyamızdaki yerini aldı.

Ödül alan isimler ve eserleri konuşuldu, medyada gündeme geldi, eserlerinin yeni baskıları yapıldı ve böylelikle, edebiyat camiasına mühim bir katkı sağlanmış oldu.

Şiirleriyle, romanlarıyla, araştırma eserleriyle düşünce atlasımızı zenginleştirip değer kazandıran ödül sahiplerini tebrik ediyoruz.

Necip Fazıl Ödülleri'yle nice yıllara...