29 Nisan 2024 Pazartesi / 21 Sevval 1445

Türk müziğinin ‘Gürses’iydi

14 yıl önce aramızdan ayrıldığında geriye çok kıymetli bir müzik mirası bırakan Yıldırım Gürses’i sanatçı eşi Ayla Gürses STAR okurları için yazdı: Yıldırım müzikte bir ummandı, etrafına ışık saçtı.

23 Ocak 2014 Perşembe 07:00 - Güncelleme:
Türk müziğinin ‘Gürses’iydi

İnsanlara yardım etmeyi çok seven biriydi Yıldırım. Sanatçıların haksızlığa uğradığını bilip bu hakları onlara geri kazandırmak için her zaman uğraştı. Zaten Mesam’ı da ekibi ile birlikte kurarak vermiş olduğu mücadeleyi bu kurumun ilk başkanı olarak devam ettirdi ve Türkiye’de telif haklarının oturmasını, beste ve guftekarların haklarının korunmasını sağladılar.

Yıldırım Gürses çok çabuk beste yapardı. Aksam ben uyurken duyardım çalıştığını. Sonra bana dinletmek istediğinde, ben ezberledim bile derdim çünkü beste o kadar güzel ve akılda kalıcı olurdu ki bir daha düzeltmesine gerek kalmazdı, zaten bu bestelerin güzelliğini tüm Türkiye’ye dinlettirerek ispat etti.

Yıldırım’ı kaybettikten sonra müziği bıraktım, müzik Yıldırım ile güzeldi ve zevkliydi.

‘Hanımefendi bakar mısınız!’

1964 senesinde ailemden gizli olarak TRT sınavına girdim. O zaman 17 yaşındaydım. İmtihanı birincilikle kazandım. Tam çıkarken karşımda birini gördüm. Yakaları kalkık bir pardösü giymişti. Yanımdaki hanıma bu kişinin kim olduğunu sordum. ‘Yıldırım mı, Yıldıray mı o isimde biri dedi’. Ben bu kişi ile evleneceğim dedim arkadaşıma, çünkü bir süre önce rüyamda gördüğüm kişi oydu ve rüyamda gördüğümde evleneceğim kişi bu olsun inşallah demiştim; oldu da. Sonra Yıldırım gelip imtihandan geçen herkesin elini sıktı, bana şöyle bir bakıp geçti, ben çok bozuldum, dışarıya çıktım, tam giderken arkamdan geldi. ‘Lütfen bir durur musunuz?’ dedi. ‘Neden duracak mışım’ dedim. ‘Ben sizi çok beğendim ve sizinle evlenmek istiyorum’ dedi. Biz kendi kendimize sözlendik. Annemlere söyleyince ‘Hadi hayırlısı’ dediler. Ben radyo imtihanına bambaşka şeyler için girmiştim. Yıldırım sahneye çıkmamı istemedi ben de saygı duyup tamam Yıldırım’cım dedim, hatta bir gün rahmetli Fahrettin Aslan, elinde para dolu kocaman bir çanta ile evimize geldi, gazinosunda çıkmamı teklif etti, ben kabul etmeyip yalnızca eşimle birlikte yapacağım müziği tercih ettiğimi söyledim.

Benim gurur abidem

Eşim Yıldırım Gürses ile her zaman gurur duydum ve duyacağım, o müzikteki bu umman bilgisini etrafındaki tüm müzisyenlere de her zaman öğretti ve yeni kuşaklara aktarmak için uğraştı. Zaten Yıldırım’ın bestelerinin her yerde okunması onu yaşatıyor, o asla bu eserlerle ve bu güzel sesi ile yok olmaz ve her zaman Türk halkının kalbinde yaşayacaktır.

Yıldırım Gürses, aramızdan ayrıldığı 2000 yılında geriye zengin bir repertuar bıraktı. Popüler olana teslim olmayan Gürses, Affetmem Asla Seni, Son Mektup, Bir Garip Yolcu, Eller Eller, Mevsimler Yas Tutup Çöller Ağlasın, Çal Kanunum Çal, Mazideki Aşk gibi şarkıların yanı sıra Arif Nihat Asya’nın Fetih Marşı isimli şiirini de yorumlayarak dillerden düşmemesini sağladı.

EMEL SAYIN konserinde ‘Yağdır Mevlam Su’ sürprizi

Türk sanat müziğinin usta bestekar ve yorumcusu Yıldırım Gürses doğumunun 76. yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Müdürlüğü tarafından düzenlenen programla anıldı. Önceki gece Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda gerçekleşen gecede Emel Sayın, birlikte yıllarca çalıştıkları Yıldırım Gürses’in şarkılarını okudu. Geceye Yıldırım Gürses’in eşi Ayla Gürses ve oğlu Bayazıt Gürses de katıldı. Konserin ilk bölümünde Elif Güreşçi ve Gökhan Sezen sahne aldı. Güreşçi ve Sezen’in ardından seyirci karşısına çıkan Emel Sayın, Yıldırım Gürses’in en sevilen eserlerini seslendirdi. Ünlü bestekârın yaptığı film müzikleri ile ilgili anılarını da anlatan Emel Sayın, Son Mektup, Bir Garip Yolcu, Sonbahar Rüzgârları gibi şarkıların pek çoğunu salonu dolduran seyircilerle birlikte söyledi. Seyircilerin özel isteği olan ‘Yağdır Mevlam Su’ adlı eseri de seslendiren Emel Sayın için asıl sürpriz ise konser bitiminde yağmur başladığını duyması oldu. GÜLCAN TEZCAN