Kamikaze ve balistik füze saldırısını 24'e değerlendiren uzmanlar: İran İsrail'in ekmeğine yağ sürdü

İran, 100'ü balistik füze olmak üzere yaklaşık 290 füze ve kamikaze insansız hava aracı (İHA) ile İsrail'e saldırdı. İran bazı askeri hedeflerin vurulduğunu, İsrail ise saldırıların çoğunun hava savunma sistemlerince önlendiğini ancak güneydeki bir askeri üsse füze isabet ettiğini açıklamıştı.

Deniz Uğur ile "24 Hafta Sonu" programına katılan uzmanlar, İran'ın İsrail saldırısına ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.

İran'ın ilk defa kendi toprağından İsrail'i hedef aldığına dikkat çeken Star Gazetesi Yazarı Coşkun Başbuğ, "Bu tiyatro yıllarca oynandı ve ilk defa İran sahaya çıktı. Kendi toprağından İsrail'i hedef alan bir saldırı gerçekleştirdi. Çünkü bu oyun artık her yerde görüldü. İsrail'in ordu diye sunduğu terörist yapının kara harekatı gibi bir sürece başlama ve ilerletme gibi ne cesareti, ne bilgisi, ne de yeteneği var. Bir avuç Kassam Tugayı kuzeyi dar etti. ABD'nin şu anda ana fikri buradaki bölgesel savaşı önlemek. Çünkü bölgesel diye çıkacak savaş saatler içesinde küresele dönüşür ve bu da ABD'nin altından kalkabileceği bir yük değil" ifadelerini kullandı.

Savunma Analisti Fatih Mehmet Küçük, "Balistik füzelerden 7 tanesinin isabet ettiğini İsrail açıkladı. Nevatim Hava Üssü'nün hasar aldığını İsrail kabul etti" dedi.

Akşam Gazetesi Yazarı Yusuf Alabarda, "İsrail içerisindeki muhalefeti takip ettiğimizde çok açık bir şekilde Netanyahu'yu küresel bir savaşı çıkartmak isteyecek çete olarak koalisyonu nitelendiriyor. Koalisyonun içerisinde çok karmaşık bir yapı var" değerlendirmesinde bulundu.

Demir Kubbe'nin hacklenmesi ne ilişkin Siber Güvenlik Uzmanı Osman Demircan Demir, "Demir Kubbe'nin tekrar hacklenmesi imkansız değil. Ama ilk hacklenme olayından sonra ciddi önlemler aldılar. Yapının tamamen bombalanmasının dışında hacklenme olasılığının çok düşük olacağını düşünüyorum. Bizim acilen bir şeyler geliştiriyor olmamız lazım. Geliştirmek de çok çözüm değil kullanıma tamamen sunuyor olmak gerekiyor" dedi.

İran'ın çok daha güçlü adım atabilecekken sadece beklentileri karşılamakla yetindiğini belirten Kocaeli Üni. Öğr. Üy. Prof. Dr. İrfan Kaya Ülger, "ABD yönetimi buradaki çatışmanın lokal kalmasını istiyor" dedi.

İran'ın dün gece itibariyle bölgede bir karşılığının olmadığını anlağını kaydeden Orta Doğu Uzmanı Haydar Oruç, ise "Orta Doğu'da belli kamplaşmalar olmuştu. Daha önceden dillendirdiğimiz ama sahada karşılığını bulmayan kamplaşmanın dün gece su üzerine çıktığını gördük. Mesela Ürdün'ün İsrail'e yönelik füzelerine önlenmesine izin vererek İran karşısında bir pozisyon aldığını gördük. Mısır'ın da Ürdün kadar olmasa da buna benzer bir pozisyon aldığını gördük" dedi.

5. Arap-İsrail savaşı iddialarına katılmadığını vurgulayan Oruç, "Çünkü işin içinde Araplar yok. Fars-İsrail savaşından bahsedebiliriz ama Arapların genel olarak İsrail'in karşısında durmadığını görüyoruz. Bunun İran'ın bölgedeki pozisyonunu tekrar gözden geçirmesi anlamında da bir ipucu vermesi gerekiyor. İran dün gece itibariyle bölgede bir karşılığının olmadığını anlamıştır. Her ne kadar Filistin ve Kudüs politikasını araçsallaştırmış olsa da İran, bunun bölge ülkeleri tarafından satın alınmadığını gördü. 1948'den beri geleneksel olarak Arapların İsrail'e karşı ortaya politikanın işlemediğini görüyoruz. Dün geceki saldırı İsrail'in pozisyonunu tatmin etmiş oldu. Gazze'deki soykırım politikalarıyla Batı ile açılan arası ve sonrası gelen tepkilerin ortadan kalktığını ve İsrail'in tekrar arkasında durmaya başladığını görüyoruz. Tabiri caizse İran bu saldırıyla İsrail'in ekmeğine yağ sürdü" dedi.