10 Mayıs 2024 Cuma / 3 Zilkade 1445

Tarihi bilinmeyen suda giden otomobiller

Kimse ilk amfibik otomobili kimin yaptığını bilmiyor gibi görünüyor, ama bilinen şey uygulanabilir yüzen otomobil yapma savaşı. O zamandan beri denizin dalgalı sularında gitmeye çalışan ama tam bir ticari felaket olan otomobillerden piyasada kalmadığını düşünüyorsanız yanlış düşünüyorsunuz. Çünkü dünya üzerinde hala satış yapan bir çok şirket yer alıyor.

star.com.tr / Çağatay Uğur28 Aralık 2018 Cuma 07:00 - Güncelleme:
Tarihi bilinmeyen suda giden otomobiller
DUKW (1942)
 
İlk kez 1942 yılında üretilen DUKW, İngiltere gibi suyla çevrili ülkelerde turist taşımak için büyük bir nimetti. 2. Dünya Savaşı sırasında arazi taşımacılığı için tasarlanan bu araç, 6 çeker sisteme sahipti. GMC askeri kamyonunun alt yapısına sahip olan bu aracın motoru ise sadece 91 beygir gücündeydi. Kendi ağırlığı 6 tondan fazla olan otomobilin 2300 kilogramlık bir taşıma kapasitesi bulunuyordu. 
 
Volkswagen Schwimmwagen (1942)
 
Resmi adı Tip 166 olarak bilinen Volkswagen’in Schwimmwagen, Volkswagen’in Beetle üzerinden türettiği askeri Kubelwagen’e dayanıyordu. Bu yüzden arkaya monte edilen 1131 cc’lik dört silindirli motor sadece 25 beygir güç üretiyordu. Başta 2. Dünya Savaşı’nda Alman ordusu Schwimmwagen, şimdiye kadar en çok üretilen amfibik otomobil. 14 bin adetten fazla üretildi ancak günümüzde bir kaçı hayatta.
 
Ampicic 770 (1661)
 
2. Dünya Savaşı sonrasında, en azından ticari anlamda yapılmış en başarılı amfibik otomobil olan Ampicic, 1965 yılına kadar üretildi. Neredeyse 4000 adet satılan otomobilin 1147 cc’lik Triumph motoru, aracın karada 110 km/s hıza denizde ise 7 deniz mili hıza ulaşmasını sağlıyordu.
 
VW Beetle
 
Malcolm Buchanan isimli adam, İrlanda’da dönüştürdüğü Beetle ile Isle of Man’den Cumberland’a 37 millik yolculuk yaptı. Bu otomobille sekiz saat süren yolculuk hakkında çok fazla bilgi bulunmuyor. İngiliz plaka kayıtlarına göre ise aracın 1972 yılında tescil ettirildiği ortaya çıkıyor. 
 
RMA Amphi Ranger (1985)
 
1985-1995 yılları arasında inşa edilen 4 tekerlekten çekişli RMA Amphi Ranger, başlangıcında dingil mesafesi oldukça kısa 2 kapılı bir arazi taşıtıydı. Sonrasında daha uzun dingil mesafesine sahip, 5 kapılı versiyona sahip olan otomobilin motorunu ise Ford üretiyordu. 2.0 litrelik dört silindirli motora sahip olan araca sonrasında 2.8 litrelik V6 motor takıldı. Karada yaklaşık 150 km/s hıza ulaşabilen bu aracın inanılmaz yüksek fiyatı nedeniyle neredeyse hiç satılmamış olması ise dikkat çekiyor.
 
Land Rover Discovery (1990)
 
Land Rover, 1990’da Discovery’i üretmeye başladığında büyük bir sıçrama yapmak istiyordu. Pazarlama ekibi ise bu konu hakkında detaylıca düşünmüş olacak ki, yelkenli yarışlarının yapıldığı gün suya bir Discovery indirdi ve saatlerce yüzmesini sağladı. 
 
Hobbycar (1992)
 
1992 yılında Paris Otomobil Fuarı’nda lanse edilen Hobbycar B612, ortasında yer alan dizel bir Peugeot motoruna sahipti. Üstü açık ve üstü kapalı hallerde satın alınabilen otomobilin, 4 çeker olması ise şaşırtıcıydı. Citroen’in hidropnömatik süspansiyonuna sahip olan otomobilin yüksekliği de ayarlanabiliyordu. Yüksek satış fiyatına sahip olan otomobilden sadece 52 adet üretildi. 
 
Lamborghini Countach (1995)
 
SeaRoadster adındaki özel şirket, standart otomobilleri amfibik otomobillere dönüşten bir şirket olarak yaşamını sürdürüyordu. Mike Ryan adındaki bu şirketin sahibi ise herkesi şaşırtacak bir otomobili suya indirdi. Dışı tamamen Lamborghini Countach kopyası olan otomobilin kalbinde ise 4.2 litrelik V8 Rover motoru bulunuyordu. İçindeki ve üzerindeki tüm parçaları Countach’tan alınan otomobilin hem deniz hem de yol performansı gerçekten etkileyiciydi. En son 2016 yılında eBay üzerinden satılan otomobilin son sahibinin kim olduğu ise bilinmiyor. 
 
Gibbs Aquada (2003)
 
Gibbs Aquada’nın 2003 yılında sahneye çıktığında en büyük avantajı Avrupa’daki tüm otomobil basınına test edilmiş olmasıydı. Gibbs Aquada sunduğu performans ile de dikkatleri üzerine çekiyordu. 2.5 litrelik Rover KV6 benzinli motora sahip olan bu otomobil, 175 beygir güce sahipti. Kara da 160 km/s hızın üzerine çıkabilen otomobilin suda ise 50 km/s üzerinde hız yapması herkesi şaşırtıyordu. 
 
Rinspeed Splash (2004)
 
Frank Rinderknecht, 1970’lerin sonunda tuning ve otomobil stili parçaları satmak için Rinspeed’i kurdu. 1990’lık yıllara gelindiğinde ise çok çılgın otomobil parçaları üretiyor ve bunlarla araçları daha hızlı hale getirebiliyordu. 2004 yılında ise Rinderknecht, su üzerinde kayarak ilerleyen ve hız yapabilen bir amfibik otomobil olan Splash modelini ortaya çıkarttı. Karbon kompozitlerden yapılan otomobilin altı ise hidrofor sistemi ile donatıldı ve su üzerinde 80 km/s hıza kadar hızlanması sağladı. 750 cc’lik turbo motora sahip olan otomobilin 140 beygirlik gücünü ise doğalgaz sağlıyordu. 
 
Dobbertin Hydrocar (2004)
 
Rick Dobbertin, 1990’ların ortalarında hem karada hem de denizde gidebilen araç üretmek istedi. Bunun için çalışmalar yapan Dobbertin, su ve kara da toplamda 50 bin km yol yaptı. Bu çalışma sonunda Dobbertin Hydrocar’ı üreten marka, bu fantastik araca, 770 beygir gücündeki V8 motor ve 4 ileri otomatik şanzıman kombinasyonunu ekledi. Karada 200 km/s hızın üstüne çıkabilen bu araç su üzerinde de 100 km/s hızın üzerine çıkabiliyordu. Günümüzde halen satışta olan bu araç 500 bin dolarlık fiyatı ile satılıyor. 
 
Dutton Sörf (2005)
 
Tim Dutton, 1970’lerde ve 1980’lerde tekne ekipmanları üretiyordu. Sonrasında ise amfibik otomobiller için kitler üreten bu marka, Ford Fiesta ve Suzuki Samurai modellerine kitler üretti. 2005 yılında ise Suzuki Jimny üzerinde çalışma yapan marka, bu kitleri çok uygun fiyata satışa sunuyor ve aracınızın amfibik olmasını sağlıyor.
 
Rinspeed Squba (2008)
 
Neden sadece suyun üzerinde gidesiniz ki? Rinspeed, denizlerin altını da keşfedebileceğiniz bir otomobil üretti. 2008 Cenevre Otomobil Fuarı’nda tanıtılan bu otomobil, Rinspeed’in kurucusu Frank Rinderknecht’in James Bond filmi olan The Spy Who Me Me’yi izledikten sonra ortaya çıkmış. Lotus Esprit üzerinden geliştirilen bu otomobil, karada 130 km/s hıza ulaşırken denizin altında 3.2 deniz mili hıza ulaşabiliyor. Tamamen elektrikli olan otomobilin içerisinde oksijen tankları da standart olarak bulunuyordu. 
 
Gibbs Humdinga (2012)
 
Aquada isimli aracını tanıttıktan yaklaşık 10 yıl sonra Gibbs firması bu sefer arazide rahatlıkla gidebilen bir otomobil ürettiklerini açıkladı. Yedi metreden daha uzun olan ve 370 beygirlik marin dizel motora sahip olan V8 motor ile ilerleyen otomobil, karada 120 denizde ise 50 km/s hıza çıkabiliyordu. 9 kişiye kadar taşıma kapasitesine sahip olan otomobilin lastikleri ise Gibbs Aquada da olduğu gibi içine çekiliyordu. 
 
Gibbs Quadski (2012)
 
Gibbs firması hızlı bir yükseliş istiyordu ve ardarda modelleri piyasaya sürmeye başlamıştı. Bu model bakıldığında bir jetski’den farksız görünüyordu ama karada da gidebiliyordu. 1.3 litre turbo motora sahip olan bu araç, 140 beygir güce sahipti. Aynı zamanda kayak seti de takılabilen bu araç, kar üzerinde de gidebiliyor. 
 
Watercar Panter (2013)
 
Watercar aslında 1999 yılında en hızlı amfibik otomobilin üretilmesi için yapılmış kişisel bir girişimdi. 2010 yılında gerçek hayata geçebilen bu otomobilin tam olarak bitmesi ise 2013 yılını buldu. Aracın kalbinde ise Corvette motoru bulunuyordu. Su üzerinde saatte 100 km/s hız yapabilen bu araç tabi ki satışa çıkarıldı. Dış görünüşünde bir Jeep’ten ilham alınan otomobilin, çelik şasisi oldukça dayanıklıydı. Dışında ise kompozit malzemeler kullanılan aracın tekerleklerine ise Honda’dan alınan 3.7 litrelik V6 VTEC bir motor güç iletiyor. Bu araç ve farklı kombinasyonları halen satışta.