29 Nisan 2024 Pazartesi / 21 Sevval 1445

Medeniyetler II. Abdülhamid’in torununa emanet

Anadolu medeniyetlerinin özelliklerinin tasarımlarda hayat bulduğu, bu yıl ikincisi yapılacak olan Medeniyetler Defilesi’nde bir de sürpriz var. Organizasyonu Sultan II. Abdülhamid’in torunu Nilhan Osmanoğlu sunacak. Genç ‘sultan’ ile konuştuk.

Hale Ceylan Barlas24 Mayıs 2014 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Medeniyetler II. Abdülhamid’in torununa emanet

Anadolu’nun tarihini, kültürel birikimini bir araya getirmek için düzenlenen Medeniyetler Defilesi’nin ikincisi 28 Mayıs çarşamba günü Yıldız Sarayı Şale Köşkü’nde gerçekleşecek. Organizasyonda tasarımcı Gülnur Güneş’in hazırladığı 30 parçalık bir koleksiyon sergilenecek. Koleksiyon, Anadolu medeniyetlerinden esinlenerek hazırlandı. Roma, Bizans, Hitit, Frig, Selçuklu, Osmanlı gibi medeniyetlerin özelliklerini tasarımlarda görebileceksiniz. Hatta bazı kostümlerde birden fazla medeniyetin özellikleri kullanıldı. Organizasyonu, Sultan  II. Abdülhamid’in beşinci kuşaktan torunu Nilhan Osmanoğlu sunacak. Osmanoğlu, Osmanlı’nın erkek üyelerinin Türkiye’ye dönüşü için çıkarılan 1974’deki aftan sonra Suriye’den İstanbul’a gelen Şehzade Orhan Osmanoğlu’nun kızı. Aynı zamanda Osmanlı Hanedan Ailesi’nde ‘sultan’ unvanı taşıyan 14 kişiden biri.

Üniversitede Halkla İlişkiler Bölümü’nü bitiren 27 yaşındaki Nilhan Osmanoğlu, aslında reklam yazarı ama şu an yaptığı iş çok farklı. Yeni kurduğu ‘Nilhan Sultan’ markasıyla bir ilke imza attı. Beş padişahın kullandığı orijinal tuğrayı, bir ürün üzerinde farklı şekilde tasarlayarak bunun patentini aldı. Osmanoğlu, artık tüm tasarımlarında ve markasından satışa çıkacak ürünlerde tuğrayı kullanacağını vurguluyor: “Markamı kurmamdaki en büyük etken Osmanlı kanı taşımayanların Osmanlı İmparatorluğu üzerinden para kazanmaları. Osmanlı’nın etinden sütünden herkes çok faydalandı. Bundan sonra insanların ecdanın kanını taşıyan birinden tasarım ürünler satın almaları daha doğru olacaktır. İşe giriş nedenimiz bu...”

Bir yandan markasıyla, bir yandan defile için çalışan Nilhan Osmanoğlu şu an altı aylık hamile. Bir de dokuz aylık bir kızı olan Osmanoğlu, bu kadar yoğunluğun arasında sunuculuk yapacağı için çok heyecanlı olduğunu söylüyor: “Medeniyetler Defilesi’nin sunuculuğunu yapmamı istediklerinde hemen kabul ettim, çünkü proje çok hoşuma gitmişti. Zaten daha önceden de sunuculuk eğitimi almıştım. Ama bu farklı bir iş. Sunuculuğu da sevdim. Bakarsınız bu işi devam ederim. O nedenle gelecek teklifleri değerlendirmeyi düşünüyorum.” Osmanoğlu, tasarımla da ilgili. ‘Bu organizasyonda olmasa da yakında ben de bir koleksiyon hazırlayacağım’ diyen sultan, daha sonra da bir defile yapmayı düşünüyor.

ŞEHZADEYİ BİZ Mİ ÖLDÜRDÜK!

Nilhan Osmanoğlu, sürgünü birebir yaşamayan ancak onun etkileriyle büyüyen bir aile üyesi. Osmanoğlu, zamanında ‘lala’ların yetiştirdiği babasından padişahların hayatını ve Osmanlı tarihini öğrendiğini söylüyor. “Belli bir terbiye içinde büyüdük” diyen Osmanoğlu, aile büyüklerinden duydukları kadarıyla saray protokollerini evlerinde uygulamaya çalıştıklarını da belirtiyor: “Osmanlı soyundan gelmek, ağır bir sorumluluk. Ben bu sorumluluğu yerine getirmeye çalışıyorum.”

Osmanlı’yı anlatan televizyon dizilerini de eleştiriyor Nilhan Osmanoğlu: “Şehzade Mustafa’nın öldürüldüğü bölüm, herkes bize küfür etti! Sanki biz öldürülmesine şahit olup olaylara engel olmamışız gibi bir durum oluştu.”

SARAYLARI ALMAYA KALKMADIK

Nilhan Osmanoğlu gibi Sultan II. Abdülhamid soyundan gelen hanedan ailesi üyeleri, padişahın kişisel mal varlıkları için veraset davası açmıştı. Osmanoğlu, bu davanın kamuoyuna yansıma biçiminden rahatsız, “Saraylara el koyacaklar” haberlerine üzüldüğünü söylüyor: “Böyle bir şey söz konusu değil. Biz sarayları almaya kalkmadık. Sadece Sultan Abdülhamid Han’ın Türkiye’nin her yerindeki şahsi malları için dava açtık. Aslında bu dava bir veraset davası. Etrafta o kadar çok ‘Şehzadeyim, sultanım, ben hanedan üyesiyim’ diye dolaşan insan var ki onların önünü kesmek için bu yola çıktık. Dava sonucunda zaten kim hanedan üyesi, kim değil belli olacak.”

Osmanlı’nın çinisi, Bizans’ın altın sırması

İkinci Medeniyetler Defilesi, Medyadoktoru Yapım firma yöneticisi Savaş Uğurlu tarafından düzenleniyor. Projenin danışmanı ise Nişantaşı Üniversitesi’nin akademisyenlerinden Sümeyra Merve İlbak. Defilenin bu topraklarda varolan pek çok kültüre dair bir çalışma olduğunu belirten İlbak “Bu ülkenin DNA’sında bulunan öğeleri harmanlayarak, yorumlayarak ortaya güncel bir iş çıkardık. Defilede hem kadın hem erkek kıyafetleri yer alacak. Anadolu medeniyetlerinden izler taşıyacak olan bu kıyafetlerin, orijinallerinden detaylar taşımak suretiyle, yeni ve modern bir özellikte olmasını amaçladık” diyor.

Projeye danışmanlık yapan Sümeyra Merve İlbak, moda tasarımcısı Gülnur Güneş’i de detaylar hakkında yönlendirdiğini söylüyor: “Her ne kadar kıyafetler modernize edilse de kendi dönemine çok aykırı bir hale gelmeden tasarlanmalıydı. Ayrıca medeniyetlerin özellikleri, kıyafetler aracılığıyla hayata geçirilirken, kullanılan kültürel öğenin özelliğini ve kalitesini kaybetmemesi için de gerekli yönlendirmelerde bulundum. Kumaş ve aksesuar seçiminde tasarım ekibimizle çalıştım. İşin ağırlıklı teorik kısmı benim sorumluluğumdaydı.”

DAVET GİYSİLERİ TASARLADIM

Moda tasarımcısı Gülnur Güneş ise Medeniyetler Defilesi için kadınlara özel 30 parçalık bir kreasyon hazırladığını söylüyor: “Osmanlı’nın çini desenini, Bizans’ta altın sırmaları ve mozaik gibi detayları kullanmayı tercih ettim. Daha çok haute couture kıyafetlerin yer aldığı koleksiyonda bir davette giyilebilecek parçalar bulabileceksiniz.”