29 Nisan 2024 Pazartesi / 21 Sevval 1445

Rotanızı ‘Sakin Şehir’lere çevirin

Fast Food’un yaygınlaşmasına karşı çıkanlar yerel yiyeceklerin önemini vurgulayan ‘Slow Food’ hareketi başlattı. Ardından bu yavaşlama şehirlere de yansıdı. Cittaslow’ yani ‘sakin şehirler’ doğdu.

Bahar Erdoğan30 Nisan 2017 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Rotanızı ‘Sakin Şehir’lere çevirin

‘Sakin Şehirler’, metropollerin boğuculuğuna inat geleneksel yaşam biçimlerini ısrarla koruyor. Buralarda hız değil, tam bir yavaşlık ve sükûnet hâkim. Haydi yol açık yola çıkın…

Hava güzelleşmeye ağaçlar çiçek açmaya başladı… Kısacası kış aylarının rehavetini üzerimizden atmanın tam sırası! İtalya’da başlayan ‘Cittaslow’ yani ‘sakin şehir’ hareketi günümüzde 30 ülkeye yayılmış durumda. Türkiye’de geleneksel yaşam ve üretim biçimlerini koruyan şehirlerin yer aldığı bu rotalara doğru yol almaya şehrin gürültüsünü, kirliliğini ve stresini geride bırakmaya ne dersiniz? ‘Evet’ dediğinizi duyar gibiyiz… Dünya listesine giren ‘sakin şehir’ler arasında ülkemizden tam 14 adres var. Biz içlerinden beş tanesini sizler için seçtik. 

Vize/Kırklareli

Kırklareli’nin bir ilçesi olan Vize, İstanbul’a 138 kilometre uzaklıkta. Bu bereketli ova, Trakyalı Astailerden bu yana başta Persler, Romalılar, Bizanslılar, Osmanlılar olmak üzere çeşitli uygarlıklara kucak açmış. Tarihte Bizye, Bizya, Bida, Biza, Vissa, Vizilli gibi isimlerle anılan ilçe merkezinin adının, zengin su kaynaklarından dolayı Yunan mitolojisinde kaynak perisi “Byzia”dan geldiği düşünülüyor. Dünyanın en büyük tarihi su yolunun Vize ile İstanbul arasında geç Roma dönemine ait 242 kilometrelik su yolu olduğu söylenir. Vize’de dünyaya gelmiş Yunan edebiyatçı Vizyenos’un, “Trakya’da birçok kasaba vardır fakat Vize kadar güzeli yoktur” demesi boşuna değil. Vize, doğal güzelliklerinin yanı sıra kültürel zenginlikleriyle de öne çıkıyor. Bu zenginliğin bir uzantısı olarak 2006’dan bu yana her yıl Vize Tarih ve Kültür Festivali düzenleniyor. Sokaklarında ıhlamur kokulu gezintiler vaat eden ve bu şifalı bitkiyle simgeleşen bu sakin şehrin gölgeli sokaklarında dolaşıp Çakıllı kasabasının sekiz asırlık çınarının altında bir ıhlamur çayı içmek, yerel lezzetlerden olan ısırgan otu çorbasından ve ıhlamur çiçeği balından tatmak gerekir. 

Taraklı / Sakarya

2011 yılında Cittaslow ağına katılan Taraklı Sakarya il merkezine 65 kilometre uzaklıkta. Burası aynı zamanda İstanbul ve Ankara’ya çok yakın. Etrafı dağlarla çevrili dar bir vadide kurulmuş olan bu kasabada, Osmanlı’nın ilk yerleşim yerlerinden biri ve tarihi evleri, çarsısı, çeşme ve hamamları bulunuyor.  Yani Osmanlı şehir dokusunun ve sivil mimarisinin çok iyi korunduğu yerlerden biri. Evliya Çelebi, ‘Seyahatnamesi’nde Taraklı için, “Kalesi viran bir biçimde olup bağlı bahçeli, akarsulu, bir dere içinde 500 kadar hanlı, evli, tahta ve kiremit örtülü şirin bir kasaba” diye bahsediyor. İlçede halkın şimşir kaşık ve tarak yapması nedeniyle ismi ilk önce ‘Yenice Taraklı’ olarak söylenir. Sonra bu isim zamanla halk dilinde ‘Taraklı’ olarak değişir. Taraklı’nın Arnavut kaldırımlı dar sokaklarında dolaşıp bir fetih nişanesi olarak dikildiği düşünülen 700 yıllık çınar ağacını görmeden, gölgesindeki çeşmenin 277 yıldır akan suyundan içmeden ve şehrin 19’uncu yüzyıl çehresinin bir görünüp bir kaybolduğuna tanıklık etmeden buradan ayrılmamak gerekir.

Halfeti / Şanlıurfa

Halfeti 2013’ten beri Cittaslow ağına üye olan Şanlıurfa’nın bir ilçesi. Halfeti’nin mimarisini kesme taştan, iki katlı ve bahçeli, yüzünü Fırat’a dönmüş evler oluşturuyor. Savaşan, Halfeti’nin terk edilmiş köylerinden biri. Etekleri suyun altına gömülmüş, sadece minaresi görünen camisiyle Halfeti’nin bir simgesi. Eski Memluk yerleşimi Çekem Mahallesi, Norhut Kilisesi, Kanterma Mezrası Hanı, Kanneci Konağı Halfeti’nin kültürel varlıkları arasında. Değirmendere kanyonu ve kanyon girişindeki ‘Halfeti’nin gerdanı’ denilen asma köprü de kültürel ve doğal değerlerinden. Bir de burası siyah gülün yetiştiği tek yer olarak kabul ediliyor. Söylenceye göre birbirlerine kavuşamayan iki âşık kendilerini Fırat’ın sularına bırakır ve bunun üzerine Halfeti’deki bütün kırmızı güller siyah açar. 

Yalvaç /Isparta

Yalvaç, Sultan Dağları’nın eteklerinde, Hoyran Gölü kıyısında kurulmuş 1096 metre yükseklikte Isparta’nın bir yerleşim yeri. Sultan Dağları’nın güney yamaçları boyunca uzanan düzlüklerde kurulan Antiokheia’nın kuruluş tarihi kesin bilinmiyor. Kentin en yüksek yerine inşa edilen Augustus Tapınağı, su kemerleri, stadium, Roma hamamı, Tiberius alanı, Ay Tanrısı Men adına yapılan Men Kutsal Alanı, Yalvaç’ın önemli kültürel varlıkları. Hoyran Gölü’nde bulunan Limenia Adası da tarihi eserlere ev sahipliği yapıyor. Kısaca bu coğrafyada doğa ile tarih iç içe yaşıyor.

Her şey 1980’li yıllarda İtalya’da başladı. Fast Food restoranların yaygınlaşmasına karşı çıkan bir grup insan yerel yiyeceklerin önemini vurgulayan ‘Slow Food’ hareketine hayat verdi. Ardından bu yavaşlama şehirlere de yansıdı. Cittaslow’ yani ‘sakin şehirler’ doğdu. İlk sakin şehir İtalya’daki Chianti oldu. Zamanla bu hareket uluslararası bir saygınlık kazanarak giderek artan büyük bir sivil toplum hareketine dönüştü. Sembolü ise doğanın en yavaş canlılarından olan salyangoz oldu.