30 Nisan 2024 Salı / 22 Ramazan 1445

ABD elçisi uyarıldı

ABD'nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone, Dışişleri Bakanlığı'ndaki temaslarını tamamlayarak bakanlık binasından ayrıldı.

7 Şubat 2013 Perşembe 07:00 - Güncelleme:
ABD elçisi uyarıldı
Görüşmede ağırlıklı olarak terörle mücadele konusunun ele alındığı, ancak Ricciardone'nin basına yansıyan son açıklamalarından duyulan rahatsızlığın da dile getirildiği öğrenildi.

Büyükelçi Ricciardone'nin Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ile yaptığı görüşme yaklaşık olarak 2 saat 15 dakika sürdü.

Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, görüşmede çok çeşitli konular ele alındı, ancak ağırlıklı olarak terörle mücadele ve bu konuda Türkiye ile ABD arasındaki işbirliği gündeme geldi.

Görüşmenin birçok konunun ele alınması sebebiyle uzun sürdüğünü vurgulayan diplomatik kaynaklar, terörle mücadelenin bütün boyutlarıyla en kapsamlı şekilde ele alındığını kaydetti.

Ricciardone'nin iki gün önce yaptığı ve basına yansıyan açıklamalarından duyulan rahatsızlığın da görüşme sırasında büyükelçinin dikkatine getirildiğini ifade eden kaynaklar, gerekli uyarının yapıldığını, bir büyükelçinin bu tür ifadelerde bulunmasının kabul edilemez olduğunun söylendiğini ve bunun bir daha tekrarlanmamasının beklendiğinin vurgulandığını belirtti.

ABD Büyükelçisi Ricciardone'den Hüseyin Çelik'e mektup

ABD'nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone'nin, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik'e bir mektup göndererek basına yansıyan açıklamalarının yanlış anlaşılmasından dolayı duyduğu üzüntüyü dile getirdiği öğrenildi.

Edinilen bilgiye göre, Büyükelçi Ricciardone bugün öğle saatlerinde, Dışişleri Bakanlığındaki temaslarından önce AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik'e bir mektup gönderdi. Mektupta, Ricciardone'nin birkaç gün önce çeşitli basın kuruluşu temsilcilerine yaptığı açıklamaların tam metni yer aldı.

Söz konusu mektubun, büyükelçinin açıklamalarının doğru anlaşılmasını sağlamayı amaçladığı ve bir özür mektubu olmadığı belirtilirken, Ricciardone'nin mektupta, medyada yer bulan açıklamalarının Çelik'in olumsuz tepkisini çekmesinden duyduğu üzüntüyü ifade ettiği kaydedildi.

Öte yandan, Ricciardone'nin bugün Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ile yaptığı görüşmede terörle mücadele konusunun gündeme geldiği, DHKP-C'nin yanı sıra diğer terör örgütlerine yönelik olarak Türkiye ile ABD arasında ve üçüncü ülkelerle nasıl bir işbirliği yapılabileceğinin ele alındığı belirtildi.

ERDOĞAN ‘ACEMİ BÜYÜKELÇİ’ DEMİŞTİ

Ocak 2011’de Ankara’daki görevine başlayan Ricciardone, sayısız kere Türkiye’nin iç işlerine müdahale anlamına gelebilecek açıklamalarda bulunmuştu.

18 Şubat 2011’de, Odatv’ye yapılan operasyonun ardından ABD’li büyükelçi, “İtiraf edeyim, anlamıyorum” demişti. Ricciardone’un bu sözlerine Başbakan Erdoğan tepki göstermiş ve şöyle konuşmuştu: “Maalesef bu yaygaraya hiç üzerine vazife olmadığı halde hariçten birileri de inanıyor ve görüş bildiriyor. Türkiye’yi tanımaz, bilmez, ne nedir, hangi yasa var hiç haberi olmaz. Çıkar orada hemen bir tuzağa gelir kalkar açıklama yapar. Dur ya önce bir sor nedir. Yargı hangi neticeye varacak, bunu bir öğren. İşte buna ‘acemi elçilik’ denir. Bunlar acemi” demişti. Başbakan’ın sert çıkışı üzerine Ricciardone, geri adım atmayacağını Diplomasi Muhabirleri

Derneği üyeleriyle yaptığı kahvaltılı basın toplantısında ifade etmişti:”İlkelerimiz söz konusu olduğunda geri adım atma ya da kayma yok. Biz basın özgürlüğü de dahil olmak üzere ifade özgürlüğünü şartsız destekliyoruz.”

BU SÖZLER KIZDIRDI

Ricciardone, Salı günü Büyükelçilik’te bir araya geldiği Ankara Temsilcilerine, tutuklu bulunan milletvekilleri ve komutanların “Neyle suçlandıklarını bilmedikleri” iddiasında bulunarak, “Çok uzun süredir hapiste olan milletvekilleri var, bazıları belirsiz suçlarla hapiste tutuluyorlar. Kendilerine ülkeyi koruma görevi verilen askeri liderler, sanki teröristmiş gibi hapisteler. Profesörler var. Eski YÖK Başkanı, hakkındaki 16 yıl önce görevdeyken yaptığı çalışmalarla ilgili belirsiz suçlamalarla demir parmaklıklar ardında tutuluyor. Eğer bir yargı sistemi bu sonuçları doğurursa Amerikan ve Avrupa Mahkemeleri’nin buna karşılık vermesi zor olur” demişti.