Erdoğan, Uzun Mehmet Camisi'nin açılışındaki konuşmasına, vatandaşları selamlayarak başladı.
İlk cuma namazını eda ettikleri caminin açılışının hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, camiyi inşa eden ve müteahhitliğini yüklenen Hasan Gürsoy ve ekibine teşekkür etti.
"Biz bu toprakları kanımızı dökerek üzerine inşa ettiğimiz istiklalimizin camilerimizden ezanlarını eksik etmeyen, semalarında bayrağımızı dalgalandırarak vatanımız kıldık. Fetih mirası olan Ayasofya'nın yeniden ibadete açılması işte bu bakımdan önemli ve anlamlıdır. İstanbul Büyük Çamlıca'da Anadolu yakasından boğazı selamlayan bir abide olarak inşa ettiğimiz camimiz, çağımızın mührü olarak nesiller boyunca milletimizi gururlandıracaktır. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi içinde inşa edilen Millet Camii ile Ulus'ta ibadete açılan Melike Sultan Camii de Ankara'da aynı misyonu yerine getiren abide eserlerdir. Geçtiğimiz hafta Taksim'de açılışını yaptığımız camimiz de İstanbul'un bu tarihi bölgesinde medeniyetimizin mührü olarak şehrimize hizmet verecektir."
Uzun Mehmet Camii'ni de aynı duygularla hizmete açtıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yaklaşık 12 bin metrekare alan üzerinde inşa edilen park ve yeşil alanlarıyla 34 bin metrekarelik bir alana yayılan bu eser kapalı alanında 6 bin açık alanında 7 bin 500 kişilik namaz kılma kapasitesine sahiptir." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, caminin mihrap cephesindeki hattı göstererek, "Şu 'Ya Allah' hattı da şehre ve adına yakışır şekille kömürle yazılmıştır. Buranın ismi Uzun Mehmet. Uzun Mehmet kim? Kömürü bulan, onun için de buranın adını Uzun Mehmet koyduk. Eğer biz bir yere bir isim veriyorsak onun bir anlamı var. İki asır önce sahilinde sadece tahta iskelesi bulunan bir koydan bugünkü Zonguldak'a uzanan süreçte kömürün nasıl önemli bir role sahip olduğunu en iyi bu şehrin insanları bilir." şeklinde konuştu.
Cumhuriyet döneminde vilayet statüsüne yükseltilen Zonguldak'ın emeğin ve üretimin şehri olarak milletin gönlündeki mümtaz yerini aldığını söyleyen Erdoğan, "Bu vesileyle bir kez daha asırlardır vatanları için canlarını seve seve feda eden aziz şehitlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyorum." dedi.
Erdoğan, Türk milletinin asırlardır bükülemeyen bileğinin her mücadeleden zaferle çıkmasını sağlayan gücünün gerisinde birliği, beraberliği, uhuvveti konusundaki kararlılığının var olduğunu söyledi.
Malazgirt Zaferi'nden 15 Temmuz'a kadar geçen bin yıla yakın süreçte çağlar değişse de Türk milletine karşı duyulan husumetin derinliği ve kullanılan araçların kirliliğinin hiç değişmediğini aktaran Erdoğan, "Şehadetleri dinin temeli olan ezanlardan rahatsızlık duyanlar, rengini şehitlerimizin kanından alan bayrağımıza tahammül edemeyenler, binlerce yıllık devlet geleneğimizle başa çıkamayanlar, milletimizin birliğine, beraberliğine saldırmaya başladılar. Bunun için cem olduğumuz, yani kardeşliğimizi pekiştirdiğimiz yerler olan camilerimizi dahi hedef almaktan çekinmiyorlar." diye konuştu.
"Müminler burada cem olurlar, burada bir olurlar, burada kardeş olurlar, burada beraber olurlar. Bizim bu birliğimizi bozamayacaklar. FETÖ'den PKK'ya kadar Türkiye düşmanlarının kullandığı ne kadar terör örgütü varsa önce camilerimize, milletimizin dinine, diyanetine, inancına saldırmıştır. Ne zaman hangi fırsatı bulsalar maalesef dini kurumlarımıza, Allah'ın ayetlerine saldıran bu nasipsizler, her zaman bu süreci devam ettirdiler. Aynı yolu takip eden kimi çevrelerin, yine camilerimiz ve milletimizin inancı üzerinden ülkemize operasyon çekmeye çalıştıklarını görüyoruz. Bölgemizdeki pek çok ülkeyi, icat ettikleri ve besleyip büyüttükleri sapkın akımlar üzerinden yıkımlara, acılara, kan ve gözyaşına boğanlar aynı oyunu Türkiye üzerinden oynamak için de çok uğraştılar. Dualarından din ü devleti ve mülk ü milleti eksik etmeyen milletimiz, hamdolsun bu fitnelerin hiçbirine geçit vermemiş, hepsini de bünyesinden söküp atmıştır. İşte bunun için camilerimize, orada okunan ezanın ruhundaki çağrıya, kıraat ettiğimiz Kur'an-ı Kerim'in bize gösterdiği istikamete, kıldığımız namazların ifade ettiği kardeşliğimize sıkı sıkıya sahip çıkmalıyız."
İstiklal Marşı'ndaki "Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli/ Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli." dizelerini anımsatan Erdoğan, "Peygamber Efendimizin yaptığı gibi, Allah'ın rızası dışında hiçbir ölçü tanımadan kendimiz ve tüm milletimiz için en iyisini, en hayırlısını, en doğrusunu isteyerek, birbirimize sıkı sıkıya sarılmalıyız. İstiklalimize göz dikenleri nasıl pişman ettiysek, aşımıza, işimize ekmeğimize, huzurumuza kastedenleri de aynı şekilde hüsrana uğratmak boynumuzun borcudur." ifadesini kullandı.
Erdoğan, Zonguldak'a "2023'e, 2053, 2071'e hazır mıyız? "Bir olacak mıyız, kardeş olacak mıyız, beraber olacak mıyız?" diye seslendi.
Camilerin, bin yıldır olduğu gibi bugün de bu mücadelenin manevi kaleleri ve en güçlü dayanışma merkezleri olarak milletin hizmetinde olmayı sürdüreceğini vurgulayan Erdoğan, "Türkiye, gücü ve sorumluluğu sadece kendi sınırlarından ibaret olmayan bir büyük ülke olarak, maziden atiye kurduğu köprüyü tahkim ederek hedeflerimize doğru yürümeye devam edecektir." dedi.
Zonguldaklı, Devrekliye olan inancını dile getiren Erdoğan, "Karadeniz Ereğli'sinde de benzeri bir müjde olabilir. Bugün inşallah Zonguldak'tan biliyorsunuz bir müjde vereceğiz, biraz sonra o müjdeyi de vereceğiz bunu televizyon programında açıklamıştım. Artık Zonguldak müjdelerin merkezi oldu ve bu duygularla Uzun Mehmet Camii'ni İnşa ederek ülkemize istikbalimizin timsali yeni bir eser daha kazandıran tüm hayırseverlerimize şahsım, milletim adına Allah kendilerinden razı olsun diyorum." diye konuştu.
Erdoğan, müteahhit firma Hasan Gürsoy ve ekibini bir kez daha tebrik eden ederek, caminin 19 ay gibi kısa bir sürede bu güzel eserin meydana geldiğini anlattı.
Açılışa katılan bir vatandaşın, "Seni çok seviyoruz" sözleri üzerine "Ben de sizi seviyorum." diyen Erdoğan, Uzun Mehmet Camisi'nde yapılacak duaların, edilecek ibadetlerin Hak katında kabul olması temennisinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın kıldırdığı cuma namazının ardından, camiye Kur'an-ı Kerim hediye etti.
Erdoğan, "Cumhurbaşkanlığının bir hatırası olarak 15-16'ncı yüzyıllarda, aslı bunun Topkapı Sarayında, Ahmet Karahisari'nin Kur'an-ı Kerim'idir. Hakikaten eşi benzeri olmayan bir Kur'an. Bu replikası inşallah camimizde bu açılışın hatırasına biz de bunu buraya hediye ediyoruz." dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş'ın duasının ardından kurdele kesimine geçildi. "Bu makaslar kimin elindeyse onda kalacak bugünün hatırasına" ifadesini kullanan Erdoğan, yanına çağırdığı çocuklar için de makas istedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnşallah Uzun Mehmet Camimiz ülkemizde daha birçok caminin açılmasına da vesile olsun diyoruz. Şimdi de inşallah hedef, Karadeniz Ereğli'de bulacağımız bir yerde inşallah bir cami inşa etmek." diye konuştu.
Açılışa, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, eski TBMM Başkanları, bazı milletvekilleri, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da katıldı.