Can: Dağdaki çobanın iradesi, profesörün iradesinden düşük değildir

Can, Iğdır'da düzenlenen 'Türkiye Başkanlık Sistemini Konuşuyor' adlı konferansa konuşmacı olarak katıldı. Osman Can, "Bir çözüm süreci var. Politikalar yapılıyor. Kanunlar çıkarılmaya çalışılıyor. Türkiye'de bu kan, bu şekilde devam ettiği sürece farklı etnik ve kültürleri arasında bu çatışma devam ettiği sürece, ülkenin enerjisi bir noktaya kadar gelip tıkanabilir. Allah korusun ülke bir noktadan sonra parçalanabilir. Bu topraklarda bir iç savaş meydana gelir." şeklinde konuştu.

Anayasa ve kanunların halkın iradesinin ürünü olmadığını ifade eden Can, şöyle devam etti: "Parlamenter sistem demokratik bir sistemdir. Siz sandığa gidersiniz, verdiğiniz oylarla devleti kendinize egemen kılarsınız. Türkiye'nin 100 yıllık tarihinde bunu görebilir misiniz? 1950-1960 dönemi hariç. Bunun dışında parlamentonun ülkeye hakim olduğu bir dönem yoktur. Olmadığı için Türkiye'de hiçbir zaman parlamenter sistem olmadı. Bu ülke parlamenter sistemi daha denemedi."

Yeni anayasayla vatandaşların iradesini istediklerini vurgulayan Osman Can, "Dağdaki çobanın iradesi diyoruz. Çünkü biz devleti egemen kılmak için uğraşıyoruz. Biz çok iyi biliyoruz ki dağdaki çobanın iradesi, merkezde siyaseti bilen profesör ve alim olanın iradesinden düşük değildir. Basit düşünür ama doğru karar verir. Zaten bütün provokasyonlara rağmen biz bu topraklarda kardeşçe yaşamayı sürdürdük. İşte bu kardeşliğin temelini egemen kılmamız gerekiyor. Türkiye yeni bir anayasa yapmak zorunda diyoruz. Sandığa gittiği zaman oy kullandığında onun iradesinin devlete egemen olmasını sağlamamız gerekiyor. Yeni anayasa yapmamız lazım. Bunun yolu da demokratik bir sistemden geçer." diye konuştu.

Can, milletin iradesinin egemen olduğu bir devlet inşa ettiklerini belirterek, şöyle devam etti: "Devlet var onun düzenini inşa ediyoruz. Yeni bir anayasa yapmakla kardeşliğimizi pekiştireceğiz. Kürt, Türk, Azeri, Şii, Sünni, bütün insanlar bu topraklarda kendi farklılıkları ile öz güven içerisinde alnı açık bir şekilde, kendisine ait hiçbir özellik nedeniyle utanç duymaksızın barış içerisinde yaşayacak. Bunu sağlayacağız. Bu topraklarda yaşayan herkes bu ülkenin bir parçasıdır. Hangi milleti dışarıda bırakırsanız kardeşliği o derece bozarsınız."