26 Nisan 2024 Cuma / 18 Sevval 1445

İçişleri Bakanı Soylu: PKK’nın üst düzey yöneticisi artık Türkiye’de yoktur

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 'DHKP-C diye bir şey vardı milletimizin başına musallat olmuşlardı. Hakim, savcı vurmuşlardı. İşgal etmişlerdi. Türkiye’nin neresinde olursa olsun bunların yöneticisi varsa ya ölüdür ya da tutukludur. PKK’nın üst düzey yöneticisi artık Türkiye’de yoktur' dedi.

AA18 Mart 2019 Pazartesi 07:00 - Güncelleme:
İçişleri Bakanı Soylu: PKK’nın üst düzey yöneticisi artık Türkiye’de yoktur

Soylu, Antalya'nın Aksu ilçesindeki Çalkaya Tapu Dağıtım Töreni'nde yaptığı konuşmada, bin 500 hektarlık bir alanı kapsayan ve 11 bin 726 parselin bulunduğu Çalkaya bölgesindeki kentsel dönüşümle ilgili bir meseleyi, herhangi bir mağduriyete meydan vermeden kanun ve hukuk çerçevesinde tatlıya bağladıklarını söyledi.

Bugün 30 bin vatandaşa tapularının dağıtılacağını dile getiren Soylu, geçen hafta da benzer bir olayı Aydın'da yaşadıklarını kaydetti.

Bugünün 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 104'üncü yıl dönümü olduğunu anımsatan Soylu, bu toprakların çocuklarının imanla, cesaretle, merhametle ve vicdanla, Batı'nın demirine, çeliğine, topuna, tüfeğine Çanakkale'de karşı koyduğunu kaydetti.

Çanakkale'nin, bugünün nesli için büyük bir nasihat olduğuna işaret eden Soylu, şunları söyledi:

"Eğer biz bu coğrafyada güçlü olmazsak, işin sonunun nereye varacağına dair bir ikazdır. Bugünün dünyası bilesiniz ki dünden daha merhametli değildir. Çok şükür, bugün güçlü bir ülkeyiz. Gücümüzü de paradan puldan değil, istikrarımızdan, vicdanımızdan ve kardeşliğimizden alıyoruz. İnşallah bunu sürdürdüğümüz müddetçe, tarihimize, maneviyatımıza, bin yıldır bu topraklarda Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle Zaza'sıyla, Alevi'siyle, Sünni'siyle nasıl bir arada yaşıyorsak, gelecekte de bunu devam ettirdiğimiz sürece bu gücümüz devam edecektir."

"TÜRKİYE ARTIK ENGELLEMELERDEN YORULDU"

Türkiye'nin bugün kendi silahını, helikopterini, insansız hava aracını üreten, modern şehir hastaneleriyle, havaalanlarıyla, her ilde birer ikişer bulunan üniversiteleriyle, gelişmiş ulaştırma ve iletişim altyapısıyla geleceğe umutla bakan bir ülke olduğuna işaret eden Soylu, bu nedenle de Türkiye'nin bugüne kadar çeşitli engellemelerle karşı karşıya kaldığını kaydetti.

PKK terörü, sağ-sol kavgaları, darbeler, 15 Temmuz darbe girişimi olaylarının aynı hedefe yönelik gerçekleştirildiğini anlatan Soylu, şunları söyledi:

"Çanakkale'den sadece bir zafer değil, aynı zamanda 'Çanakkale ruhu' miras kalmıştır. 15 Temmuz gecesi bizi meydanlara indiren uçaklara tanklara aldırmadan ülkemize sahip çıkmamızı sağlayan bu ruhtur. Evlatlarımızı PKK'yı bitirmek için eksi 30 derece soğukta, 3-5 metre karla kaplı dağlarda gezdiren işte o ruhtur. İş insanlarımıza, sanayicimize yatırım yaptıran, 'yerli ve milli' dedirten işte o ruhtur. Türkiye'yi bugün dünyanın en çok insani yardım yapan ülkesi haline getiren işte yine o ruhtur."

Türkiye'nin artık darbelerden, ekonomik saldırılardan, ihanetlerden yorulduğunu dile getiren Soylu, polis arabasına benzin koyabilecek gücü olmayan bir ülkeden bugünlere gelindiğini söyledi. Hastanelerde 5 dakika doktorun yüzünü görebilmenin bir mucize olduğu dönemlerin yaşandığını anlatan Soylu, "Emekli maaşını ödeyemediği için IMF kapılarında süründü. Öyle günlerden bugünlere geldik. Terörle mücadele edeceğiz, 'tankını ben veriyorum, buraya giremezsiniz, helikopterini ben veriyorum, şunu yapamazsın' dediği günlerden bugünlere geldik. Birileri laf söyler, laf üretir ama bu millet laf üretene değil, iş yapana, samimi olana, hizmetkar olana bakar." diye konuştu.

Türkiye'nin terörle, anarşiyle, laik-dindar, Türk-Kürt, Alevi-Sünni, başı açık-örtülü, sağcı-solcu kavgalarıyla terbiye edilmeye çalışıldığını anlatan Soylu, Gezi olaylarıyla da Türkiye'ye zarar verilmeye çalışıldığını kaydetti.

Türkiye'nin yıllardır boynu bükük bir ülke olarak görülmek istendiğini dile getiren Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yıllardan beri yapmadıkları kalmadı bize, 17-25 Aralık, 6-7 Ekim, en son o Amerikan uşağının Pensilvanya'daki şarlatanın darbe girişimi, bizi başka yerlere peşkeş çekmek için yaptıkları. Bitti mi zannediyorsunuz. Hayır bitmedi. Irak'ın kuzeyinde devlet kurmak istediler, Afrin'de terör merkezi oluşturmak istediler. Araya bir hat çekip, Türkiye'ye Orta Doğu'dan, Türkiye güneyinden ayırmak istediler, bizi kendi ülkemizde sıkıştırmak istediler. Bitti mi, hayır bitmedi. Dolar saldırılarıyla, döviz operasyonlarıyla 'acaba iktidarı zayıflatabilir miyiz, hükümetle milletin arasını açabilir miyiz' dertleri bu. Önümüzde 4,5 yıl seçimsiz bir dönem var, 50 yıldan beri bu ülkede 4,5 yıl seçim olmayan hiçbir dönem olmadı."

"YÜZDÜK YÜZDÜK SONUNA GELDİK"

Türkiye'nin büyümesinin istenmediğini dile getiren Soylu, ülkeye nefes aldırmadıklarını kaydetti. Şimdi Türkiye'nin önüne yeni bir tezgah sunulduğunu ifade eden Soylu, şu değerlendirmede bulundu:

"Türkiye, 4,5 yılda huzur içinde olmasın, zenginleşmesin, yarınlarına güçlü bakmasın, kuvvetli olmasın, terörün kökünü kazımasın, etrafındaki coğrafyaya güçlü olup, barış ve huzur veremesin diye çalışıyorlar. On yıllardır yaptıkları tezgahı bugünlerde devam ettirmeye çalışıyorlar. Biz niye 2009'da MHP ile ittifak kurmadık, niye 2014'te kurmadık da bugün kuruyoruz. Derdimiz sadece bir belediye başkanını kazanmak mı? Sadece bu değil. Türkiye'nin üzerine geliyorlar. Tarihi bir fırsat yakaladık, yüzdük yüzdük, sonuna geldik. Yıllardan beri her kafamızı çıkardığımızda yukarıdan aşağıya basıyorlar. Avrupa'dan, Amerika'dan kuşatıyorlar, etrafımızdaki coğrafyadan kuşatıyorlar. Az buçuk güç kaybedelim, bizi bir kaşık suda boğacaklar. Bu coğrafya herkesin gözünü diktiği bir coğrafyadır."

"TERÖRİST CENAZESİNE KİMSENİN GİTMESİNE İZİN VERMEYİZ" 

Kendisinin sert konuştuğu yönünde eleştirildiğini aktaran Soylu, şunları söyledi:

"Kadın çıkıp diyecek ki 'PKK’ya PYD’ye sırtımızı dayıyoruz', ne yapacağız sırtını mı sıvazlayacağız. Demek sen PKK'ya sırtını dayadın bizi tehdit ediyorsun ha. Sana şimdi 4 duvar verdik istediğin duvara daya. Hangisine istersen. Yıllardır bu ülkenin kardeşlerini birbirinden ayırmak için tezgaha getirmeye çalışıyorlar. Şimdi aynısını yapmaya çalışıyorlar. 'Kürdistan'da biz kazanacağız Batı'da AKP ve MHP’ye kaybettireceğiz. İstanbul'da, Ankara'da orada verilen oylar Eruh'a Cizre'ye güç olup selam verecek.' Böyle bir bölücülük var mı? Yıllardır Doğu ve Güneydoğu'yu mağdur edenler. PKK'dan içeri girmiş bir terörist kendini cezaevinde astı. Bütün HDP'li vekiller bir araya gelmişler, bunu oraya defnedecekler. Biz terörist cenazesine kimsenin gitmesine izin vermeyiz. Hep bizi birbirimize düşürmeye çalışıyorlar."

Teröristlerin kökünü kazıdıklarını, tarihin en büyük cezasını verdiklerini dile getiren Süleyman Soylu, "2 yılda 3 bin 333 teröristi etkisiz hale getirdik." dedi.

"KILIÇDAROĞLU, KAOS OLUŞTURACAK FİTNE TOHUMU EDİYOR"

Bugün PKK'lıların belediye meclis üyeliğine yazıldığını aktaran Soylu, şu değerlendirmede bulundu:

"299 PKK'lı ve HDP'liyi belediye meclis üyeliğine yazdılar. İnkar ediyorlar mı? Hayır. Sezai Temelli diye bir adam var. Adamın yüzünde meymenet yok. Diyor ki, 'Süleyman Soylu eksik söyledi. 300'ün üzerinde yazdık'. Antalya’da da var bundan. PKK için evinde uyuşturucu ekip diken ve bunun gelirlerini PKK’ya gönderen, PKK için iş adamlarından haraç alan, aynı zamanda Apo'nun serbest kalması için eylem yapan, avukatlıklarını yapan. Benim görevim yangın söndürmek değil. Ben önce tedbiri almalıyım. Vatandaşa doğruyu anlatıyorum. Belediyelerimizde şehitlerin isimleri sokaklara ya da yapılan hizmetlere veriliyor. O zaman ne olacak belediye meclisinde parmak kaldırıp diyecekler ki 'bizim de Sur'da ölen bir teröristimiz vardı, onun ismini şuraya verelim' diyecekler."

Soylu, böyle bir durumda belediye meclislerinde, Anadolu'da her yerde kaos olacağını vurgulayarak şunları kaydetti:

"Önümüzdeki 4 buçuk yılda kaos oluşturacak bir fitne tohumu ekiyor Kılıçdaroğlu. Adıyaman’da Saadet Partisini vermişler PKK’lıya. Aynen öyle. Birlikte çalışıyorlar. Bir sözleşme yapmışlar. Yüzünde meymenet olmayan adam (Sezai Temelli) milletin yüzüne bakarak söyledi. 'Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş kazanacaksa bizden dolayı kazanacak. Biz alacağımızı seçimden sonra alacağız.' Bu senedi siz kiminle imzaladınız. Gazilerle mi, şehitlerle mi? Bu senedi kimin imzaladığı belli. Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, FETÖ şarlatanı, PKK, Kandil imzaladı. Bunlara 31 Mart'ta öyle bir imza atın ki milletin imzasını görsünler. DHKP-C diye bir şey vardı milletimizin başına musallat olmuşlardı. Hakim, savcı vurmuşlardı. İşgal etmişlerdi. Türkiye’nin neresinde olursa olsun bunların yöneticisi varsa ya ölüdür ya da tutukludur. PKK’nın üst düzey yöneticisi artık Türkiye’de yoktur."