5 Mayıs 2024 Pazar / 27 Sevval 1445

İlhan Selçuk’u FETÖ öldürdü

Cumhuriyet gazetesi davasında tanık olan gazetenin eski yazarı Faraç, “İlhan Selçuk’u cemaat öldürdü. Cumhuriyet gazetesi ile Fetullahçıların kol kola girdiklerini gördüm. Can Dündar getirildi iş bitti” diye konuştu.

10 Mart 2018 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
İlhan Selçuk’u FETÖ öldürdü

Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarları hakkında, “PKK/KCK, FETÖ/PDY ve DHKP/C’ye müzahir oldukları” iddiasına ilişkin firari sanıklar gazetenin eski genel yayın yönetmeni Can Dündar ve İlhan Tanır ile aralarında Akın Atalay, Ahmet Şık’ın da bulunduğu 4’ü tutuklu 20 sanığın yargılandığı davada tanıklar dinlendi. İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi karşısındaki binada görülen duruşmada tanık olarak dinlenilen  Mehmet Faraç, 18 yaşında işe başladığı Cumhuriyet gazetesinde 26 yıl çalıştığını söyledi. Mehmet Fehmi Kubilay’ın şehit edilişinin yıl dönümünde köşe yazısı yazdığını, bu yazının Cumhuriyet gazetesinde sansürlendiğini ve bunun sonucunda tazminatsız şekilde işten çıkarıldığını savunan Faraç, “İlhan Selçuk ağabeyimizin vefatı sonrasında oluşan ideolojik yapı beni kadronun dışına attı. 2010 yılında burada yargılananların talimatıyla işten çıkarıldım” diye konuştu.    

PKK MEFTUNU OLDU

Cumhuriyet gazetesine 26 yıl emek verdiğini, PKK, Hizbullah gibi terör örgütleriyle mücadele ettiğini belirten Faraç, şöyle devam etti: “Çocukları, ailesi tehdit edilmiş biri olarak, gericilerin şehit ettiği Kubilay ile ilgili yazı yazdığım için kapının önüne kondum. İlhan Selçuk’un vefatının ardından gazetede ‘düşünce özgürlüğü’ diye bir şey kalmamıştır. Vefatının ardından gazetenin adı ‘2. Cumhuriyet’ olmuştur. İlhan Selçuk’un vefatı aydınlanmanın kapatıldığı gündü. Cumhuriyet gazetesi bugüne kadar yazarlarıyla var oldu, haberleriyle var olmadı.”  Tanık Faraç, Uğur Mumcu, Bahriye Üçok ve Ahmet Taner Kışlalı’nın terör örgütleri tarafından katledildiğini anlatarak, bugünkü Cumhuriyet gazetesinin ise Kandil’e muhabir ve yazar gönderen bir gazete olduğunu vurguladı.      

EN BÜYÜK CİNAYETİ

Cumhuriyet gazetesinde “Kandil’de yere izmarit bile atılmıyor” başlıklı bir haberin yayımladığını anımsatan Faraç, şöyle devam etti: “FETÖ’nün en büyük cinayetlerinden biri İlhan Selçuk’tur. İlhan Selçuk’u cemaat öldürdü. Cumhuriyet gazetesi Fetullahçıların içine girdi örgütlendi diyemem. Ancak kol kola girdiklerini gördüm. Zaman Gazetesi’nin basın özgürlüğünü savunan zihniyet benim ‘Kubilay’ başlıklı yazımı sansürledi. Bu kadar insanın kanını döken bir örgütün (PKK) yere izmarit atmaması da ne oluyor Sayın Başkanım. Gazete yalnızca ideolojik erozyon yaşamadı, çöküntü yaşadı. Bugün merkez binası kiralık olarak kullanılıyor. Binaların hepsi satıldı, Cumhuriyet gazetesi yok edilmiştir. Asıl çöküş itibar çöküşüdür. Bütün siyasal partiler Cumhuriyet gazetesini önemserdi. Gazeteler siyasi partilerle uğraşır, mücadele ederdi. Cumhuriyet gazetesinin bombalanması, İlhan Selçuk’un ölümü, Mustafa Balbay’ı cezaevine sokan bir örgütün safında yer alarak AK Parti ile mücadele algısı oluştu.”  

ZAMAN’IN BAŞKÖŞESİNDE   

Davanın sanıklarından Hikmet Çetinkaya’nın 25-30 yıl boyunca FETÖ’yle ilgili kitaplar yazdığını ifade eden Faraç, “Fetullahçı, Gladio diye bir kitap çıkardı. Buna benzer birçok kitap çıkardı. Böyle bir insan kapatılan ‘Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’ kahvaltı sofrasına oturması dikkat çekici. Firari vakıf başkanıyla, kol kola fotoğrafının olması tepetaklak olma sebebidir. Bir insan hem nasıl ‘gladio’ hem de ‘terör örgütü değildir’ der. Dehşet verici bir şey” diye konuştu. Atatürkçü yazarların gazeteden tasfiye edildiğini öne süren Faraç, “Çok ilginç olan ise o dönem yayın yönetmeni İbrahim Yıldız’dı. Benim, Dündar’ın Mustafa belgeselini eleştiren yazımla birlikte köşem o gün kaldırıldı ve çok ilginçtir, sonra Can Dündar gazetenin başına geldi” dedi.

Cumhuriyet davasını izlemek için Silivri’ye gelen CHP’li vekiller güvenlik güçleriyle tartıştı.

Sabuncu ve Şık’a tahliye

Ahmet Şık ve Murat Sabuncu’yu yurtdışı yasağı koyarak tahliye eden mahkeme Akın Atalay ve Kemal Aydoğdu’nun tutukluluk halinin devamına hükmetti.