29 Nisan 2024 Pazartesi / 21 Sevval 1445

Kaos ittifakı

PKK destekçisi AGİT üyelerinin taraflı raporu işaret fişeğini ateşledi, CHP isyan çağrısı yaptı.Alman medyası “sokaklar niye boş” diye sordu, ABD basını “NATO Türkiye’ye müdahale etsin” haberleri yaptı. Sahte video ve uyduruk resimlerle halkı isyana çağıran organize sosyal medya hesapları, ateşe benzin dökmeye başladı.

HABER MERKEZİ20 Nisan 2017 Perşembe 07:00 - Güncelleme:

Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı Sistemi referandumundan, AK Parti Hükümeti’nin başını çektiği ‘evet’ bloğunun zaferle çıkmasının ardından, ‘hayır’ bloğunun yerel ve uluslararası bağlantıları demokrasi dışı yöntemlerle Türkiye’yi hedef almaya başladı. Önce, sosyal medyada ‘oyların çalındığı’ ve ‘sahte evet oy pusulaları bulunduğu’ yönünde kara propaganda yayınları başladı. Arkasından CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, ‘YSK’ya başvurularının sonuçsuz kalması durumunda ‘herkesimi protesto gösterisi yapmaya çağırdı’ çağrısında bulundu. Referandum sürecinde tescilli Türkiye düşmanı ve PKK yandaşı AGİT temsilcilerinin görüştüğü sendika.org gibi örgütler ‘Referandum sonucunu tanımadıklarını ilan ederek, Türkiye genelinde sokak eylemleri çağrısı yaptı. İngiliz ve ABD medyası, Türkiye’nin otoriterleşmeye gittiği, ‘İkinci Gezi gösterilerinin başlayabileceğini’ savunarak, ‘NATO Türkiye’ye müdahale etmeli’ demeye başladı. 

SANKİ PKK MİLİTANI

Türkiye’deki referandum sürecini ‘tarafsız şekilde gözlemlemek’ için gelen, ancak Başkanı Lorena Lz De Lacella ile Alman ve Avusturyalı üyeleri Andrej Hunko’un ardından, AGİT’in diğer üyelerinin de Türkiye düşmanı, terör örgütü PKK sözcüsü ve ‘hayır’ kampanyasının açık destekleyicisi oldukları ortaya çıktı. Danimarkalı üye Nikolaj Villumsen’in, Hayır kampanyasına aktif olarak katılmakla kalmayıp, terör örgütü PKK’nın Suriye uzantısı YPG için para yardımı bile topladığı ortaya çıktı. Ülkesindeki Birlik Listesi (Enhedslisten) Partisi ile HDP’nin ‘kardeş parti’ olduğunu belirtmekten ve ülkesindeki Türk seçmene referandumda Hayır oyu vermelerini söylemekten çekinmeyen Villumsen, sosyal medya hesabından terör örgütü PKK’nın ve teröristbaşı Abdullah Öcalan’lı paylaşımları yapmaktan da çekinmemiş. Villumsen, terörö örgütü PKK’nın Suriye kolu YPG’ye 53 bin 500 kronluk (yaklaşık 28 bin lira) bağışıda örgütün elebaşı Salih Müslim’e elden vermiş. AGİT’in bir diğer gözlemcisi Ana Miranda’nın da PKK paçavraları önünde fotoğraf çektirip, ‘hayır’ oyu verilmesi için kampanyalara katıldığı ortaya çıktı. Sözde tarafsız bir şekilde referandum sürecini takip eden Miranda, iki ay boyunca Diyarbakır ve Güneydoğu’da ‘hayır’ oyu çağrısı yaparak referandumda taraf olmakla kalmadı, terör örgütü PKK’nın propagandasını da yaptı. 

BAŞKANI HDP SÖZCÜSÜ 

AGİT gözlemci heyeti başkanı Lorena Lz De Lacella ise ‘hayır’ çağrısı yapmakla kalmadı, sosyal medya hesabında “Türkiye’nin en büyük ikinci muhalefet partisi HDP, Yüksek Seçim Kurulu’nda anayasa referandumunun iptal edilmesine itirazda bulundu” paylaşımı yaparak, referandumun iptal edilmesi gerektiğini savundu. 

NATO’YU TÜRKİYE’YE MÜDAHALEYE ÇAĞIRDILAR

AGİT'in skandal raporu ile CHP ve HDP sokak çağrıları yaparken, ABD 

derin devletinin sözcüsü olarak bilinen New York Times, "NATO Türkiye'ye müdahale etmeli, muhalifler cesaretlendirilmeli" dedi. 

Türkiye’de referandumdan yenilgiyle çıkan ‘hayır bloğundaki’ CHP ve HDP ile onların uzantısı örgütlerin sokak eylemleri çağrısı, ABD ve Avrupa basınında da ‘Türkiye’de ikinci Gezi ayaklanması süreci başlayabilir’ ve ‘NATO, Türkiye’ye müdahale etmeli’ başlıkları ile sunulmaya başlandı. ABD derin devletinin sözcüsü New York Times’da yayımlanan başyazıda, Pazar günkü referandum hakkında “Türkiye’de demokrasi kaybetti” denildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elde ettiği zafere dikkat çekilen yazıda, “Her ne kadar Türkiye, NATO’nun hayati bir üyesi olsa da demokratik değerler üzerine inşa edilen bu ittifak içerisinde giderek ayrışan bir üyeye dönüşüyor. Erdoğan, Avrupa ve Amerika ile çatışmaya girdi, Batı karşıtı düşmanlıkları ateşledi ve Rusya ile flört etmeye başladı.NATO ülkeleri, Erdoğan’ın otokratik eğilimlerini kontrol altına almak için ellerinden gelen her şeyi yaparken, Türkiye’de demokrasi savunucularına da cesaret vermelidir” denildi. Yazıda, iç ayaklanma imasında da bulunularak,“Nihayetinde, Türkiye’de demokrasi yeniden canlanacak olursa bu, Erdoğan’ın dayattığı otoriter sistemi kabullenmek istemeyen milyonlarca Türk’ün sayesinde olacak. Haklarını ve özgürlüklerini geri almanın bir yolunu bulacaklar” denildi.

‘SOKAKLAR NİYE BOŞ’  

 

 

 

Alman televizyonları, İstanbul’dan canlı yayın yapan muhabirlerine ‘Türkiye’nin sokakları neden boş’, ‘Niye Gezi tipi protesto gösterilerinin başlamadığı’ sorusunu sorarken, İngiliz Guardian gazetesi ise, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı yeniden bir sokak eylemlerinin başlayabileceğini ve Batı’nın buna destek verebileceği iddiasında bulundu. 

O AGİT’Çİ STAR’A CEVAP VERDİ PKK’YA ÖZGÜRLÜK VE SİLAH İSTEDİ

Sözde ‘tarafsız gözlemci’ olarak 16 Nisan referandumunu izleyen Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı AGİT’in Alman üyesi Andrej Hunko, elinde PKK’nın paçavrasıyla poz verip ‘Hayır’ oyu çağrısı yaptığının ortaya çıkarılmasının ardından sosyal medya hesabından STAR Gazetesi’nin, haberine cevap verdi. Ancak Hunko’nun cevabı da, STAR’ın haklılığını bir kez daha teyit etti. AGİT üyesi Hunko, şu ifadeleri kullandı: “Resim, Ekim 2014’te PKK’nın Suriye koluna destekte çekilmiştir. Aynı dönemde Almanya Federal Meclisi CDU/CSU parti grubu Başkanı Volker Kauder, PKK’ya silah verilmesini talep ediyordu. SOL Parti önceden olduğu gibi halen Almanya’da PKK yasağının kaldırılmasını ve PKK’nın AB-terör listesinden silinmesini talep etmektedir. ”

YENİ GEZİ İÇİN KARA PROPAGANDA

Sosyal medyadaki sahte hesaplarda yapılan paylaşımlarda, nerede ve kim oldukları belli olmayan asılsız, “Çöplükten hayır oy pusulaları çıktı”, “Sandıkta mühürsüz sahte evet oyları kullanıldı” gibi resim ve video paylaşımlarıyla karapropaganda yapanlarIN 16’sı gözalatına alındı. Şüphelilerin Gezi kalkışmasının da aktörleri oldukları ifade edildi. AGİT Avusturya üyesi Alev Korun’un ziyaret ettiği sendika.org örgütünün ise referandum süreci bitmesine rağmen, Türkiye genelinde ‘hayır’ eylemleriyle sonuçları boykot çağrısına başlaması dikkat çekti. Sosyal medyadaki çok sayıda ‘fake’ hesapta, ‘Hayır’ oyu kullanan vatandaşların referandum sonuçlarını tanımamaya  davet eden paylaşımlar da dikkat çekti. 

ÖRGÜTE SOKAK DAVETİ

İngiliz yayın kuruluşu BBC’ye demeç veren Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hukuk ve demokrasi dışına çıkarak adeta sokak eylemleri başlatılması çağrısı yaptı. Önceki günkü grup toplantısında olduğu gibi, milli iradeyi yansıtan sonuçları tanımayacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, Yüksek Seçim Kurulu (YSK)’nun kararını dahi beklemeden örgütüne sokağa inme çeğrısı yaptı. İtiraz başvurularından sonuç alamamaları durumunda ‘referandum sonuçlarını tanımayacalarını’ söyleyen Kılıçdaroğlu, skandal açıklamasında  “Yapılan değişikliği gayrı meşru sayacağız. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi var. Gerekirse olayı oraya kadar götüreceğiz” dedi. Kılıçdaroğlu, referandum sonrasındaki sokak protestolarını ‘hak’ olarak değerlendirerek, şunları söyledi: “Yüksek Seçim Kurulu’un aldığı bu karar her kesim tarafından protesto edilmelidir. Protesto etmeye de hakları vardır” dedi.

CHP’NİN BLÖFÜ UZUN SÜRMEDİ

CHP sözcüsü Selin Sayek Böke, “16 Nisan’da irademiz gasp edilmiştir. Referandumun şaibeli sonuçlarını tanımıyoruz, tanımayacağız. Demokratik tüm haklarımızı kullanacağız bunun içine Meclis’ten çekilmek de Meclis’te çalışmaya devam etmek de girer. İlan edilen bu referandum sonucunu tanımıyoruz. Tanımayacağız da. AGİT gözlemcilerine ‘Haddini bil’ diye söylediğinizde suçu kabul ettiğiniz anlamına geliyor” dedi. Ancak Böke’nin bu blöfü kısa sürdü. CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke’nin ‹sine-i millet› açıklamasına, “Yapılan MYK değerlendirmesinde böyle bir kararın uygun olmayacağı kararına varılmıştır” diyerek cevap verdi.