30 Nisan 2024 Salı / 22 Ramazan 1445

Kılıçdaroğlu'nun 'Vizyon' derdi... 90'lardan kalma kompleksli çıkışın perde arkası

24 TV Analiz Haber programı bugün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun grup konuşmasındaki dünyaya seslenişini mercek altına aldı. Kılıçdaroğlu, “3 Aralık'taki vizyon toplantısı için seninle rekabet etmeye geliyoruz” dedi. Dünya derken kastettiği ülkeler belli. Ancak Kılıçdaroğlu'nun atladığı nokta bahsi geçen ülkelerin zaten Erdoğan Türkiye'si ile çetin bir rekabet halinde olmaları...T

Star Gazetesi30 Kasım 2022 Çarşamba 17:29 - Güncelleme:
Kılıçdaroğlu'nun 'Vizyon' derdi... 90'lardan kalma kompleksli çıkışın perde arkası

Kılıçdaroğlu, 3 Aralık'ta bir "Vizyon Belgesi" açıklayacak, ne ihtiva ettiğine dair ipucunu da grup toplantısında verdi. Çerçeveyi de geniş çizdi, deyim yerindeyse arşa koydu..

Kılıçdaroğlu, "Teknolojide rekabet etmeye geliyoruz. Sanayide rekabet etmeye geliyoruz. eğitimde rekabet etmeye geliyoruz. İnsan haklarında kadın haklarında iyi olan her şeyle rekabet etmeye geliyoruz." dedi.

Peki ortaya koyduğu bu iddianın ayakları yere basıyor mu? Kılıçdaroğlu'nun iddiaları 24 TV Analiz Haber programında yorumlandı. Kılıçdaroğlu temellerini ABD ve İngiltere ziyaretlerine oturtuyor. Peki toplamı 1 haftayı geçmeyen bu teknoloji ve yabancı fon temalı ziyaretler dünyaya 'seninle rekabet etmeye geliyoruz' meydan okumasına salık veriyor mu?

Kılıçoğlu, bu ziyaretleri faydalı bulsaydı Almanya ziyaretini ertelemezdi. Kamuoyuna böyle açıklandı ama ziyaretin akıbeti kesin değil. Zira Kılıçdaroğlu aslında bir bakıma 3 Aralık'ta açıklayacağı Vizyon Belgesi'nin etkisini artırmak için o ziyaretleri yapmıştı.

Kılıçoğlu, "Bu ilan edeceğimiz yapısal değişikliklerle ekonomiye hızla toparlarken paralelde partizanca siyaseti de bitirecek adımlar da atacağız." demişti.

Ancak bir problem var. Eğer 3 Aralık'ta örneğin Beyaz Saray Türkiye'ye mesai harcayacaksa PKK/YPG'yi nasıl kurtarırıza odaklanacaktır. Kılıçdaroğlu'nun Vizyon Belgesi'ne değil. Çünkü Türkiye ile zaten bir rekabet halinde, Hem de bir çok coğrafyada...

Kılıçdaroğlu'nun eğitim dendiğinde rekabet etmek istediği ülkelerden ikisi Finlandiya ve İsveç olmalı. Zira bu alanda önde gelen iki ülke onlar da Erdoğan Türkiye'sinin isteği ile değiştirmek zorunda kaldıkları anayasayı kamuoyuna açıklamakla o kadar meşgul ki 3 Aralık'ta Kılıçdaroğlu'nun açıklamasına odaklanamaya bilirler...

Avrupa'nınsa işi zaten başından aşkın, Kılıçdaroğlu'nun açıklaması öncelikleri değil.

Kara kara Türkiye'nin rahat geçireceği kışı üşümeden nasıl atlatacaklarının derdinler

üstelik Putin'in gaz merkezi Türkiye planı eğer gerçekleşirse Ankara ile ilişkileri bir daha gözden geçirmek zorunda kalabilirler.

Dünyanın geri kalanı Türkiye'nin daha çok Tahıl Koridoru'nda oynadığı kritik rol, Erdoğan'ın Putin'i ikna edişi ve Ukrayna Rusya Savaşı'nda uzlaşının kapısını aralama ihtimaliyle ilgileniyor. Kılıçdaroğlu'nun açıklayacağı vizyon belgesini kaçırabilirler..

90'lı yıllar Türkiye için birçok açıdan zor yıllardı. Türk milleti o dönemden öz güveni yaralanmış bir şekilde çıktı. Bu travma o günlerde spor karşılaşmalarına "Avrupa avurda duy sesimizi, işte bu Türkiye'nin ayak sesleri" sloganıyla yansırdı. Kılıçdaroğlu'nun grup konuşması da o tavmadan izler taşıyor. Oysa Türkiye, kendi SİHA'sını, savaş gemisini, füzesini, elektrikli otomobilini yapabilen, uluslararası politikalarda söz sahibi özgüvenli bir ülke kısacası bu komplekse hiç gerek yok... Kılıçdaroğlu'nun Avrupa Avrupa duy sesimizi kompleksiyle yaptığı bu çıkış 90'larda kaldı.

Star Gazetesi