29 Nisan 2024 Pazartesi / 21 Sevval 1445

Üst akıl ekonomik darbe peşinde

15 Temmuz’da başarısız olan üst akıl, ABD’li derecelendirme kuruluşlarıyla finansal darbeye kalkıştı. S&P’nin ardından Moody’s rekorlar kıran Türkiye’nin notunu düşürerek skandal bir karar aldı.

Ercan Baysal25 Eylül 2016 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Üst akıl ekonomik darbe peşinde

Temmuz darbe girişiminin ardından Türkiye’de ekonomik kriz çıkarmayı hedefleyen üst akıl düğmeye bastı. Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) yurtdışındaki analistlerinin algı operasyonunun da etkisiyle uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye’nin yatırım yapılabilir notunu düşürdü. 3 gün önce “Başarısız darbe girişiminin ekonomide yarattığı şok etkisi büyük ölçüde bertaraf edildi” diyen Moody’s anında fikir değiştirerek, cuma gecesi hiçbir ekonomik gerçeklikle bağdaşmayan, siyasi bir kararla Türkiye’nin kredi notunu düşürdüğünü açıkladı. Ekim ayında not kararını açıklaması beklenen Moody’s’in son kararında FETÖ işbirliği şüphesi de güçlendi.

İSTİHBARAT RAPORUNDA

İstihbarat raporlarında FETÖ/PDY mensuplarınca, 21-23 Eylül 2016’da ekonomik alanda Türkiye’yi zor duruma düşürecek gelişme olacağına yönelik değerlendirmeler ile not kararının aynı zamana gelmesi soru işareti oluşturdu. Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli de, faizlerin düşmeye başladığı bir dönemde not indiriminin rasyonel ve ekonomik olmadığının altını çizerek, “O zaman sorulması gereken soru şu: Moody’s in not indirimi ekonomik, rasyonel ve objektif bir gerekçeye dayanmıyorsa gerçek sebebi nedir?” dedi.

ZAMANLAMASI DİKKAT ÇEKTİ

Sorunun cevabını kendisinin de bilmediğini ifade eden Canikli, sosyal medya hesabından “Ancak, elimde 10.09.2016 tarihli bir istihbarat raporu var. Raporda ilginç bir bölüm yer alıyor. Raporda, aynen, FETÖ/PDY mensuplarınca, 21-23 Eylül 2016’da ekonomik alanda Türkiye’yi zor duruma düşürecek gelişme olacağının konuşulduğu belirtiliyor. FETÖ mensuplarının Moody’s in not indirimini kastedip-kastetmedikleri bilinmez. Ancak bildiğimiz bir şey var: Moody’s in not indirimi Türkiye ekonomisine hiç bir zarar vermez” dedi. Moody’s’in apar topar not indiriminin Hazine’nin borçlanma ihalelerinin fazla olduğu bir döneme denk gelmesi de dikkat çekti. Hazine 2016 yılında planladığı 80-85 milyar liralık borçlanmanın 30 milyarlık bölümü eylül ayından yılsonuna kadar gerçekleşecek. Ekonomi yönetimi de Hazine’nin faiz maliyetini artırarak Türkiye’de bir ekonomik kriz çıkarma gayreti olabileceğini ancak buna karşı her türlü tedbirin alındığını ifade ediyor. Piyasalarda konuşulan bir konu ise Moody’s’in kararını önceden sızdırarak, bayram tatilinin hemen ardından bazı yabancı fonların Türkiye’den ciddi çıkış yaptığı yönünde. Bazı yabancı fonların iki kuruluşun ‘yatırım yapılabilir not vermiş olması’ şartına göre hareket ettiği için Türkiye’den çıkmak zorunda kalacakları da belirtiliyor.

BUNLARI GÖRMEZDEN GELDİ

- 27 ÇEYREKTİR KESİNTİSİZ BÜYÜME

İlk çeyrekte yüzde 4.8, ikinci çeyrekte yüzde 3.1 ile Türkiye ekonomisi AB ve gelişmiş birçok ülke ekonomisinden daha hızlı büyüdü.

- CARİ AÇIK HIZLA DÜŞTÜ

Cari açıkta da büyük iyileşme yaşandı. Temmuzda geçen yılın aynı ayına göre 523 milyon dolara azalarak 2.6 milyar dolara gerileyen cari açık, Ocak-temmuzda da geçen yılın aynı dönemine göre 3.3 milyar dolar azalarak 21.7 milyar dolara geriledi.

- BÜTÇE FAZLA VERDİ

Tüm olumsuz gelişmelere rağmen mali disiplini koruyan Türkiye’nin bütçesi ağustota 3.6 milyar lira, bu yılın sekiz aylık döneminde de 4.9 milyar lira fazla verdi.

- ENFLASYON DÜŞÜŞ TRENDİNE GİRDİ

Ağustosta yıllık enflasyon yüzde 9.15’ten yüzde 8.17’ye geriledi.

EKONOMİ YÖNETİMİNDEN SERT TEPKİ

Ekonominin temel makro dinamikleri ile örtüşmüyor

Moody’s’in not kararına ekonomi yönetiminden sert tepki geldi. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’in, Türkiye’nin kredi notuna ilişkin kararının, ülke ekonomisinin temel makro dinamikleri ile hiçbir şekilde örtüşmediğini belirtti. Moody’s’in Türkiye’nin kredi notunu bir basamak indirmesini Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, resmi twitter hesabından değerlendirdi. “Moodys’in almış olduğu not indirme kararı Türkiye ekonomisinin temel makro dinamikleri ile hiçbir şekilde örtüşmemektedir” ifadelerini kullanan Zeybekci, şunları kaydetti:

FİNANSMAN SORUNU YOK

“Dünya ekonomisinin yavaşladığı bir ortamda, yılın ilk yarısında Türk ekonomisi yüzde 3.9 büyümüştür. Aynı dönemde Türk ekonomisi hem cari açığını düşürmüş hem de birçok dünya ekonomisi bütçe açığı verirken bütçe fazlası vermiştir.  Moody’s’in iddiasının aksine özel sektörümüz ve kamu kesiminin dış finansman koşullarında herhangi bozulma yaşanmamaktadır. Siyasi istikrarı koruyacak ve piyasa dostu uygulamalarımızdan taviz vermeden iş yapma ortamını iyileştirecek reformlarımıza devam edeceğiz.” Zeybekci, yaptığı yazılı açıklamada da “Her şeyden evvel Moody’s’in, ülkemizdeki reform iradesinin sağlamlığı hakkında ciddi şüphelere sahip olduğunu üzülerek görüyoruz. Şunu açıklıkla ifade etmek isterim; yatırımı, üretimi ve ihracatı esas alan, iş yapma ortamını geliştiren ve yapısal iyileştirmeleri süratlendiren hukuki düzenlemeler, hükümetimizin 1 numaralı gündem maddesidir, bundan sonra da böyle olacaktır. 15 Temmuz kalkışmasından bu yana geçen 2 aylık dönemde yabancı yatırımcıların net giriş yaptığı Türkiye ekonomisinin 2016’nın geri kalanında da herhangi bir finansman sorunu yaşayacağını söylemek için taraflı gözlüklere sahip olmak gerekir” dedi.

TEMELLER SAĞLAM

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ise, Moody’s’in Türkiye kararına ilişkin, “Rating kuruluşlarına vereceğimiz en iyi cevap yapısal reformları daha da hızlandırmak, mali disiplini korumaktır. Durmak yok reformlara devam” değerlendirmesinde bulundu. Şimşek, Türkiye’nin temellerinin sağlam ve şoklara karşı dirençli olduğunu vurguladı. Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci ise not indirimini şöyle değerlendirdi: “Milletimizin rahat olması lazım. Biz derecelendirme kuruluşlarını her zaman şaşırttık ve mahcup ettik. Türkiye ile ilgili derecelendirme kuruluşlarının yapmış oldukları tahminlerin bugüne kadar büyük bir oranda tutturamadılar. Bundan sonra da bu oranlarının alınmasının Türkiye ekonomisi anlamında gerçekleri yansıtmadığını düşünüyorum.”

İŞ DÜNYASININ EKONOMİYE GÜVENİ TAM

Not çetesinin çıkar oyunlarıyla gelgitler yaşayan bir ülke değiliz

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar: “Türkiye artık aralarında Moody’s’in de yer aldığı üçlü not çetesinin çıkar oyunlarıyla yatırımcıların gözünde gelgitler yaşayan bir ülke değil. Türkiye, yatırımcıya notun ötesinde bir yatırım potansiyeli sunuyor. Bu nedenle Moody’s’in aldığı kararın yatırımcı üzerinde kalıcı bir etkisi olacağını düşünmüyorum. Türkiye dik durdukça ‘not silahı’ kullanılıyor. ‘Türkiye ekonomisinin darbe girişiminden sonra yaşadığı şok büyük ölçüde kayboldu’ diyen Moody’s, iki gün sonra not düşürdü. Türkiye’nin krediye değer olup olmadığını bu Moody’s mi ölçecek.”            

MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak: “Moody’s’in not indirimini soğukkanlılıkla değerlendirmeliyiz. Daha iki gün önce, bir ay içerisinde yeni bir değerlendirme yapılacağı söylendikten hemen sonra açıklanan bu kararın, objektiflikten uzak ve siyasi değerlendirmeler içermesi güçlü bir olasılık. Bu karara rağmen biz, ülkemize ve ekonomimize güveniyor ve bu şoku da atlatarak yolumuza devam edeceğimize inanıyoruz. Bu noktada ülkemize düşen, ekonomimiz için gerekli olduğuna inandığımız yapısal reformları kararlılıkla ve hızlı bir şekilde hayata geçirerek, tüm dünyaya en güzel cevabı bu şekilde vermek olmalı.”

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi: “Alınan not indirimi kararındaki gerekçeler Türkiye’nin ekonomik gidişatını yansıtmıyor, dolayısıyla bu karar objektif bir karar değil. Türkiye’nin makroekonomik göstergelerinde bir bozulma yok. Büyümede bizimle aynı kulvardaki ülkelerden daha iyi durumdayız. Üstelik hükümet tarafından büyümeyi destekleyici yeni önlemler alındı. TCMB’nin de bu süreçte faizleri düşürmesi ve Hükümetimizin attığı yapısal reform adımları ile önümüzdeki dönemde yatırımlarda da artış yaşanması bekleniyor. ”

TÜMSİAD Başkanı Yaşar Doğan: “Darbe girişiminin etkisi geçti dedikten sonra derece düşürmek bunun bir ekonomik gösterge değil, siyasi girişim olduğunu ortaya çıkarıyor. İnceleme yapmadan, ülke ekonomimizin dirençli durumunu ve güven veren yatırım ortamını görmeden oluşturdukları derecelendirmeler tamamen bazı kesimlerin 15 Temmuz’da alamadıklarını şimdi ekonomik müdahalelerle almaya çalıştıklarını göstermektedir. Bizler şunu çok iyi biliyoruz ki terör, mülteci konusu, kalkışma girişimi ekonomimize asla etki edememiştir. Biz yerli ve yabancı partnerlerimizle iş hayatımıza devam ediyoruz. Yabancı yatırımcılar bize güveniyor.”