5 Mayıs 2024 Pazar / 27 Sevval 1445

Türkiye korkusu sardı! Güvenlik uzmanı Başbuğ: Piyon takımı tükendi şimdi sıra onlarda

Derinleşen operasyonlar hız kazandı, terör örgütü PKK'nın 'kale'leri tek tek ateş altına alındı. Irak'ın kuzeyinde sözde lider kadrosuna yıl başından bu yana ağır darbeler vuruldu. Süleymaniye'ye kadar inen MİT, Kandil'i de huzursuz ediyor. Önümüzdeki günlerde çok daha büyük operasyonların gelebileceğini söyleyen Güvenlik Uzmanı Başbuğ, 'Çok farklı isimler ve çok farklı bölgelere gidilecek. Örgüt için artık çember iyice daraldı. Murat Karayılan denilen eli kanlı katile doğru yürüyen bir süreç göreceğiz. Piyon takımı tükendiği için artık erişilemez denilen sözde lider kadroya nokta operasyonlar düzenlenmeye başladı' diyor.

6 Temmuz 2021 Salı 17:06 - Güncelleme:
Türkiye korkusu sardı! Güvenlik uzmanı Başbuğ: Piyon takımı tükendi şimdi sıra onlarda

Türkiye'nin sınır ötesinde kararlılıkla süren terör operasyonları hız kesmiyor. Son aylarda Irak'ın kuzeyinde nokta operasyonlar düzenlendi. Örgütün sözde lider kadrosuna darbe vuruldu.

Sınırlarını tehdit eden terör unsurlarını bölgede 'ara-bul-yok et' taktiğiyle etkisizleştiren Türkiye'nin bu mücadelesi örgütte huzursuzluğa yol açtı.

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) ortak operasyonlarıyla terör koridoruna izin verilmiyor. Sözde yöneticilere örgütün 'kale'si olarak nitelendirilen Kandil, Sincar, Mahmur, Gara, Duhok ve Süleymaniye'de darbe vuruluyor.

Irak'ın kuzeyinde 2019'dan bu yana çok sayıda Pençe operasyonu düzenlendi. Amaç, sınırları korumak ve hem Irak'ta hem de Türkiye'de insanların can güvenliğini tehdit eden unsurları yok etmek.

Kuzey Irak'ta, son 6 ayda terör örgütüne düzenlenen nokta atışı operasyonların detaylarını TRT Haber derledi.

GARA'DA TERÖR KORİDORUNA İZİN VERİLMEDİ

Haftanin ve Hakurk bölgelerinde TSK'nın operasyonlarıyla iyice sıkışan terör örgütü PKK, ağırlıklı olarak Gara bölgesine doğru yerleşmişti.

Tarihler 10 Şubat 2021'i gösterdiğinde saat 02.55 sıralarında Türkiye semalarından kalkan F-16'lar Irak'ın kuzeyine, Gara'ya havalandı. 41 uçakla, bölgede belirlenen tüm hedefler aynı anda imha edilecekti. Operasyona terörle mücadelede destansı başarılara imza atan ve dünyanın yakın takibe aldığı yerli SİHA'lar da eşlik etti.

Sabaha karşı 04.55'te ise karadan komandolar Gara'ya doğru yola koyuldu. Böylece Pençe-Kartal 2 Harekatı başlamış oldu. Zorlu ve engebeli bir arazide operasyon yürüten komandolar, teröristlerin kendilerini emniyette hissettiği Gara'da örgüte darbe üstüne darbe vurdu.

Gara operasyonu, harekat alanı bakımından 75 kilometre genişliğinde ve 25 kilometre derinliğinde, bugüne kadar icra edilen harekatların hemen hemen en büyük bölgesi oldu. Amaç, tüm terör hedeflerinin vurulmasıydı.

Bu harekat boyunca dördü sözde üst düzey olmak üzere 51 terörist ölü, iki terörist ise sağ olarak ele geçirildi. Ağırlıklı olarak yerli ve milli mühimmatın kullanıldığı bu operasyonda terör örgütünün bölgedeki varlığına çok ağır bir darbe vuruldu.

Gara'da düzenlenen operasyonun bir amacı da istihbarat neticesinde yerleri tespit edilen ve örgüt tarafından kaçırılan 13 masum vatandaşın mağaradan kurtarılmasıydı. Teröristler tarafından alıkonulan 13 masum ve silahsız vatandaş ise şehit oldu. Böylece PKK'nın cani yüzü bir kez daha görülmüş oldu.

GARA OPERASYONU NEDEN ÖNEMLİ?

Irak'ın kuzeyinde bulunan ve dağlık bir araziye sahip olan Gara bölgesi, Türkiye sınırından yaklaşık 35 kilometre uzaklıkta. 'PKK'nın kalbi' olarak nitelendirilen bir bölge.

Kandil-Sincar arasındaki lojistik hatların kesilmesi için Gara önemli. Bu operasyonla bölgede PKK varlığına izin verilmeyeceği gösterildi. Örgütün kendini güvende hissettiği bir bölgeye darbe vuruldu.

Gara'dan sonra Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin Irak'ın kuzeyindeki teröristlere yönelik operasyonları hız kazandı.

'Ara, bul, yok et' hedefiyle terörle mücadeleye aralıksız devam edildi. Örgütün sözde üst düzey lider kadrolarına peş peşe darbeler vuruldu.

SİNCAR'DAN TÜRKİYE'YE 'PAKET'

Suriye sınırında yer alan, PKK'nın kontrolünde olan Sincar'da örgüt adına sözde üst düzey bir isim MİT tarafından düzenlenen operasyonla yakalandı.

Örgütün sözde lojistik sorumlusu 'Laşer' kod adlı İbrahim Parım sağ olarak Sincar'da ele geçirildi. 10 Şubat'ta Türkiye'ye getirilen sözde yönetici, savcılıkta ifade verdi. Örgütün iç yüzünü ve faaliyetlerini anlattı. "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan tutuklandı.

Teröristin sağ olarak ele geçirilmesi güvelik kaynaklarına göre örgütün faaliyetlerini öğrenmek adına büyük önem taşıyor.

İBRAHİM PARIM KİMDİR?

- Terör örgütü PKK'nın sözde lojistik sorumlusu.

- 2015'te terör örgütü PKK'nın kırsal kadrosuna katıldı.

- Hırsızlık ve uyuşturucu suçlarından kaydı var.

- 6-8 Ekim 2014'te Van'da gerçekleştirilen sokak eylemlerinde yer aldı.

PKK'NIN 'BEYNİ'NE OPERASYON KORKU SALDI

Aralıksız devam eden operasyonlarla bu kez de PKK'nın 'beyni' olarak nitelendirilen Kandil'den sözde bir üst düzey isim etkisiz hale getirdi.

Örgüt için stratejik nokta olan Kandil'e vurulan bu darbe ile PKK'da huzursuzluk başladı.

PKK'nın sözde gümrük koordinasyonu sorumlusu Ömer Aydın, 1999 yılından itibaren örgüt içinde faaliyet yürüten kritik bir isim. Alınan istihbaratla uzun süredir takipte olan MİT, 2 Şubat tarihinde uygun şartların oluşmasıyla operasyonu düzenledi.

Irak-İran sınırında gerçekleştirdiği insan ve silah kaçakçılığı ile uyuşturucu trafiğinin sorumluları arasında yer alan "Renas Aydın" kod adlı Ömer Aydın, örgütün güvendiği isimler arasındaydı.

Masum ve sivil vatandaşlardan terör örgütüne haraç toplama faaliyetleri yürüttüğü belirlenen Aydın'ın etkisiz hale getirildiği bu operasyonla terörle mücadelede önemli bir adım daha atılmış oldu.

ÖMER AYDIN KİMDİR?

- PKK'nın sözde gümrük sorumlusuydu.

- Örgüte 1999 yılında katıldı. İnsan ve silah kaçakçılığı ile uyuşturucu trafiğinin sorumluları arasında yer alıyor.

- MİT bu operasyonda gizli istihbarat şebekelerini kullandı.

- Örgütün en güvendiği isimler arasında yer alıyor.

- Masum ve sivil vatandaşlardan haraç topladığı biliniyordu.

EYLEM HAZIRLIĞINDAKİ TERÖRİST: DALOKAY ŞANLI

Terör örgütü PKK'nın sözde üst düzey mekanizması KCK'nın yürütme konseyi üyesi Sinan Mirhan kod adlı Dalokay Şanlı da MİT ve TSK'nın operasyonuyla etkisiz hale getirildi.

Dalokay Şanlı'nın Avrupa'daki faaliyetleri uzun süredir MİT tarafından takibe alındı. Silah faaliyetlerini yönlendirmek üzere Gara'ya geçme hazırlığında olan teröristin istihbarat bilgisine ulaşıldı.

Bunun üzerine MİT sahadaki ajanlarıyla derinlikli bir çalışma başlattı. Terörist Şanlı'nın Türkiye'de canlı bomba eylemleri planladığı öğrenildi. Artık operasyon düğmesine basılmasına kararı verildi.

Örgüt mensuplarıyla toplantı yapmak üzere yola çıkan terörist etkisiz hale getirildi. Sivillere zarar verilmemesi için hassas ve dikkatli bir çalışma yürütüldü.

DALOKAY ŞANLI KİMDİR?

- Terör örgütüne 1999 yılında Yunanistan'dan katıldı.

- Türkiye'de terör eylemi düzenlemesi planlanan kişileri yetiştiriyordu.

- Örgütün istihbarat yapılanmasının sözde yöneticilerindendi.

- Orman yangınları eylemlerini yönlendiren isimler arasındaydı.

- PKK'nın yurt dışı ayağının sorumlularından birisiydi.

MURAT KARAYILAN'IN AKIL HOCASI: SOFİ NURETTİN

Son dönemde terörle mücadelede en büyük operasyonlardan birisi yine Irak'ın kuzeyinde gerçekleşti. Örgüt için çok kritik bir isim olan "Sofi Nurettin" kod adlı terörist Halef El Muhammed etkisiz hale getirildi. Bu operasyonu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan duyurdu.

Suriye Genel Sorumlusu olarak Zeytin Dalı ve Barış Pınarı Harekatları sırasında TSK'ye karşı yürütülen faaliyetleri yöneten Halef El Muhammed, örgüt için hezimete dönüşen harekatlardan sonra bir süre çalışmalarını gözlerden uzak yürüttü. İntikal eden istihbarat raporları doğrultusunda analistler, teröristin Suriye'den ayrıldığı kanaatine vardı. Bunun üzerine Sofi Nurettin'in yerinin tespit edilmesi ve etkisiz hale getirilmesi amacıyla özel ekip kuruldu.

Teröristin yerinin belirlenmesi amacıyla Suriye'de yaşayan ailesi ve yakınlarını kıskaca alan MİT, sahadan intikal eden her türlü istihbari bilgiyi de analiz ederek, teröristin Irak alanına geçtiğini tespit etti.

Yürütülen çalışmalarda ayrıca, PKK ile YPG arasındaki organik bağın dünya kamuoyundan gizlenmesi için YPG Suriye sorumluluğu görevinde bulunan teröristin, Irak alanına geçişinin örgüt tarafından saklı tutulduğu belirlendi.

Bu operasyon terör örgütünün korkusunu daha da artırdı. Örgüt için kalıcı ve yıkıcı etkilerinin büyük olduğu değerlendirilen operasyon, PKK'nın alt kadrolarında dedikodu şeklinde kulaktan kulağa dolaştı.

PKK ile YPG arasındaki organik bağın dünya kamuoyundan gizlenmesi için YPG Suriye sorumluluğu görevinde bulunan teröristin, Irak alanına geçişinin örgüt tarafından saklı tutulduğu belirlendi.

SOFİ NURETTİN KİMDİR?

- İçişleri Bakanlığı ve Interpol tarafından kırmızı bültenle aranıyordu.

- Örgütün askeri kanadında etkisiz hale getirilen en üst düzeydeki terörist.

- Gara'da düzenlenen Pençe Kartal-2 operasyonu sırasında TSK'ya karşı eylemleri komuta etti. 13 masum vatandaşın şehit edilmesi talimatını verdi.

- Terör örgütüne 1990 yılında katıldı.

- Van/Başkale kırsalında grup sorumluluğu, 2007 yılına kadar Hakkari-Yüksekova-Şırnak sorumluluğu, 2007 yılından sonra Diyarbakır sorumluluğu görevlerini üstlendi.

- Çok sayıda ses getirici terör eylemini yönetti.

- 2015-2020 yılları arasında PKK/KCK-PYD/YPG Suriye Genel Sorumlusu oldu.

- Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarında güvenlik güçlerine karşı silahlı faaliyetler yürüttü.

MEHMETÇİĞE SALDIRI HAZIRLIĞINDAKİ TERÖRİSTE MİT DARBESİ

MİT, Zagros kod adlı Selahattin Dede'nin Suriye'den Irak'a geçeceği bilgisi üzerine düğmeye bastı. Irak'ın kuzeyinde zor günler geçiren örgüte bir darbe de Duhok'a bağlı Mangeş köyü kırsalında vuruldu.

Terörist Dede, Pençe-Şimşek operasyonunu gerçekleştiren askerlere saldırı hazırlığındaydı. Bu nedenle 19 Mayıs'ta Suriye'den ayrılarak Irak'a geçmek istedi. Ve adım adım izlenen örgüt mensubunun, çok sayıda silah ve patlayıcı mühimmat taşıdığı belirlendi.

Terörist Dede'nin yanı sıra 3 örgüt mensubu daha bu operasyonda etkisiz hale getirildi. Terörist grubun, sivil yerleşim bölgelerinden ayrıldığı belirlenince gerçekleştirilen operasyonda, yüklü miktarda patlayıcı da infilak etti.

SELAHATTİN DEDE KİMDİR?

- 10 yıldan uzun süredir örgüt içinde yer alıyordu.

- 2012-2015 yılları arasında Yüksekova kırsalında silahlı eylemlere katıldı.

- Amed Malazgirt kod Fehmi Atalay gibi üst düzey örgüt mensuplarıyla birlikte faaliyet yürüttü.

- 2020 yılında Kandil'e geçen teröristin bu yıl örgüt içinde önemli bir pozisyona getirilmesi bekleniyordu.

ÖRGÜT İYİCE KÖŞEYE SIKIŞTI

Haziran ayının gelmesiyle operasyonlar hız kazandı. Örgütün sözde lider kadrosuna darbe üstüne darbe vuruldu. En kritik görevdeki isimler tek tek etkisiz hale getirildi.

Bunların başında PKK'nın Mahmur sorumlusu ve sözde üst düzey yöneticisi "Doktor Hüseyin" kod adlı Selman Bozkır yer aldı. Kandil'in kuluçka yuvası Mahmur'da gerçekleştirilen bu operasyon büyük önem taşıyor.

Mülteci kampı adı altında PKK faaliyetlerinin organize edildiği Mahmur'daki örgüt elebaşısı Bozkır, MİT'in hedef listesine alındı. Bu operasyonda 2 terörist daha etkisiz hale getirildi.

SELMAN BOZKIR KİMDİR?

- PKK'ya 1990'larda katıldı. Uzun yıllar örgütün Avrupa'daki faaliyetlerini organize etti.

- Terör örgütünün İngiltere sorumluluğunu yürüttü.

- Irak'ın kuzeyinde illegal para trafiğini yönetti.

- Son olarak örgüt için Kandil kadar önemli bir nokta olan Mahmur genel sorumlusu oldu.

MAHMUR'DA ÖRGÜTE GEÇİT YOK

Selman Bozkır'ın etkisiz hale getirildiği operasyonun hemen ardından Mahmur'dan ikinci bir haber daha geldi.

Henüz birkaç gün geçmişti ki Mahmur'da yine sözde üst düzey bir isim daha etkisiz hale getirildi. PKK/KCK'nın sözde Mahmur sorumlusu "Salih Cizre" kod adlı Hasan Adır'ın da saf dışı bırakılmasıyla örgüte ağır bir darbe vuruldu.

Bu operasyonda da önemli ayrıntılar var. Mahmur Kampı yakınlarında etkisiz hale getirilen Hasan Adır'ın kırmızı bültenle arandığı öğrenildi. Ayrıca Mahmur genel sorumlusu Selman Bozkur ile faaliyetlini ortak yürütüyorlardı.

Mahmur'daki 2 nokta operasyonla örgütte panik havası oluştu.

HASAN ADIR KİMDİR?

- PKK/KCK'nın sözde Mahmur sorumlusuydu.

- Interpol tarafından kırmızı bültenle aranıyordu.

- Daha önce örgütün Süleymaniye sorumluluğunu yaptı.

- 2010 yılında ise PKK'nın Almanya sorumlusu olarak faaliyet gösterdi.

[PKK'lı Ulaş Doğan'ın etkisiz hale getirildiği operasyondan bir görüntü]

PKK'YA SÜLEYMANİYE'DE DE RAHAT YOK

Mahmur'un ardından bu kez adres Süleymaniye oldu. Örgütün yoğun olarak faaliyet gösterdiği bölgelerin başında olan Süleymaniye'de kırmızı kategoride yer alan ve kırmızı bültenle aranan PKK'lı Ulaş Doğan etkisiz hale getirildi.

Kandil'e çok yakın bir mesafede yer alan Süleymaniye bölgesi Türkiye sınırına yaklaşık 190 kilometre mesafede.

PKK'nın Irak'taki sözde öz savunma güçleri sorumlusu Ulaş Dersim kod adlı terörist Ulaş Doğan'ın Türkiye'deki birçok terör eyleminin faillerindendi.

MİT'in gerçekleştirdiği bu operasyonla Irak'ta terörle mücadelede yeni bir boyut kazandı.

Operasyonda birçok ayrıntı da var. MİT, terörist Doğan'ın Irak'ın kuzeyindeki Türklere yönelik eylem arayışında olduğu bilgisine ulaştı. Teröristin örgüt adına Irak'ın kuzeyindeki şehirlerde sivil halkı Türkiye aleyhine örgütlemeye çalıştığı bilgisine ulaşıldı.

Irak ve Suriye'de örgüt yöneticilerine yönelik başarılı operasyonlara karşılık vermek amacıyla bölgedeki Türk vatandaşları hakkında bilgi toplama faaliyetlerine başladığı öğrenildi.

Eylem planı üzerinde çalışmak amacıyla bölgeye giden terörist Doğan, Süleymaniye'nin Kaladize ilçesinde etkisiz hale getirildi. Geçmiş dönemde Tunceli kırsalında eylemler gerçekleştiren terörist, örgütün bölgede gerçekleştirdiği pek çok mayınlama, yol kesme, araç yakma ve pusu faaliyetlerinde bulundu.

İşte yukarıda yer alan teröristlere darbe vurulmasıyla örgütün Irak'ın kuzeyindeki huzursuzluğu iyice arttı.

Uzmanlar ise özellikle Süleymaniye bölgesine kadar inilerek düzenlenen operasyonların geleceğin bir habercisi olduğunu değerlendiriyor. Gelecek günlerde daha farklı isimlerin de bu listeye eklenebileceğini vurguluyor.

PKK KAÇIŞ YOLLARI ARIYOR

Terör ve Güvenlik Uzmanı Coşkun Başbuğ, gelişmeleri TRT Haber'e değerlendirdi. Örgütün giderek sıkıştığının altını çizen Başbuğ, Süleymaniye'yi kendilerine hedef seçmiş durumda olduklarını şu sözlerle anlatıyor:

"Kandil'de giderek sıkışan terör örgütü kaçış yolları arıyor. Hızla dağılan PKK'nın sözde lider kadrosu Süleymaniye'yi kendine hedef seçmiş durumda. Asos ve Süleymaniye kaçış yolu aramak adına terör örgütü PKK'nın hedefi konumunda. Sinsi faaliyetler yürüten örgütün planlarından MİT haberdar ve tamamına karşı tedbir almış durumda. Son günlerde Süleymaniye'deki nokta operasyonlarını konuşuyoruz. Çünkü Kandil'de sıkışan örgüt, Süleymaniye'ye inerek sivillerin arasına karışma, burada kendine yer açma derdinde. Bölgede yaşam alanı açarak hakimiyet kurmak istiyorlar."

TERÖRLE MÜCADELEDE FETÖ ENGELİ

Son dönemde MİT'in nokta operasyonlarının arttığına dikkati çeken Coşkun Başbuğ, "Daha önceden ABD ve diğer yapılar bölgedeki operasyonu engelleme adına kalıcı etki yaratabiliyordu. Bizim içimizdeki FETÖ ihanet yapısı devlete ait bütün gizli bilgileri diğer ülkelerle paylaştığından operasyonlar sekteye uğruyordu" sözleriyle FETÖ'nün geçmişteki yapılanmasının terörle mücadeleye engel olduğunu vurguluyor.

[Terör ve Güvenlik Uzmanı Coşkun Başbuğ]

YENİ OPERASYONLARIN SİNYALİ

Önümüzdeki günlerde çok daha büyük operasyonların gelebileceğini söyleyen Başbuğ, "Çok farklı isimler ve çok farklı bölgelere gidilecek. Bu beladan kurtulmaya Türkiye kararlı. Örgüt için artık çember iyice daraldı. Murat Karayılan denilen eli kanlı katile doğru yürüyen bir süreç göreceğiz. Piyon takımı tükendiği için artık erişilemez denilen sözde lider kadroya nokta operasyonlar düzenlenmeye başladı. Bu operasyonlar Süleymaniye'ye kadar indi. Çünkü örgütün kaçışı söz konusu" diyor.

"Bölgedeki bu operasyonlar nasıl arttı?" sorusuna da yanıt veren Coşkun Başbuğ şunları söyledi:

"Teröristler ensesinde MİT'in, tepesinde SİHA'nın gölgesinde bir yaşam sürdürmek zorunda kaldı. Bu panik örgüte yanlış yaptırmaya başladı. Yakın gelecekte çok önemli katkılar sağlayacak günlerden geçiyoruz."

TÜRKİYE HEM SAHAYA HEM DE MASAYA HAKİM

Irak'ın kuzeyinde derinleşen nokta operasyonları hem sahada hem de diplomasi alanında da önem taşıyor. Güvenlik bürokrasisi bu anlamda Türkiye'nin terörle mücadelesine büyük katkı sağlıyor.

İstanbul Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Eray Güçlüer de TRT Haber'e açıklamalar yaptı. Diplomatik adımların bölge sosyolojisi anlamında Türkiye'ye katkı sunduğunu anlatan Güçlüer, sahadaki gücün masaya da yansıdığını anlattı:

"Türkiye'nin Irak ile yürüttüğü denge politikası, bölge sosyolojisinin lehimize gelişmesinde önemli katkılar sağlıyor. Türkiye zaten Irak ve Suriye'nin toprak bütünlüğünü savunan bir ülke. Güvenlik bürokrasisinin, yerel aktörlerin PKK mücadelesinde Türkiye'ye destek vermesi diplomatik bir başarıdır. Başta Bağdat yönetimi olmak üzere tüm aktörlerin destek vermesi Türkiye'nin siyasi anlamda gücünü gösteriyor. Herkes artık bugüne kadar PKK'nın bölgede tehdit olma özelliğinin farkında. ABD'nin desteğiyle ses çıkaramıyorlardı. Artık Türkiye eskisi gibi değil, bölgedeki en güçlü ülke. Sahadan aldığı gücüyle diplomatik olarak da etkili oluyor. Kalıcı çöküş yaşayan terör örgütünün Irak coğrafyasından silineceğini söyleyebiliriz. Bunun artık son noktası Kandil olacak."

[İstanbul Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Eray Güçlüer]

SÜLEYMANİYE KANDİL'İN BESLENME ALANI

Operasyonların Süleymaniye bölgesine kadar genişlemiş olmasını Türkiye'nin etki alanının büyüdüğüne işaret eden Güçlüer, "Süleymaniye bölgesi Kandil'in kontrol edilmesin önemli bir referans noktasıdır. Kandil'in beslenme alanlarından biridir" diyor.

Güçlüer, örgütte kalıcı çöküşün başladığını söylüyor. Irak'ta yaklaşık 200 kilometre derine inilerek teröre darbe vurulmasıyla hedefin Kandil olduğunu vurguluyor.

"TÜRKİYE'NİN MEDENİ SINIRLARI SİYASİ SINIRLARININ ÖTESİNDE"

Son dönemde terörle mücadelede yüksek teknolojinin operasyonlara doğrudan etki ettiğini ifade eden Dr. Eray Güçlüer, "Böyle zor coğrafyalarda sadece teknolojiyle bu teröristleri etkisiz hale getirmek zordur" diyerek sivil hassasiyetine işaret ediyor.

Gerçekleştirilen nokta atışlarda tek bir sivilin bile burnunun kanamadığını vurgulayan Güçlüer 'Türkiye'nin sivil hassasiyeti' konusundaki sözlerine şöyle devam etti:

"Bölge coğrafyasındaki insanların Türkiye'ye destek vermesi, burada terörü istememeleri operasyonlara etki ediyor. Türkiye'nin siyasi sınırları bellidir ama medeni sınırları siyasi sınırlarının çok daha ötesinde."