26 Nisan 2024 Cuma / 18 Sevval 1445

Uluslararası terör örgütü

Polis Akademisi’nin yayımladığı raporda FETÖ’nün ‘Gladyo yapılanması’ olduğu bilgisine yer verilirken şöyle denildi: Dış istihbarat örgütleri FETÖ gibi taşeronlar aracılığıyla millet iradesini ipotek altına almaya çalışmakta. 

STAR / ANKARA 24 Ocak 2019 Perşembe 07:00 - Güncelleme:
Uluslararası terör örgütü

Uluslararası bir tehdit olarak FETÖ’ isimli rapor Polis Akademisi Başkanlığı’nca hazırlandı. Örgütün yabancı istihbarat servisleri ile ilişkileri ve dünyanın çeşitli yerlerindeki faaliyetleri hakkında detaylı analizlerin yer aldığı raporda, örgütün kirli yüzü bir kez daha gözler önüne serildi. Örgütün tarihçesi, temel özellikleri ve amaçları, medya ve eğitim yapılanmasının yanı sıra başta ABD olmak üzere örgütün Avrupa, Balkanlar, Orta Doğu, Afrika, Rusya, Orta Asya ve Kafkaslardaki yapılanması ile ilgili kapsamlı bilgiler raporda yer aldı. Raporda “ABD gibi uluslararası sistemin hakim güçleri ile FETÖ’nün bir terör örgütü olarak işbirliği yaptığı gerçeği ortadadır” tespitine yer verildi. 

TAŞERON ÖRGÜT 

Terör örgütünün 1990’lı yıllardan itibaren ‘istihbarat örgütü karakteriyle’ eski Sovyet coğrafyasında eşzamanlı faaliyet başlattığı belirtilen raporda, örgütün 2000’li yılların başında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in göreve gelmesi sonrasında ‘FETÖ’nün yabancı istihbarat servisleriyle ilişkisinin’ ortaya çıkarıldığı ifade edildi. Hain terör örgütüyle ilgili ‘Bir nevi Gladyo yapılanması unsuru olan FETÖ’nün aslında vesayetin başka bir hali olduğu ortadadır’ değerlendirmesi yapıldı. 

DIŞ TEHDİDE AÇIYOR 

“Nitekim dış istihbarat örgütleri FETÖ gibi taşeronlar aracılığı ile millet iradesini ipotek altına almaya çalışmaktadırlar” denilen raporda, özetle şu değerlendirmeler yer aldı: Bu, sadece Türkiye için değil FETÖ’nün faaliyet gösterdiği tüm ülkeler için geçerli bir tehdittir. Zira, FETÖ yüzün üzerinde devlet içerisinde yapılanmış, irili ufaklı ölçeklerde devlet mekanizmalarına sızmış bir uluslararası terör ağıdır. Bu terör ağı devletlerin en stratejik kurumlarına sızarak devlet yapılarını pasivize edebilmektedir. Daha da önemlisi çıkarına uygun gördüğü takdirde, devletlere karşı dış istihbarat teşkilatlarıyla ittifak ilişkisi içerisine girerek devletleri kendi içlerindeki en stratejik kurumları devletlerin kendisine karşı kullanmakta ve devletleri dış tehdide karşı savunmasız bırakabilmektedir. 

ÖZBEKLER DE ANLADI 

FETÖ’nün bölge yapılanmasını çözen ikinci ülke Özbekistan olmuştur. Özbekistan’a 1990’lı yıllarda aynı yöntemlerle sızan örgüt, bir süre sonra Özbek devletinin ve istihbaratının dikkatini çekmiş ve okullarda verilen çarpık eğitimle Özbekistan halkının birliğine aykırı faaliyetler gösterdiği, okullarda çalışan öğretmen ve yetişen öğrencilerin ABD çıkarlarını koruma amacı taşıdıkları tespit edilmiştir. FETÖ ilk darbe girişimini esasen Özbekistan’da gerçekleştirmiş ve 15 Temmuz’da olduğu gibi başarıya ulaşamamıştır. Ancak örgütün Özbekistan’daki darbe girişimi Türk-Özbek ilişkilerini bozmaya yetmiştir. 

KERİMOV’A SUİKAST 

Daha da ötesi 1999 yılında Özbekistan’daki ilk darbe girişiminde Özbek lider İslam Kerimov’a karşı gerçekleştirilen suikast girişiminin arkasında FETÖ parmağı bulunmasının ardından terör örgütünün okulları kapatılmış ve örgüt mensupları sınır dışı edilmiştir. 

GLADYO NEDİR? 

Gladyo, 2. Dünya Savaşı sonrasında Batı Avrupa’da gelecekte olması beklenen bir Varşova Paktı işgaline cephe gerisinde bir direniş başlatmak amacıyla İtalya’da NATO tarafından gizli olarak örgütlenen kontrgerilla operasyonunun kod adıdır. 

FETÖ İLK RUSYA’DA ÇÖZÜLDÜ

2000’li yılların başında Rusya iç siyasal birliğini sağlamış, devlet başkanı Vladimir Putin’in yönetime gelmesiyle birlikte ülkenin istihbarat güvenlik teşkilatları yeniden dizayn edilmesiyle birlikte FETÖ’nün yabancı istihbarat servisleriyle ilişkisi ortaya çıkarılmıştır. 2002 yılında Rus İstihbarat Teşkilatı (FSB), FETÖ okullarının Amerikan istihbarat teşkilatıyla doğrudan ilişkisi olduğunu tespit etti. FSB; CIA adına Rusya’nın ulusal 

çıkarlarına aykırı olarak istihbarat çalışmalarında bulunduğunu, İslam’ın bağlamından koparılmış bir eğitimle Rusya’nın ve Orta Asya’nın yapısına aykırı mezunlar ve elemanlar yetiştirmeye çalıştığını, okullarındaki öğretmen ve öğrencilerin de normal öğretmen ve öğrenci dışında bir asker ve istihbaratçı motifinde yetiştiğini tespit etti. Rusya Yüksek Mahkemesi kararıyla, okulların büyük bir kısmını kapatma kararı vermiştir.