15 Haziran 2025 Pazar / 19 ZilHicce 1446

Gönül gözü görmeyen can gözünü neylesin...

Allah'ın sonsuz nimetlerini görmek istemeyenler; can gözü olduğu halde, gönül gözü görmeyenlerdir. Asıl körlük olan bu hal içinde kalmakta ısrar edenleri Allah, azap veren cehennem ateşiyle uyarıyor.

Cesur Çaça3 Temmuz 2015 Cuma 07:00 - Güncelleme:
Gönül gözü görmeyen can gözünü neylesin...

Gözler, Allah'ın vermiş olduğu sayısız nimetler içerisinde en kıymetli olanların başında yer alır. Dünyadaki güzellikleri görmek, bunları müşahede etmek göz  nimetiyle mümkün oluyor. Bu değerli nimetten yoksun olanlar elbette büyük sıkıntılar çekiyor. Mavimsi gökyüzünü, uçsuz bucaksız denizleri ve yemyeşil doğayı görmek yerine, zifiri karanlığa mahkum olmak büyük mahrumiyet olsa gerek. Görme engeliler, bu mahrumiyet karşısında "sabır limanına" sığınarak imtihanı geçme ve sonsuz alem için büyük başarı elde etmeye adaydırlar. Sonuçta bu dünya sahnesinde yaşadığımız her şey imtihana dahildir.

Asıl kör olanlar kimlerdir?

Can gözü görüp de, gönül gözü kör olanlar içinse ne bu dünyada, ne de öbür alemde hiçbir kazanç yoktur. Onlar kaybedenler kulübünün üyeleridirler. Allah'a kul olmamakta ısrar edenler, O'nun azametini es geçip, kendi nefsi azgınlıklarını büyütenler helak olmaya mahkumdurlar. Nitekim İslam tarihi Allah'a savaş ilan eden Firavun ve Nemrud'larların nasıl helak edildiğini bizlere aktarıyor. Bu dünyadayken azaba çarptırılmayanların cezası öbür tarafa kalıyor.

Can gözü olan fakat gönül gözü görmeyenler hakkında önemli uyarılar var. Kur'an-ı Kerim'de, "Onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Artık (hakka) dönmezler" diyerek inanmayan inkarcıların durumundan haber veriyor. (Bakara-18) buyruluyor.  Ayet-i Kerime'de bahsedilen; kör, sağır ve dilsizler, Allah'ın yarattığı sonsuz nimetlerin tamamından faydalandığı halde bunların hiçbirini Allah'tan kabul etmeyenler, doğru söz konuşmayanlar ve Hak'ın mesajlarını duymak istemeyenlerdir. Gönül gözü, kulağı ve dili olmayan bu zümrenin kalpleri de mühürlenmiştir ve artık onlar geri dönüşü mümkün olmayan yola girmişlerdir. Bu durumu da haber veren Kur'an-ı Kerim, bir başka ayetinde: "İşte onlar, Allah’ın; kalplerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimselerdir. İşte onlar gafillerin ta kendileridir" diyor.

İnkar ve isyan edenlerin sonu

Allah'ı inkar edenlerden daha zalim kim olabilir ki? Bunların varacağı yer ve karşılaşacağı son ile ilgili bilgi veren ayetler oldukça ürkütücüdür. Kur'an-ı Kerim'in başka bir ayetinde bu son şöyle anlatılıyor: "Onlara cehennemde ateşten bir yatak, üstlerine de (ateşten) örtüler vardır. Biz zalimleri işte böyle cezalandırırız.  (A'RAF/40-41)

Alemlerin Rabbi, yaradılışın nedenini anlatırken, nefsin azgın inkarına kapılanların hazin sonunu haber veriyor. Buna karşın inkar ve isyanlarını sürdürenlerin tatlı ve lüks hayat sürdürmeleri kimseyi aldatmasın. Allah, kendi kendine verdiği sözden ve imtihanın sırrından dolayı isyan ve inkar içinde olanlara müdahale etmiyor ve onlara hayat, rızık vermeye devam ediyor.  Ama hesap gününde onları, şiddetli bir azabın beklediğini de haber veriyor. Allah'ı tanımayanlara verilen hayat ve rızık, şiddetli azabın önüne geçemeyecek.

Cebrail (as) cehennemden haber veriyor

Ebu Hureyre (ra), Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu aktarıyor: "Allah ateşi yarattığı vakit Cebrail’e: ‘Ey Cibril! Git, cehenneme bak’ buyurdu. Cebrail gitti, cehenneme baktı.

Sonra geldi ve "Ey Rabbim! İzzetine yemin ederim ki, cehennemi kim işitirse ona asla girmez" dedi. Allah, cehennemi şehvet çekici şeylerle donatıp: ‘Ey Cibril! Git, ona bak’ buyurdu. Cibril gitti ve cehenneme baktı. Sonra geldi: "Ey Rabbim! İzzetine yemin ederim ki, hiçbir kimse dışarıda kalmadan hepsi cehenneme girer diye korktum" dedi.  Ebu Davud- Tirmizi

Esma-ül Hüsna

El-CELİL

Celal ve ululuk sahibi

El-KERİM

Lutfu ve keremi çok

Er-RAKİB

Bütün işleri murakabe eden

SORU CEVAP KÖŞESİ

-Üvey anne, baba ve çocuklara zekat verilebilir mi?

Babası ölmüş ise üvey anneye, buluğ çağına erişip evden ayrılmış ise üvey çocuklara ve üvey babaya, fakir olmaları halinde zekat verilebilir. Çünkü bunlarla zekatı veren kişi arasında usul ve füru ilişkisi olmadığı gibi, zekat veren şahıs bunlara bakmakla yükümlü de değildir.

-Damat ve geline zekat verilebilir mi?

Fakir olan damada zekat verilebilir. Koca eşine bakmakla yükümlü olduğundan, kişinin gelinine zekat vermesi dolaylı olarak kendi oğluna zekat vermesi gibidir. Bu itibarla, geline zekat vermek uygun değildir.

-Kayınvalide ve kayınpedere zekat verilebilir mi?

Kayınvalide ve kayınpeder, kişinin bakmakla yükümlü olduğu kimselerden olmadığı için, fakir iseler kendilerine zekat verilebilir.

-Zekat doğru yere verilmezse ne olur?

Zekat mükellefi, kime zekat verdiğini iyi araştırmalıdır. Araştırma sonucu zekat verilebilecek kişilerden olduğu kanaatine ulaştığı birisine zekât verir, daha sonra bu kimsenin zekat verilecek kişilerden olmadığı ortaya çıkarsa, zekâtı geçerli olur. Araştırma yapmaksızın zekât verir ve daha sonra bu kimsenin zekat verilebilecek kişilerden olduğu ortaya çıkarsa zekat geçerli olur ancak araştırma yapmadan verilen zekatın yanlış yere verildiği anlaşılırsa yeniden zekat vermek gerekir.

ÖNERİLEN VİDEO

AK Parti'den Babalar Günü'ne özel video

Kapat
Video yükleniyor...