29 Nisan 2024 Pazartesi / 21 Sevval 1445

Kadir Gecesi’nin ne olduğunu sen bilir misin?

“Hoş Geldin Ya Şehri Ramazan” nidalarıyla karşıladık. Bereketi ve mağfiretiyle evlerimize ve gönüllerimize misafir oldu. Şimdi vakit tamam.On bir ayın sultanı, veda etmeye hazırlanıyor

20 Haziran 2017 Salı 07:00 - Güncelleme:
Kadir Gecesi’nin ne olduğunu sen bilir misin?

Evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu da cehennem azabından kurtuluş ayı olan Ramazan’ın son günlerine yaklaştık. Bir yanda ayrılığın hüznünü taşırken, diğer yandan da bir ömre bedel, bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi’ne kavuşuyor olmanın sevinç ve heyecanını sardı. 

Cenab-ı Hakk, en büyük mucizesi olan Kur’an-ı Kerim’i, Peygamber Efendimize mübarek Kadir gecesinde indirmiştir. Kadir gecesi hakkında Yüce Rabimiz  şöyle buyurmaktadır: “Biz onu (Kur’an’ı) Kadir Gecesi’nde indirdik. Kadir Gecesi’nin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh o gecede, Rablerinin izniyle her iş için iner de iner. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.” (Kadr 1-5) 

Her sene kadrimizi yüceltmek için Rabbimizden bir bağış gibi, bir armağan gibi gelen Kadir gecesinin anlatıldığı bu sure, bizlere üç önemli mesaj getirmiştir.

Birincisi; Kadir Gecesini değerli kılan, rahmet mesajlarının bu gece inmeye başlamasıdır. Bu nedenledir ki Kadir Gecesinin değerini Kur’an’da aramalıyız. 

İkinci mesaj; Kadir Gecesinin, müminlere her yıl ömürlük bir fırsat sunmasıdır. Rabbimiz, ömre bedel bu geceyi, müminlere bir rahmet kapısı, bir umut pınarı olarak bahşetmiştir. 

Üçüncü mesaj; meleklerin, Kadir Gecesinde yeryüzüne selâm ve esenlik getirmek üzere inmeleridir. 

Kadir gecesini tam bir gönül uyanıklığı ile Kur’an okuyarak, namaz kılarak, tevbe ve istiğfar ederek, salâvatı şerife getirerek, büyüklerimizi, akraba ve yoksulları sevindirerek, geçmişlerimizi rahmetle anarak geçirmek her Müslümanın görevidir. Zira Allah’ın rahmetinin en çok tecelli ettiği bir gecedir Kadir gecesi…

YERYÜZÜNDEKİ İLK MABED

Şüphesiz, âlemlere bereket ve hidayet kaynağı olarak insanlar için kurulan ilk ev (mabed), Mekke’deki (Kâbe)’dir. Orada ibret alınacak alâmetler vardır; İbrahim’in makamı (oradadır). Kim oraya girerse, Hakk’ın gölgesinde emin bir kişi olur. Oranın yoluna gücü yetenlere, Beytullah’ı haccetmesi, Allah’ın insanlar üzerinde bir hakkıdır. İnkâr edenler de bilsinler ki Allah bütün alemlerden müstağnidir. (Âl-i İmrân, 96-97)