12 Aralık 2024 Perşembe / 11 CemaziyelAhir 1446

Nasıl Merkez Efendi oldu?

İstanbul’un büyük velîlerinden Sümbül Efendi, bir gün talebelerine:

1 Eylül 2013 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Nasıl Merkez Efendi oldu?
“–Eğer bütün dünyayı baştan sona değiştirme imkânına sahip olsaydınız, neler yapardınız?” diye sormuş.

Her bir talebe, kendi gönül ufkuna göre en doğru, en güzel ve en mutlu dünyayı târif etmiş. Kimi:

“–Dünyadaki bütün kötülüklerin yok olmasını isterdim!” demiş. Kimi:

“–Bütün dünyanın cennet bahçesi misâli, çiçeklerle müzeyyen olmasını isterdim.” demiş. Kimi de:

“–Bütün gariplerin sevindiği, çâresizlerin dertlerine çâre bulduğu, bütün hastaların şifâ-yâb olduğu huzur dolu bir dünya isterdim.” diye cevap vermiş.

Talebelerinin fikirlerini tek tek dinleyen Sümbül Efendi, bir tanesinin hiç söz almadığını fark etmiş ve:

“–Oğlum Muslihiddin, sen ne düşünüyorsun? Dünyayı nasıl değiştirmek isterdin?” diye sormuş. Muslihiddin:

“–Efendim, ben, -hâşâ- Cenâb-ı Hak’tan daha âlim, daha hikmet sahibi değilim. Ben âciz bir kulum. İnsan nefsini tanırsa Rabbini daha iyi tanır. Şüphesiz O’nun tesis etmiş olduğu bu dünya hayatında her şeyin bir yeri ve hikmeti vardır. Bana kalmış olsa, ben her şeyi yine olduğu gibi merkezinde bırakır ve takdîr-i Hudâ’dan râzı olurdum.” demiş.

Gözde talebesi Muslihiddin’in bu cevabını çok beğenen Sümbül Efendi:

“–Evlâdım, çok güzel ifâde ettin. Mâdem sen, bu dünyada her şeyi merkezinde bıraktın, biz de bundan sonra sana «Merkez Efendi» diyelim.” demiş.