30 Nisan 2024 Salı / 22 Ramazan 1445

Görkem Karman Abat'tan çocukları pandemiye karşı bilinçlendirmeye yönelik 5 öneri

2020 yılının başından bu yana tüm dünyanın mücadele ettiği koronavirüs salgını (Covid-19), en çok sosyal hayatın dengelerini değiştirdi. Maske ve sosyal mesafe kuralları, sosyal etkinlikler için dışarıda geçirilen süreyi azalttı. Uzmanlar, yetişkinlerin bile zaman zaman adapte olmakta zorlandığı bu durumun çocuklar için çok daha zor olduğuna dikkat çekerken, ebeveynlerin takip ettiği isimlerden Görkem Karman Abat da kendi deneyimlerini 5 öneride topladı.

5 Aralık 2020 Cumartesi 17:01 - Güncelleme:
Görkem Karman Abat'tan çocukları pandemiye karşı bilinçlendirmeye yönelik 5 öneri

İşte yetişkinlerin bile zorlandığı pandemi sürecinde, çocuklar için 5 öneri...

1- EBEVEYNLER OLARAK ÖNCE KENDİ KAYGILARINIZI KONTROL EDİN

Türkiye’de koronavirüs vakalarının kontrol altına alınmaya çalışıldığı Mayıs ayında doğum yapmış bir anne olarak çok kaygılı bir doğum ve lohusalık süreci geçirdiğini anlatan Görkem Karman Abat, “Panik hali, kaygı ve endişe sizi ne kadar ele geçirirse bunu saklamanız da bir o kadar zor oluyor. Özellikle de henüz sizden başka rol modeli olmayan bir çocuğunuz varsa, ebeveynler olarak önce kendi kaygılarınızı kontrol edebilmeniz gerekiyor. Bu süreçte anne baba olarak tedbirleri eksiksiz uygulamaya ve sakin kalmaya çalıştık. Ailemize yeni katılan kardeşinin heyecanında olan kızımıza ise kaygılı değil, bilinçli yaklaşarak hem kendisi hem de kardeşi için hijyene dikkat etmesi gerektiğini anlattık.” dedi.

2- PANDEMİYİ YAŞINA UYGUN OLARAK ANLATIN

Çocukları dünyada ne olup bittiğine dair habersiz bırakmanın her zaman iyi bir fikir olmadığını da söyleyen Görkem Karman Abat, “Çocuklarımıza gündemi ve dünyanın mücadele ettiği sorunları anlatmıyoruz elbette ancak pandemi gibi ev içindeki düzeni de etkileyen bir durumu yaşı küçük de olsa çocuğun yaşına uygun olarak anlatmak gerekiyor. Örneğin, çizimlerden yararlanarak virüsün varlığını açıklamak, virüsün insanlara iyilik yapmadığını söylemek ve bu yüzden ondan sakınmamız gerektiği anlatmak iyi bir yol olabilir.” şeklinde konuştu.

3- HİJYEN RUTİNLERİNİ ÇOCUKLA BİRLİKTE UYGULAYIN

Görkem Karman Abat, çocukların taşıyıcı olabileceğine yönelik uzman uyarılarını da hatırlattı. Abat, “Bugüne kadar pandemiden en az etkilenenler çocuklar olsa da taşıyıcı olarak salgının seyrinde önemli rol oynadıklarına yönelik uyarılar yapılıyor. Bu nedenle ebeveynlerin, çocuklarına hijyen kurallarını öğretmesi çok önemli. Özellikle küçük yaştaki çocukların anne babalarının davranışlarını taklit ederek beceri geliştirmeye çalışması, ebeveynlerin hijyen rutinlerinde daha dikkatli olmasını gerektiriyor. Bu noktada ellerimizi çocuğun görebileceği şekilde yıkamak, dışarı çıkarken maske taktığımızı göstermek gibi küçük örnekler bile etkili olabiliyor. Ancak asıl önemli olan hijyen rutinlerini çocukla birlikte uygulamak.” ifadelerini kullandı.

4- MASKENİN KİŞİYE ÖZEL BİR EŞYA OLDUĞUNU ÖĞRETİN

Son dönemlerde özellikle anaokulu ve ilkokul çağındaki çocuklar hakkında medyada gündeme gelen maske değiş-tokuşuna da değinen Görkem Karman Abat, “Maskeleri çocuklara sevimli hale getirmek için rengarenk desenlerin kullanıldığını görüyoruz. Haliyle çocuklar da maskeleri birer aksesuar olarak benimsiyor ve tıpkı rengini çok beğendikleri bir kalem gibi değiş-tokuş etmek isteyebiliyorlar. Bu davranış yaşları itibarıyla normal olsa da pandemi şartlarında çok büyük risk taşıyor. Dolayısıyla çocuğa maskenin kişisel bir eşya olduğunu öğretmek ve başkalarıyla paylaşmaması gerektiğini iyice anlatmak gerekiyor.” diye konuştu.

5- GEÇİCİ BİR SÜREÇ OLDUĞUNU SIK SIK HATIRLATIN

Pandeminin ciddiyetini yetişkinler kadar iyi kavrayamadıklarından çocukların kimi zaman negatif tepkiler verebileceğini hatırlatarak sözlerini noktalayan Görkem Karman Abat, “Yeni normal düzenin gereklerine uygun davranmaya çalışırken biz yetişkinler bile bunalabiliyoruz. Hal böyleyken durumu net olarak algılayamayan çocuklarımızdan da çok fazla anlayış beklememek lazım.

Örneğin bu süreçte maske takmayı reddetmeleri, parkta oynamak için ağlamaları, el yıkamak istememeleri veya “elini yüzüne götürme” gibi uyarılara negatif tepkiler vermeleri çok doğal. Bu gibi davranışlar karşısında sakinliğimizi korumak ve aşırı tepkiler vermeden bunun geçici bir süreç olduğunu hatırlatmamız gerektiğini düşünüyorum.” dedi.