29 Nisan 2024 Pazartesi / 21 Sevval 1445

Savunma sanayindeki başarıya dikkati çekti: Türkiye bir devrim yaşadı

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Savunma Sanayii Başkanlığı ile iftihar ettiklerini, savunma sanayinde, Türkiye'nin değişim değil bir devrim yaşadığını vurgulayarak, 'Savunma sanayi sadece güvenliğimiz açısından değil teknolojik seviyemizin artışı, katma değeri yüksek bir ekonomi inşası, sosyal refah açısından da önemli. Savunma sanayindeki yetkinlikleri sivil endüstrilere aktararak, oraya da bir fayda sağlamak ve topyekun kalkınmamıza bir güç devşirmek istiyoruz.' dedi.

AA23 Aralık 2023 Cumartesi 01:27 - Güncelleme:
Savunma sanayindeki başarıya dikkati çekti: Türkiye bir devrim yaşadı

Yılmaz, TBMM Genel Kurulunda, Cumhurbaşkanlığı ile bağlı ve ilgili kuruluşların 2024 yılı bütçeleri üzerinde konuştu.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne ilişkin eleştirileri yanıtlayan Yılmaz, halkın bu sistemi referandumda onayladığını, bunun üzerinden iki seçimin geçtiğini, muhalefetin her iki seçimi de hükümet sistemine yönelik bir referanduma dönüştürmesine karşın, milletin Cumhur İttifakına ve yeni yönetim sistemini savunanlara destek olduğunu söyledi.

Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin her sistem gibi iyileştirilebileceği ve geliştirilebileceğini belirterek, "Yeni sistem de aslında çeşitli testlerden geçmiştir. Milletimizin testinden geçtiği gibi Kovid'in testinden de geçmiştir, ekonomik dünyada yaşanan krizlerin testinden de geçmiştir, terörle mücadele testinden de geçmiştir, dış politika testinden de geçmiştir. Başarılı bir sistem olarak yoluna devam etmektedir." diye konuştu.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne yönelik "tek adam rejimi" nitelemelerine ilişkin Yılmaz, dünyanın her yerinde yürütmenin başında bir kişi olduğunu dile getirerek, "Buna tek adam rejimi demek bütün siyaset felsefesini, literatürünü yok saymak demektir. Hiçbir şekilde katılmıyoruz. Ayrıca şunu da ifade etmek isterim. Yıllardır ben Sayın Cumhurbaşkanı'mıza çok yakın çalışan bir insanım. Partide de Meclis'te de hükümette de çok uzun zamandır birlikte çalışıyoruz. Bütün kurulları işleten, bizzat gelip başkanlık yapan, saatlerce fikirleri dinleyen, daha önce oluşturduğu birtakım kanaatleri istişareler sonucu değiştiren, bugün eleştiren arkadaşlarımız da herhalde onlara şahittirler bir kısmına, bunu yapan bir kişiye, tek adam rejimi diye nitelendirmek tek kelimeyle haksızlıktır." ifadelerini kullandı.

Yılmaz, Türkiye'nin kabile veya çadır devleti değil, kurumlara, kurullara, süreçlere sahip bir devlet olduğunu ve bunlarla süreçlerin yönetildiği anlatarak, "Elbette ki demokratik olarak seçilen devlet başkanı veya yürütmenin başındaki kimse, siyasi tercihini de yeri geldiğinde yapmaktadır. Bundan doğal bir şey de yoktur." şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanlığı Merkez Teşkilatı bütçesinin, ortalama bütçeden daha fazla artmadığını, verilen bütçenin yaklaşık üçte ikisinin Türkiye'nin çeşitli coğrafyalarda yürüttüğü barışı destekleme operasyonları çerçevesinde kullanıldığını aktaran Yılmaz, Millet Kütüphanesi'nin harcamalarının da Cumhurbaşkanlığı Merkez Teşkilatının bütçesinden karşılandığını kaydetti.

Yılmaz, günlük 4 bin 500 ila 12 bin ziyaretçiye hizmet veren kütüphanenin açıldığı günden itibaren yaklaşık olarak 4,6 milyon ziyaretçi sayısına ulaştığını ve gelen öğrencilere de çeşitli ikramlarda bulunulduğunu söyledi.

"YATIRIMCILARA GİDİP KENDİMİZİ, PROGRAMIMIZI, ÜLKEMİZİN OBJEKTİF VERİLERİNİ ANLATACAĞIZ"

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisinin doğrudan uluslararası sermayeyi ülkeye çekmeyi hedefleyen bir teşkilat olduğunu belirten Yılmaz, 1973-2002 yıllarında Türkiye'ye sadece 15 milyar uluslararası doğrudan yatırım gelirken, 2003'den 2023 yılı ekim ayına kadar olan dönemde, ülkeye gelen doğrudan uluslararası sermaye yatırımının 260 milyar doları bulduğunu bildirdi.

Yılmaz, Türkiye'nin yatırım potansiyelini uluslararası alanda anlatmaya devam edeceklerini vurgulayarak, "Medyada Türkiye aleyhine oluşturulmuş kasıtlı, planlı bir şekilde siyasi hedeflerle oluşturulmuş algılar var. Bunları nasıl kıracağız? Objektif verilerle. Yatırımcılara gidip kendimizi, programımızı, ülkemizin objektif verilerini anlatacağız ve daha fazla yatırımcıyı ülkemize cezbedeceğiz. Bunu yaptığımızda etkilerini de görüyoruz. Yapmaya da devam edeceğiz. Ülkemizi tüm dünyada anlatacağız." değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisinin önemli işler başardığını belirten Yılmaz, e-Devlet kapısı için duyulan memnuniyetin yüzde 95,31'i bulduğunu, Avrupa Komisyonu 2023 Yılı e-Devlet Kıyaslama Raporunda Türkiye'nin 35 ülke arasında 10. sırada yer aldığını kaydetti.

Yılmaz, Dijital Dönüşüm Ofisinin kurulmasından bugüne kadar geçen süre içinde e-Devlet kapısında entegre kurumlarda yüzde 108, sunulan hizmetlerde yüzde 86, kullanıcı sayısında yüzde 56, giriş sayısında ise yüzde 318 oranında artış gerçekleştiğini açıkladı.

Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisince oluşturulan Ulusal Staj Programının (USP) OECD tarafından birkaç yıldır ödül aldığını ve yüz binlerce gence staj imkanı sağladığını belirterek, Yetenek Kapısı Platformu aracılığıyla 1,7 milyon öğrenci ve mezunun iş ilanlarına, kariyer danışmanlığı hizmetlerine ve kariyer etkinliklerine çevrim içi ulaşabildiğini, Yetenek Her Yerde bölgesel kariyer fuarlarının, 500 binden fazla üniversite öğrencisi ve mezunu, kamu ve özel sektörden 5 bini aşkın işverenle buluşturduğunu ifade etti.

T ürkiye'nin ö ncelikle bölgesel, daha uzun vadede küresel bir finans merkezi olma iddiasının bulunduğunu dile getiren Yılmaz, " Finansal piyasalarımızı çeşitlendirme, derinleştirme, finansal enstrümanların sayısını arttırma, diğer taraftan katılım finans gibi uygulamaları daha yaygınlaştırma, güçlendirme perspektifimiz var. Bu anlamda da Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisimizin yaptığı, diğer dünyadaki benzer merkezlerle onların tecrübelerinden de istifade ederek yaptığı çalışmalar var." dedi.

"TERÖR ÖRGÜTLERİYLE EŞ ZAMANLI BİR ŞEKİLDE MÜCADELE ETTİK"

Yılmaz, Savunma Sanayii Başkanlığı ile iftihar ettiklerini, savunma sanayinde, Türkiye'nin değişim değil bir devrim yaşadığını vurgulayarak, "Savunma sanayi sadece güvenliğimiz açısından değil teknolojik seviyemizin artışı, katma değeri yüksek bir ekonomi inşası, sosyal refah açısından da önemli. Savunma sanayindeki yetkinlikleri sivil endüstrilere aktararak, oraya da bir fayda sağlamak ve topyekun kalkınmamıza bir güç devşirmek istiyoruz. Bu yönde de gayretlerimizi yoğunlaştıracağız." diye konuştu.

Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığının (MİT) da çok önemli değişim, dönüşümler yaşadığına işaret eden Yılmaz, şunları söyledi:

"Geçmişte, belli vesayetçi demokrasinin olduğu dönemlerde, kendi vatandaşını araştıran, vatandaşının daha çok peşinde koşan bir istihbarat teşkilatıyken bugün dünyanın dört bir yerinde vatandaşının hakkını, hukukunu ve milli menfaatlerimizi savunan bir kurum haline gelmiş durumda. Türkiye'ye hiçbir şekilde haksızlık yapmayın. Etrafımızdaki ülkeleri görüyorsunuz. Güneyimizde Irak, Suriye, İran, kuzeyimizde Ukrayna, Rusya, Kafkaslar'da çatışmalar, Balkanlar'da karışıklıklar, Doğu Akdeniz'de ihtilaflar, böyle bir bölge içinde adeta bir istikrar adasıyız gerçekten. Bu da hiç azımsanacak bir durum değil. Diğer taraftan son 10 yılda 3 büyük terör örgütü ve irili ufaklı başka terör örgütleriyle eş zamanlı bir şekilde mücadele ettik. PKK, DEAŞ veya El-Kaide ve FETÖ. Her biri tek başına bir ülkeyi istikrarsızlaştırmaya yetecek ölçekteki terör örgütleriyle eş zamanlı bir şekilde ve demokratik hukuk devleti normları içinde mücadele ettik. Bu öyle kolay bir mücadele değil ve bunu da b üyük oranda başardık. Dünyanın hiçbir yerinde bu tür tehditler tamamen bitmez, sona ermez ama çok şükür bugün geldiğimiz noktada Türkiye çok güvenli bir ülke, sadece sınırları içinde değil, sınırları dışında da terör tehditlerine her an müdahale eden, ülkesini, insanını her türlü terör tehdidine karşı muhafaza eden bir ülke konumunda. Burada da Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, güvenlik güçlerimiz, jandarmamız, polisimiz bunların yanı sıra istihbarat teşkilatlarımız özellikle de Milli İstihbarat Teşkilatımızın çok önemli bir payı var."

Yılmaz, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğinin siyaset belgesinin 5 yılda bir yenilendiğini, yeni siyaset belgesi için çalışma başlatıldığını ve 2024 yılı içinde bu belgenin ortaya çıkacağını belirterek, "M illi Güvenlik Siyaset Belgemizde bir zafiyet söz konusu değil, eksiklik söz konusu değil, mutat zamanı neyse o zamanda yenilenerek yürürlüğe girecek bir belge." dedi.

"DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞIMIZ ÇOK ÖNEMLİ ROLLER ÜSTLENMEKTEDİR"

Diyanet İşleri Başkanlığının, anayasal çerçevesinde kendisine verilen rolü y erine getiren bir kurum olduğunu dile getiren Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bakın burada da ben şunu açık ve net ifade etmek isterim. Bütün diğer kurumlar gibi Diyanet İşleri Başkanlığında da yanlış yapan kişiler, kurumsal eksikler, yanlışlar olabilir. Bunu anlarım. Bunu eleştirirsiniz. Biz de bakarız. Hükümetin yapması gereken bir şey varsa yapılır. Kurumun yapması gereken bir iş varsa yapılır. Ama Diyanet İşleri Başkanlığını topyekun karşınıza alıp bu kurumu topyekun bir rakip gibi eleştirmeniz ve siyasete konu etmenizi doğrusu yanlış buluyorum. Diyanet İşleri Başkanlığımız çok önemli roller üstlenmektedir. Türkiye Cumhuriyeti bugün birtakım aşırılıklar yaşamıyorsa bundan bu tür kurumlarımızın, eğitim mekanizmalarımızın önemli bir rolü vardır ve toplumu sağ lıklı bilgilendirme rolü devam edecektir. Bu olmadığı sürece, sağlıklı bilgilendirme olmadığı sürece başka birtakım kaynakların, odakların yapacağı çalışmaların ne tür sonuçlar doğurabileceğini de takdirinize bırakıyorum"

Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının , Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünden sonra kurulduğunu ve bütçesinin onun bütçesiyle mukayese edilmesinin doğru olmayacağını vurgulayarak, "CİMER, tanıtım fonu çerçevesinde yapılan faaliyetler gibi yeni birtakım işlevler yüklenmiş durumda. Bölgesel bazda teşkilatı var, ülke çapında 19, tüm dünyada aktif olarak 29 ülkede teşkilatı bulunan bir kurumdan bahsediyoruz artık. Dolayısıyla bunun bütçesinde bir miktar büyüme olması gayet normal diye ifade etmek istiyorum. Bu yıl yaptığı harcamalardaki artışın önemli bir kısmı da Cumhuriyet'imizin yüzüncü yılıyla ilgili yapılan çalışmalardan kaynaklanıyor." bilgisini verdi.

Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığına çok ciddi yatırımlar yaptıklarını dile getiren Yılmaz, 2023 yılı başından aralık ayına kadar yaklaşık 4 milyon belge görüntüsünün, son 5 yıllık dönemde ise yaklaşık 20 milyon belgenin dijital ortama aktarıldığını, 12 milyon belgenin tasnifinin gerçekleştirildiğini, 73 ülkeyle Arşivler Arası İşbirliği Protokolünün imzalandığını, Osmanlı Arşivi Külliyesi'nin inşa edilip hizmete açıldığını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, konuşmasının sonunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, bütçenin hazırlanmasında emeği geçen bütün kurumlara ve personeline teşekkür etti, Cumhurbaşkanlığı bütçesinin ülkeye, devlete, millete hayırlı olmasını diledi.

  • savunma sanayii
  • teknolojik seviye
  • cevdet yılmaz