Biyonik görüş için birleşti 

Halk arasında “tavukkarası” ya da “gece körlüğü” olarak adlandırılan Retinitis Pigmentosa hastalığından dolayı görme yetisini tamamen kaybetmiş kişilere uygulanan biyonik görme tedavisi son yıllarda giderek yaygınlaşıyor. Dünyada 303, Türkiye’de bu zamana kadar 15 hastaya biyonik görme tedavisi uygulandı. İstinye Üniversitesi Nörolojik Bilimler Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin amacı ise bu tedavi ile hastaların kazandığı yapay görmeyi kullanmayı öğrenme süreçlerine katkı sağlamak.  

KODLAMA DEVREDE 

Ar-Ge çalışmalarıyla biyonik görmeden yararlanım ve kullanımın koklear implant gibi gelişeceğini anlatan İstinye Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sacit Karamürsel, “Biyonik görme 2013 yılında FDA’in Argus II Retinal İmplant Sistemini onaylaması ile mümkün oldu. Amacımız daha iyi bir görme algısına ulaşmak için rehabilitasyon süreci ve beyin görüntüleme yöntemleri ile hastaların gösterdiği gelişme üzerinde çalışmak. Nörofizyoloji çalışan bir kişi olarak beyin bilgisayar arayüzünde biyolojik dilde konuşan yazılımın daha da gelişmesinde kodlamanın yani uyarıları beynin anladığı dilden vermenin etkili olacağını söyleyebilirim’’ dedi. Beynin dilinin çözüldüğü oranda başarılı olunacağını bildiren Prof. Dr. Sacit Karamürsel, biyonik görmede kodlamayla görüntü bilgilerinin şifrelenerek görme siniri aracılığıyla beyne iletilmesinin sağlandığını belirtti. 

IŞIĞA KAVUŞMA SÜRECİ 

Proje Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Nilüfer Köylüoğlu ise tedavinin kimlere uygulanabileceğini şöyle anlattı: Tedavi her iki gözde görme algısı, ışık hissi düzeyine gerilemiş, artık başka tedavi seçeneğine sahip olmayan, daha önceye ait yararlı görme hafızası olan, 25 yaşından büyük, bu tedavi ile yeniden görme konusunda istekli, genel anestezi alabilecek ileri retinitis pigmentosa (tavuk karası) hastaları için, ışığı yeniden görmeye dönüştürmektedir.