26 Nisan 2024 Cuma / 18 Sevval 1445

Türkiye MİLGEM'le dünyada bir ilki başardı! Eşi benzeri yok

MİLGEM projesi tüm hızıyla devam ederken uzmanlar, NATO'nun üst düzey sistemlerini Doğu ülkelerinin füze ve alt sistemleriyle entegre edebilen gemideki Türk mühendislik başarısının benzeri olmadığı görüşünde. MİLGEM, hizmet verdiği ülkelerin özgün silah sistemlerini bu kadar esnek kullanan dünyadaki tek gemi.

12 Mayıs 2021 Çarşamba 14:06 - Güncelleme:
Türkiye MİLGEM'le dünyada bir ilki başardı! Eşi benzeri yok

Gelecekte Türk savunma sanayiinin başarı hikayesi yazıldığında, ilk sayfaların Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ve MİLGEM (Milli Gemi) Projesi hakkında olma ihtimali oldukça yüksek.

Bugün MİLGEM geldiği durum itibarıyla sadece Ankara için değil özellikle NATO standartları dışındaki ülkeler için de son derece kritik bir konumda. Peki bu nasıl oldu? Yerli ve milli gemisi projesi hangi sebeplerle küresel bir oyuncu halini aldı. Bunu anlatmadan önce projeyi birkaç cümle ile hatırlamakta fayda var...

MİLGEM PROJESİ NE GETİRDİ?

Bu proje ile Türkiye ilk defa korvet tipi bir askeri geminin tasarımını milli olarak gerçekleştirdi. Böylelikle gemi tasarımı, tekne inşası ve sistem entegrasyonunda dışa bağımlılık azaltıldı.

Askeri tersaneler ile özel sektördeki gemi tasarım, inşa imkanları ve kabiliyetlerinin entegrasyonu MİLGEM köprüsü ile sağlandı. Böylece özel sektörün harp gemisi inşası alanında gerekli bilgi birikimi, tecrübe ve altyapıyla donatılması sağlandı. Gelinen noktada Türk özel gemicilik sektörü dünyanın dört bir yanına askeri deniz platformları satabilecek konuma yükseldi.

GEMİYE KONULABİLECEK SİLAH SİSTEMLERİ EN BÜYÜK KOZUMUZ

Savunma ve Denizcilik Araştırmacısı Kozan Selçuk Erkan, MİLGEM projesinin neredeyse her dönemine şahit olan ve bu iş için bizzat çalışan isimlerden biri.

Erkan, MİLGEM projesiyle Türkiye'nin Pakistan ve Ukrayna'da devlet ihalelerini kazandığını anımsatıyor Erkan ve bu durumun korvet sınıfındaki son yılların en büyük işleri olduğuna dikkat çekiyor.

Burada asıl üzerinde durulması gereken konunun daha farklı bir noktada olduğunu söyleyen Erkan "Bahsi geçen ihalelerin kazanılmasında en büyük pay o ülkelerin ürettiği silah sistemlerinin gemiye dahil edebilmesidir" diyor.

DÜNYADA BİR İLKİ BAŞARDI

TRT Haber'e konuşan Kozan Selçuk Erkan, Pakistan üzerinden verdiği bir örnek ile MİLGEM'in bu denli konuşulmasının önünü açan süreci anlatıyor:

"Bildiğiniz üzere Pakistan uzun süredir hava savunma konusunda Çin menşeli sistemleri tercih ediyor. Bizim onlar için ürettiğimiz gemide ise NATO standardındaki uzun menzilli tarama (Smart S) ve ASELSAN aydınlatma radarları var. İşte bu radarlar Çin füzesinin güdümlenmesini yani hedefe ulaşmasını sağıyor.

Bu gelişme dünyada ilk kez yaşanan bir durum. Hava savunma gibi son derece zor bir sistemi bu şekilde başarıyla kullanmak dünyada çok çok az ülkenin yapabileceği bir mühendislik. Sadece bu kadar da değil... Uzun menzilli Pakistan'ın devasa antigemi- seyir füzesi ve Ukrayna'nın milli füzesi Poseidon'u da MİLGEM'e takmak mümkün olacak. Peki bu ne demek? MİLGEM, hizmet verdiği ülkelerin özgün silah sistemlerini bu kadar esnek kullanan dünyadaki tek gemi olacak demek..."

BATILI ÜLKELER İZİN VERMİYOR

MİLGEM'in Batı ve Doğu ülkelerinin sistemlerini tek potada erittiğine dair görüşlerini paylaşan Erkan'a bunun sahaya ne gibi bir yansıması olacağı sorusunu cevapladı.

Kozan Selçuk Erkan'ın anlattıklarından pek çok ülkenin tam paket teknolojiler yapamadığını öğreniyoruz. Yani ihtiyaçları olan sistemin tamamını yapamıyor ancak bazı belirli kısımlarını kendileri üretebiliyorlar. Diğer yanda Batılı üreticiler rüştünü ispat etmiş sistemleri kullanarak kendilerini garantiye alıyor.

Tam da bu noktada MİLGEM'i öne çıkaran özel bir durum oluşuyor. Çünkü Batılı ülkeler, Doğulu ülkelerin kendi sistemleri için ürettiği özel çözümleri dikkate almıyor. Yani herhangi bir platformu Batı ülkelerinden alan Doğu ülkeleri, mecburen alt sistemleri ve füzeleri de bu ülkeden ya da Batılı sistemde üretim yapanlardan almak zorunda kalıyor.

ÇOK GÜÇLÜ BİR OYUNCU OLACAK

İşte MİLGEM burada devreye giriyor ve onu satın alacak ülkenin alt sistemlerini de kendi bünyesinde barındırabileceğinin garantisini veriyor. Bu durum hem daha düşük maliyet hem de satılacağı ülkeye bağımsızlık açısından daha fazla imkan anlamına geldiği için MİLGEM rakiplerinden daha önde oluyor. Kozan Selçuk Erkan, anlatımlarından ortaya çıkan bu durumu "MİLGEM'i uluslararası arenada çok güçlü bir oyuncu olarak göreceğiz" cümlesiyle özetliyor.

SIRADA HAVA SAVUNMA MUHRİBİ VE UÇAK GEMİSİ VAR

Kozan Selçuk Erkan, gelecekteki yol haritasına dair beklentilerini de sıralıyor... MİLGEM projesinin korvet olarak hayatına başlayıp istif sınıfı fırkateyn olarak yoluna devam ettiğini anlatan Erkan, "Sonrasında TCG Ufuk ile istihbarat gemisine dönüştü. Şimdi de açık deniz karakol gemisi olarak inşasına başlanıyor. TCG Anadolu'nun envantere girmesinin ardından en önemli inşa programımız savaş gemisi teknolojisinin en üst basamaklarından olan hava savunma muhribimiz ve uzun ufukta uçak gemisi olacaktır" ifadesiyle sadece MİLGEM'in değil Türk savunma sanayiinin Mavi Vatan'daki yol haritasına dair görüşünü de paylaşıyor.