27 Nisan 2024 Cumartesi / 19 Sevval 1445

Cuma namazı farz mı, vacip mi? Cuma namazı vacip mi?

Cuma namazı vacip mi? sorusunun yanıtı Cuma vakti camilere akın edecek olan müminler tarafından merak ediliyor. Koronavirüs vaka sayılarının arttığı bu günlerde camilerde Cuma namazı kılamayan pek çok vatandaş, Cuma namazı farz mı, vacip mi? sorusuna cevap arıyor. Cuma namazı, her hafta kılınan İslam dininde büyük önem arz eden bir ibadettir. Diyanet İşleri Başkanlığı salgın hastalık durumunda cuma namazı için fetva verdi. Buna göre; Cuma namazı vacip mi, farz mı? İşte konu hakkında ayrıntılı bilgi...

17 Aralık 2020 Perşembe 13:58 - Güncelleme:
Cuma namazı farz mı, vacip mi? Cuma namazı vacip mi?

Cuma namazının vacip olup olmadığı konusunda bilgi sahibi olmak isteyen Müslümanlar konu hakkında araştırma yapıyor. Cuma suresinin son 3 ayetinde de yer aldığı gibi, dinimizde cuma namazının önemi büyüktür. Cuma, Müslümanlar açısından bayram niteliğinde bir gündür. Her cuma müminler camilerde cemaatle birlikte cuma namazını kılar, dualar eder. Peki Cuma namazı vacip mi? Diyanet konu hakkında fetva verdi. İşte Cuma namazı farz mı, vacip mi? sorusunun yanıtı

CUMA NAMAZI VACİP Mİ? DİYANET AÇIKLADI

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Cuma namazının hükmü hakkında verdiği fetva şu şekildedir:

Cuma namazı farz-ı ayındır. Farz oluşu Kur’an-ı Kerim, Sünnet ve İcma ile sabittir. Yüce Allah, “Ey inananlar! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığında, alışverişi bırakıp hemen Allah’ı anmaya koşun. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır. Namaz kılınınca artık yeryüzüne dağılın ve Allah’ın lütfundan nasibinizi arayın. Allah’ı çok zikredin ki kurtuluşa eresiniz.” (Cum’a, 62/9-10) buyurmaktadır. Hz. Peygamber (s.a.s.) de, “Cuma namazına gitmek, ergenlik çağına ulaşmış her müslüman erkeğe farzdır.” (Ebû Dâvûd, Tahâret, 130; Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, III, 245-246) buyurmuştur. Cuma namazı, Hz. Peygamber (s.a.s.) döneminden günümüze kadar kılınagelmiş ve bunun farz olduğu konusunda herhangi bir farklı görüş ortaya çıkmamıştır.

CUMA NAMAZI FARZ MI VACİP Mİ?

Hz. Peygamber (s.a.s.) de, “Cuma namazına gitmek, ergenlik çağına ulaşmış her müslüman erkeğe farzdır.” (Ebu Davud, Tahâret, 130; Beyhaki, es-Sünenü'l-Kübra, III, 245-246) buyurmuştur.

Cuma namazı, akıllı, ergenlik çağına erişmiş, sağlıklı, hür ve mukim (misafir olmayan) erkeklere farzdır. ... Ancak, köle, kadın, çocuk ve hastaya farz değildir.” (Ebû Dâvûd, Salât, 217; İbn Ebî Şeybe, el-Musannef, II, 550; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, III, 246) buyurmuştur.

DİYANET'TEN SALGIN DÖNEMİ İÇİN CUMA NAMAZI AÇIKLAMASI

Diyanet İşleri Başkanlığı, Din İşleri Yüksek Kurulu, Cuma namazına ilişkin Twitter hesabından son dakika açıklaması bulundu. 'Bulaşıcı hastalıklara karşı gereken tedbirlerin alınması dinimizin bir gereğidir.' denilen açıklamada, 'Meşru bir mazeretin varlığı, Cuma namazının farziyetini düşürmektedir. Hastalık, şiddetli yağış, aşırı sıcak ve soğuk gibi elverişsiz hava şartları yanında salgın hastalık da kişiye cumanın farz olmasını düşüren bu tür mazeretler kapsamındadır.' ifadelerine yer verildi. Açıklamada ayrıca, 'Bulaşıcı salgın hastalığa yakalananların ve teması' olanların cemaate katılmamaları ve karantina şartlarına riayet etmeleri dinen zorunludur.' denildi.

VACİP NE DEMEK?

İslam’da yapılması gereklilik ifade eden eylemleri tanımlamak için kullanılır. Türkçede dini bir mana içermeden sadece “yapılması gereken” manasında da kullanılır.

İslam dininin kutsal kitabı olan Kur’ân’da bulunmakla birlikte “açıkça emredilmiş” olmayan emirlerdir. “Açıkça emredilmek” tanımı emrin miktar, yer ve zaman gibi tamamlayıcı unsurlarının da tam olarak anlaşılır olmasının yanında muhataplarının da belli olmasını kapsar. Bu özellikleri sağlamadığı halde bir emir olarak Kur'anda bulunan dini emirler için Hanefi mezhebinde daha alt düzey bir gereklilik ifadesi olarak “vacip” deyimi kullanılır.

Örneğin Kurban kesme ibadeti Hanefi mezhebine göre vaciptir. Farklı fıkhi mezheplerin farklı vacip anlayışları vardır. İslam’ın fıkhi mezheplerinden olan Şâfiî mezhebine göre vâcib denince farz (yapılması mutlak olarak emredilen) anlaşılır. Hanefi mezhebinde vacip olarak tanımlanan hususlar diğer mezheplerde genellikle sünnet olarak tanımlanır.

Vacibin yapılması kesin olarak gereklidir. Vacibi terk eden farzı terkedenden daha az bir cezayı haketmiş olur; vacip olduğunu inkâr edenin dinden çıktığına hükmedilmez. Böyle kimse sapıklıkta (dalâlette) kalmış sayılır. Namazın vaciplerinden birisini kasten terketmek harama yakın mekruhtur. Yanlışlıkla terketme veya geciktirme halinde ise, sehiv secdesi gerekir. Farzın terkinde ise namaz bozulur. Namazda rükûyu terketmek gibi.