Filistin'de yaşanan "İSRAİL SORUNU" ilk defa çözüm yönünde olumlu bir sürece doğru ilerliyor.
Trump, Sisi gibi birçok ip cambazı bu süreci sahiplenme derdine düşse de bugün bütün dünya biliyor ve görüyor ki bu insancıl sürecin mimarı, Filistin'in durumunu bugünlere taşıyan Türk Milleti ve inandığı önderi Erdoğan'dır.
Yiğidin hakkını verdikten sonra biraz eskiye, soykırımın başladığı ilk günlere gidelim.
Kanın gövdeyi götürdüğü o günlerde katıldığım her yayında "katil İsrail'i kim durduracak" sorusunu alıyordum.
Bu sevimsiz soruyu her seferinde "Bu işi kurtarırsa Erdoğan ve Türkiye kurtarır, İsrail Terör Örgütüne (İTÖ) dur derse Birleşmiş Milletler değil birleşmiş vicdanlar dur der" diyerek cevaplamıştım.
Ne kadar doğru iş yapmışım.
Yanılmadım...
Öngördüğüm gibi başta bayraktar Erdoğan olmak üzere Türk Milleti ile yuları dışarıda olmayan yerli ve milli Türk medyası Filistin'de yaşananları canlı ve diri tutarak, İTÖ'nün yaptığı katliam ve soykırımı unutturmayarak dünyada uyanışı başlattı ve böylelikle İsrail'in ipliğini pazara çıkardı.
Bu direnç dünya insanlığının vicdanlarını birleştirdi ve ortaya bugünkü manzaranın çıkmasına sebep oldu.
Bugünleri öngörerek 7 Ekim 2023'ten on gün sonra, 19.10.2023 tarihinde kaleme aldığım yazımı o günlerin hatırına tekrar yayınlıyorum.
BİRLEŞMİŞ VİCDANLAR
Adı Birleşmiş ama işin aslına ve tarihe bakarsanız asla Birleşememiş Milletler.
Kuruluş amacı net.
Uluslararası barış ve güvenliği sağlamak.
Nerdeeeee!
Bırak sağlamayı Birleşmiş Milletler'in (BM) kendisi uluslararası sorun.
Kıbrıs'ta Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin yaptığı yol inşaatını engellemek için yol kesen, BM araçlarını Kıbrıslı Türklerin üzerine sürüp yol kesmeye kalkan BM'nin asker kılığına girmiş zorbaları değil miydi?
Rum'dan daha fazla Rum, Rum'dan daha fazla azgın olan BM personeli değil miydi?
Bosnalı Müslümanların katledilmesine, soylarının kırılmasına göz yuman BM değil miydi?
Bizde saf saf oturmuş böylesi bir yapıdan adalet, böylesi bir teşkilattan Filistin'deki İsrail sorununu çözmesini bekliyoruz.
Peki Neden?
Dünyanın başına bela olan BM sorununu hep tartışıyoruz, sürekli eleştiriyoruz ama bir arpa boyu yol alamıyoruz.
Alamayınca da haliyle dönüp dolaşıp sürekli aynı soruyu sormak zorunda kalıyoruz.
Neden?
Neden BM bir türlü birleşemiyor?
Neden onca devlet ortak bir irade sergileyemiyor
Aslında sorunun cevabı çok açık.
Bir avuç insan birleşiyor ve milyarlarca insanın birleşmesini engelliyor da ondan.
Mesele bu kadar basit.
Nasıl, inanası gelmiyor değil mi insanın.
Ama sahadaki gerçek bu.
O bir avuç insan; bir Amerikalı, bir İngiliz, bir Fransız, bir Rus ve bir Çinliden olma beş insan milyarlarca insanı güdüyor.
Kim Bu İnsanlar...
Bu insanlar ve onlarla birlikte yürüyen avene takımı;
Gözünü kan bürümüş,
Para için her şeyini satmış,
Kasabın kancasında asılı etten farkı kalmamış insansı hayvanlardır.
Hemen hatırlatayım "İnsansı hayvanlar" sözü İsrail Savunma Bakanı'na ait. Böyle tanımlamıştı Filistin halkını sözde bakan.
Kötü söz sahibinindir lafı tam da bu söylenen için geçerli.
İnsansı hayvanların hatta hayvandan aşağı olan yaratıkların Filistin'de yaptıkları ortada.
Kim bu sınıfa giriyor millet karar versin
Peki, neler oluyor Filistin'de.
Neler Olmuyor ki...
İnsanlar katlediliyor.
Gazze'de taş üstünde taş kalmıyor.
Ceset parçaları havada uçuşuyor.
Cesetler kokmasınlar diye frigo et araçlarına konuyor.
Daha da kötüsü bu insanlık dramı karşısında kimsenin kılı kıpırdamıyor.
Oysaki Filistin'in hemen yanı başındaki komşu Arap ve İslam devletleri bir höt deseler korkak İsrailliler burunlarını dışarı çıkaramayacaklar.
Ama nerdeee!
İslam İşbirliği Teşkilatı
Hadi BM'yi anladık.
İslam İşbirliği Teşkilatı'na ne demeli.
BM'den sonraki en büyük yapı.
Dile kolay 57 ülke.
Kınamadan başka tık yok, üstelik bir klasik haline gelen sözde tepki kelimesi kelimesine yıllardır aynı?
Peki bu aymazlık neden?
Çünkü yarım asırdır o ülkelerin başında oturan Arap ve Müslüman Krallar, Arap desen Arap değil, Müslüman desen Müslüman değil, Kral desen Kral değil.
Bunların birçoğu birileri adına bekçilik yapan tahtsızlar.
Bir örnek.
Ürdün
Küresel çete ile el ele, Ortadoğu'daki işlerin de tam göbeğinde.
İki uçak gemisi görev grubu ile bir savaş gemisini Akdeniz ve Kızıldeniz'e gönderen Amerika doymadı ve ihtiyaç halinde ölüm kusmak üzere F-15 filosunu da bölgeye getirdi.
Nereye dersiniz?
Elbette Ürdün'e.
İngiliz anne Muna'dan olma Kral Abdullah, annesinin sözünden çıkmadığı için mi batıya bu kadar misafirperver bilinmez ama bilinen o ki SİHA'mızı düşüren F-16'da Ürdün'den havalandı.
Peki Kim Dur Diyecek...
Evet, kim bu aşağılık düzene dur diyecek?
Kim bu şer odaklara haddini bildirecek?
Tahmin ettiğiniz gibi elbette Türkler.
Tarihin her döneminde olduğu gibi masumları koruyan, zalimler karşısında onları savunan, şer düzeni hayra çeviren güç önce Allah sonra bizler olacağız.
Bundan asla şüphe yok.
Ya Diğerleri...
Fay hatları oynamaya başladı.
Bu konuda yaşanan bir konu var ki haklarını verme adına değinmeden geçemeyeceğim.
Filistin'de yaşanan olaylara, bulunduğu devletin baskısına, yasaklamasına rağmen Amerika'da, Almanya'da Fransa'da, İngiltere'de zincirleri kıran insanlar sokaklara döküldü.
Orta Asya, Uzak Doğu ayakta.
İsrail'in içindeki canavarın çıkmasıyla gerçekleri gören insanlık uyanıyor ve milletler birleşmese de artık vicdanlar birleşiyor.
Birleşmiş Milletler'den umudu kesen gönüller birleşiyor.
Bundan böyle dünyanın kaderini belirleyenler "Birleşen Vicdanlar", "Birleşen Gönüller" olacak...