İran-İsrail savaşı, yalnızca iki ülkeyi değil, tüm bölgeyi etkileyen büyük bir krizdi.
Ateşkesle sağlanan geçici sükûnet, yeni bir diplomatik dönemin kapılarını aralayabilir. Ancak kalıcı barışın sağlanması için taraflar arasında güven inşası ve uzun soluklu müzakerelerin devam etmesi şart. Netanyahu ve kabinesi İsrail'de etkin olduğu sürece barıştan bahsetmek aldatıcı olacaktır
ABD, Rusya, Çin ve AB ülkeleri, savaşın nükleer bir boyut kazanmasından çekinerek diplomatik baskıyı artırdı. Özellikle Türkiye, Katar ve İsviçre, arabuluculuk görevini üstlenerek tarafları gizli görüşmelere ikna etti.
Trump'ın Vaşington'da denge arayışı bir yana küresel savaş lobileri İran'ı tahrik edecek adımlar attı.
İran'ı tuzağa çeken birçok aktörün yanı sıra Tahran'daki sistemin tıkandığını da unutmayalım. İran'ın Çin'le stratejik anlaşmaları bundan sonra nasıl seyredecek birlikte takip edeceğiz.
İsrail-İran Arasında Ateşkes Yürürlüğe Girdi
ABD Başkanı Donald Trump, İsrail ile İran arasında tam ve eksiksiz bir ateşkesin sağlandığını ve yürürlüğe girdiğini duyurdu. Sosyal medya platformu Truth Social üzerinden yaptığı açıklamada, İsrail'in İran'a saldırmayacağını, tüm savaş uçaklarının geri döneceğini ve kimsenin zarar görmeyeceğini belirtti. Trump, ateşkesin ihlal edilmemesi gerektiğinin altını çizdi.
İsrail hükümeti de Trump'ın ateşkes önerisini kabul ettiğini açıkladı. Bu gelişme, iki ülke arasında son haftalarda artan gerilimin ardından geldi. Trump daha önce İran'daki Fordo, Natanz ve İsfahan'daki nükleer tesislere yönelik hava saldırılarının gerçekleştirildiğini ve bu tesislerin tamamen yok edildiğini açıklamıştı. Şimdi Tahran'da rejim değişikliğinin kaos yaratacağını söylüyor.
İran-İsrail savaşının arka planında küresel bloklaşma olduğunu ve esas kavganın ABD-Çin arasında olduğunu unutmayalım.
Ankara'nın geçtiğimiz günlerde yaşanan ve bölgeyi ateşe sürükleyecek çatışmayı durdurmak için büyük bir çaba sarf ettiğini biliyoruz. Türkiye'nin gücü arttıkça bölgedeki saldırgan eğilimler giderek azalacaktır.
İsrail ve İran arasında yaşanan savaş Türkiye'nin savunma sanayinde yaptığı çalışmaların ne denli önemli olduğunu bir kez daha gösterdi. Etrafında birçok gerilimin olduğu Türkiye'nin önümüzdeki yıllarda savunma sanayinde daha büyük ataklar yapacağını ve özellikle ittifak ilişkilerini güçlendirecek ihracatlarla küresel savunma sanayiinde varlık göstereceğini söyleyebiliriz.