Bugün başta İsrail'in İran'a yaptığı saldırıya dair birkaç tespitte bulunduktan son birkaç gün içindeki ülkemizdeki ve dünyadaki hukuki gelişmelere değinmek istiyorum.

HUKUK İŞLEMİYOR!
Malum, İsrail'in hukuk tanımazlığını ya da uluslararası hukukun temel ilkelerinden bağışık tutulduğunu net biçimde görüyoruz.
Gazze'de yaşananlar, Batı Şeria'nın adım adım işgali, Lübnan'a, Suriye'ye yapılanlar ve nihayet İran'a dönük saldırı ve sonrasında gelişenler, nasıl askeri-siyasi bir mekanizma ile karşı karşıya olduğumuzu gösterdiği kadar İsrail'e uluslararası hukukun "işlemez" olduğunu tek tek anlatıyor bizlere...

ROMA STATÜSÜNDE İŞLENMEDİK SUÇ KALMADI
Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin kurulma gayesi soykırım suçu, insanlığa karşı suçlar, savaş suçları ve saldırı suçlarının faillerini yargılamak ve yakalamak. Bu yetkinin kullanılması için bir şikâyete de gerek yok. Ama "sembolik" de olsa harekete geçilmiyor. Oysa failler, azmettirenler, destek verenler ve susanlar belli. Mahkemenin sürece müdahil olup tutuklama kararı çıkarması gerekiyor. Hoş çıkarsa da "önceki uygulandı mı?" diyeceksiniz! İşlenen eylemler soykırım tanımını aşan, yeni bir suç ihdas etmeyi gerektiren düzeyde. Artık bu yeni suçun adını koymak gerekiyor: Gazzenosit*

ALGORİTMALARA DİKKAT!
Meselenin bir başka yönü de bu. Sosyal medyada algoritma İsrail lehine. Bildiğiniz üzere, sosyal medya algoritmaları, kullanıcı davranışlarına dayalı olarak içeriklerin düzenlenmesini ve arama sonuçları ile reklamların sıralanmasına yardımcı olan matematiksel kurallar bütünü. Ama bu kurallara firmaların müdahale ettiği artık ayyuka çıkmış bir bilgi!.. İsrail'in yaptıklarını da ona yapılanları da biz bu mecralarda "gösterildiği" kadar biliyoruz. İşte kitlelerin algısı böyle inşa ediliyor. Sosyal medya bu anlamda daha çok kitleyi öldürüyor. "Kitle ikna silahlarının" tahribatı, atılan bombalardan daha büyük! Algoritma meselesinin objektif bir denetime ihtiyaç duyduğu açık. Meselenin bu bölümü yeterince konuşulmuyor bu alana hukuki tedbirler düşünülmüyor...

ESED'İN DOKTORUNA CEZA
Almanya'da Esed dönemiyle ilgili yüzleşme adına önemli bir karar verildi birkaç gün önce. Frankfurt Yüksek Eyalet Mahkemesi, iç savaşın ilk yıllarında Suriye'nin Humus ve Mezzeh kentlerindeki askeri hastanelerde Esed rejimine muhalif olarak görülen kişilere yönelik işkence ve insanlığa karşı suçlar işlediği gerekçesiyle bir doktora müebbet hapis cezası verilmesine hükmetti. Ceza alan doktor, 2015 yılında Almanya'da ortopedi cerrahı olarak çalışırken yayımlanan bir belgesel nedeniyle işkence görenlerin yakınlarınca teşhis edildi. Bunun üzerine 2022'de yargılama başlatıldı. Yine Hamburg Eyalet Yüksek Mahkemesi, Esed rejiminin bir üyesine "insanlığa karşı suç ve savaş suçu" işlemekten sorumlu tutarak 10 yıl hapis cezası vermişti. Geçtiğimiz yıl Fransa'da Suriye Devlet Başkanı Beşar Esed hakkında savaş suçları nedeniyle çıkarılan tutuklama emri Paris temyiz mahkemesince onaylanmıştı.

ÖNCE BOŞANMA SONRA MALİ HAKLAR!
Ülke gündemi hukuk alanında daha çok infaz, anayasa, siyasi partiler kanununa yönelmiş durumda. Ancak bir başka sorun var. Aile hukukundan kaynaklı bu soruna geçtiğimiz günlerde Adalet Bakanı Sayın Yılmaz Tunç değindi. Boşanma davalarının uzun sürmesi "gerginlik" oluşturuyor. Bu sürecin en az hasarla geçmesi için arada şiddet vb. kriminal bir durum yoksa "arabuluculuk" imkânı gelecek... Şayet arabuluculukta sonuç alınmaz ise bu kere dava açılacak. Ancak mahkeme önce boşanma konusunda karar verecek. Sonrasında varsa mali ve diğer talepler ele alınacak, hüküm kurulacak... Eşlerin boşanma konusunda durumu hızlı biçimde karara bağlanacak. Anlaşmalı boşanmada bir yıllık süre kalkacak. Adli tatilde bu davalar ve talepler ele alınabilecek artık...

"TRUMP, KALİFORNİYA'DA KALMAYA DEVAM EDEBİLİR"
Kaliforniya'da Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesince düzenlenen baskınlarla ilgili protestolar büyümüştü. Olayları canlı yayında izlemiştik. Trump, bu kalkışmanın en sert biçimde bastırılacağını belirtmiş ve kendi yetkisindeki ordu görevlilerini sahaya sürmüştü. Oysa Ulusal Muhafız Birlikleri, 1965'ten bu yana valinin izni olmadan bir eyalette konuşlanamıyordu. Bu bir ABD başkanı tarafından gerçekleştirilen ilk uygulama oldu. Gelişmeler üzerine birçok analiz yapılabilir. Meselenin hukuki yönünden yeni bir gelişmeye dikkat çekmek gerekiyor. Bu konunun hukuka uygun olmadığına dair alt derece mahkemesinden bir karar çıkmıştı. Ancak üst mahkeme Trump'ı "şimdilik" haklı buldu. Buna göre özgürlükler ülkesinde ordu sahada kalmaya devam edecek!
*Başlıkta İngilizce yazılışı, burada ise Türkçedeki karşılığı üzerinden kelimeye yer vermek istedim.