'Milletlerin kendi geleceklerini belirleme hakkı vardır ama Filistinlilerin yoktur!' dercesine Trump ve Netanyahu oturdular Filistinlilere sormadan haklarında bir plan yaptılar,
HAMAS'ı bitirmek ve iki devletli çözümü rafa kaldırmak için silahla yapamadıklarını 20 maddelik planla yapmak istediler.
Ama HAMAS direnişteki maharetini diplomaside de göstererek 'Sıkıştığı yerden çıkmayı başardı!'
HAMAS'ın cevabı yayımlanmadan önce Gazzeli bir dostumla görüştüğümde planı reddetmeyeceklerini ancak tamamını da kabul etmeyeceklerini anlamış ve aramızda cevabın 'yetmez ama evet' şeklinde olacağı tahmininde bulunmuştuk.
Öyle de oldu!
HAMAS, saldırıların durması ve insani yardımların sınırsız şekilde Gazze'ye girmesini esas alarak Trump planının müzakere edilebileceği cevabını verdi.
Bu hususta tek başına hareket etmedi, Filistinli tüm gruplarla ve aracılarla görüşerek konuyu enine boyuna tartışıp istişare ettikten sonra cevap verdi.
Böylece hakkındaki idam fermanını ortadan kaldırdığı gibi iki devletli çözüm formülüne de yeniden hayat vermiş oldu.
Elindeki esirleri vermeyi kabul ederek hem onların yükünden kurtulmayı hem de pazarlık yapma zemini oluşturarak kendisine alan açtı ve nefes alacak bir süre kazandı.
Düne kadar tehdit dili kullanan Trump ve yardımcısı HAMAS'ın cevabını kendi hesaplarından yayımlayarak ABD tarafından muhatap alınan bir aktör konumuna geldi HAMAS.
Böylece İsrail'in HAMAS'ı yok etme ve izole etme çabaları boşa düştü.
İnsanlık vicdanının tüm dünyada uyandığını gösteren protestolar özellikle İsrail aleyhine Filistin lehine bir havanın esmesini ve artarak devam etmesini sağladı.
Trump ilk defa 'bombardımanı durdur' diyerek İsrail'i sıkıştırdı.
İsrail durumdan memnun kalmadı ama hem dünyada uğradığı yalnızlık sebebiyle hem de HAMAS'ın bu ustaca manevrasının Trump'ı getirdiği nokta sebebiyle bombalamayı durdurmak ve insani yardımların geçmesine izin vermek durumunda kalacağa benziyor.
Saldırıların durması ve insani yardımların Gazze'ye girmesi Filistinlileri rahatlatacak ve HAMAS'a da nefes aldıracaktır.
Gelinen nokta bir zafer ya da başarı değildir. HAMAS'ın nefes almak için uyguladığı başarılı bir manevradır.
Bir bakıma buna ihtiyacı da var.
Çünkü hem çok sayıda kayıp verdi hem de Gazze halkı ağır bir ambargoya maruz kaldı.
HAMAS'ın bu başarılı manevrasında başta Türkiye olmak üzere aracıların yaptığı katkıyı takdir etmek gerekir.
HAMAS oturup pazarlık yapacak ve bu vartayı da atlatacaktır inşallah.
Sumud Filosu'nun bu zamana denk gelmesi de tesadüf değildir.
Onlar bir plan yaptılar ama planları alt üst eden bir kuvvet var!
Hele de şartlar normalleşir de Filistin'de bir seçim yapılırsa tıpkı 2006'da yapılan seçimlerde olduğu gibi direniş ruhunun iktidar olması kaçınılmazdır.
2006 yılında nasıl olsa kazanamaz düşüncesiyle İsrail ve batı dünyası HAMAS'ın seçimlere katılmasına razı olmuştu.
HAMAS 132 sandalyeli Filistin parlamentosunun 74'ünü kazanıp tek başına iktidar başarısı göstererek İsmail Heniyye ilk seçilmiş başbakan olunca, ABD ve batı dünyası pişman oldu, Heniyye hükümetine ve Gazze'ye ambargo uyguladı.
Bugün seçim yapılsa HAMAS'ın halâ Filistin'in en güçlü siyasi partisi olduğu görülecektir!
Filistin'deki direniş ruhu ölmek bir yana daha da güçlenecektir.
Gazze ve Batı Şeria'daki soykırım ve ihlalleri yaşayarak gören yeni nesil, İsrail ve destekçilerini sevecek mi zannediliyor?!
İslam dünyası, ABD ve İsrail'e asla güvenilmeyeceğini, İsrail'in Filistin emelleri için her türlü ihlali yapmaktan çekinmeyeceğini unutmaması gerekiyor!
Unutmamak yetmez, ihlallere karşı koyacak bir askeri güç oluşturulmazsa yeni Gazzelerin yaşanabileceğini de hatırdan çıkarmamak gerekir!