Çalışma hayatında işçinin çalışma koşullarının iş sağlığı ve güvenliğini tehlikeye düşürmeyecek şekilde olması çok önemlidir.
Fazla çalışma, işçinin belirli sınırların üzerinde çalıştırılması anlamına gelmekte olup hem işçinin sağlığı hem de sosyal yaşamı üzerinde doğrudan etkilidir.
4857 sayılı İş Kanunu uyarınca fazla çalışma, kural olarak işçinin rızasına bağlıdır. İş sözleşmesiyle, toplu iş sözleşmesiyle veya iş ilişkisi devam ederken işçi tarafından açıkça kabul edilmedikçe, işçinin fazla çalışmaya zorlanması mümkün değildir.
Fazla çalışma, İş Kanunu'nda belirlenen haftalık normal çalışma süresi olan 45 saati aşan çalışmalardır. Haftalık normal çalışma süresi en fazla 45 saat olarak belirlenebileceğinden, bu süreyi aşan çalışmalar fazla çalışma olarak nitelendirilmekte ve zamlı ücret ödenmesi gerekmektedir. Fazla çalışmanın her saati için verilecek ücret, normal çalışma ücretinin saat başına düşen tutarının yüzde elli yükseltilmesi suretiyle ödenmelidir.
Ancak her işçinin fazla çalıştırılması mümkün değildir. İş Hukuku kapsamında, bazı işçi grupları için fazla çalışma tamamen yasaklanmıştır. Sağlık durumu, yaşı, gebelik hali veya yaptığı işin niteliği gibi çeşitli nedenlerle bu işçiler için fazla çalışma sınırlamaları getirilmiştir. Bu durum, işçinin korunması ilkesinin açık bir yansımasıdır.
İş Kanununa İlişkin Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliği kapsamında "Fazla Çalışma Yapılamayacak İşler" ve "Fazla Çalışma Yaptırılmayacak İşçiler" hüküm altına alınmıştır.
Aşağıda sayılan işlerde fazla çalışma yaptırılması mümkün değildir:
Sağlık kuralları gereği, günlük en fazla 7,5 saat veya daha az çalışılması gereken işlerde,
Gece sayılan saatlerde yapılan işlerde (ancak gündüz yapılan işlere ek olarak, yönetmelikte belirtilen şartlara uygun şekilde gece saatlerinde sınırlı fazla çalışma yapılabilir.)
Maden ocaklarında, kablo döşeme işlerinde, kanalizasyon ve tünel inşaatları gibi yer altında veya su altında yapılan işlerde.
Fazla çalışma yaptırılamayacak işlere ek olarak fazla çalışma yaptırılması mümkün olmayan işçiler de Yönetmelik kapsamında hüküm altına alınmıştır. Aşağıda sayılan işçilere fazla çalışma yaptırılması mümkün değildir:
18 yaşını doldurmamış işçiler,
Sağlık durumu uygun olmayan ve bu durumunu işyeri hekimi, SGK hekimi ya da herhangi bir doktor raporuyla belgeleyen işçiler,
Gebe, yeni doğum yapmış ya da çocuk emziren işçiler,
Kısmi süreli (part-time) çalışan işçiler,
Yer altında maden işlerinde çalışan işçiler (zorunlu hâller ve olağanüstü durumlar dışında).
Diğer yandan fazla çalışma yapması yasak olduğu halde fazla çalışmaya zorlanan işçilerin iş sözleşmelerini haklı nedenle feshetme imkanları gündeme gelecektir. İş sözleşmesini haklı nedenle fesheden işçiye (diğer şartlar sağlandıysa) kıdem tazminatının ödenmesi gerekir. Haklı nedenle gerçekleştirilen fesihler ihbar sürelerine uyulması gerekmediğinden ihbar tazminatı gündeme gelmeyecektir.
Fazla çalışma yasağı, yalnızca işçinin korunmasına değil, aynı zamanda işyerindeki verimliliğin ve çalışma barışının korunmasına da hizmet etmektedir. Özellikle sağlık ve güvenlik yönünden risk altında bulunan işçilerin uzun sürelerle çalıştırılması işçilerin sağlığını tehlikeye düşürürken, olası bir iş kazası veya meslek hastalığı tespitinde işverenin sorumluluğunu da artıracaktır. Dolayısıyla işverenlerin, fazla çalışma sınırlamalarına uyması yalnızca yasal bir yükümlülük olmamakla beraber, aynı zamanda etik bir sorumluluktur.