İsrail soykırımı batı cephesinde dahi derin çatlaklara sebep oldu...

Hatta "Anglosakson İttifakı" ya da "Beş göz birlikteliği" denilen ABD, İngiltere, Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda için de sancılar yaşanıyor.
Öyle ki ABD Başkanı Trump'ın yanı başında İngiltere Başbakanı Starmer, İsrail'i hoplatan açıklamalar yapıyor. Filistin'i devlet olarak tanımaktan söz ediyor.
Yani batı cephesinde artık İsrail'e yönelik bugüne kadar oluşan sempati tuzla buz olmuş vaziyette...
İspanya'nın başını çektiği bir grup ülke, İsrail'e teslim olan ülkelerin aksine sert mesajlarla bir duruş sergiliyor...
Fransa Cumhurbaşkanı Macron, "İsrail Gazze'de başarısız oldu" diyor.
Filistin devletini tanıyacağını söyleyen ülkelerin sayısı artıyor...
İşte tam bu noktada MHP lideri Devlet Bahçeli dikkat çeken bir mesaj paylaştı...
İsrail'in soykırım saldırılarına karşı "TRÇ İttifakı"nı önerdi.
Bu aslında Bahçeli'nin ikinci ittifak önerisi daha önce de "Kudüs" ittifakını önermişti...
Şimdi Bahçeli'nin önerilerine burun kıvıranlar olabilir...
Bu ittifakları hayata geçirmek öyle kolay da olmayabilir.
Ancak Bahçeli bir yerden de başlamak gerekiyor görüşünü paylaşıyor.
Örneğin, Türkiye 13 yıl sonra Mısır'la Doğu Akdeniz'de ortak tatbikat yapacak. Sumud Filosu Akdeniz'de Gazze'ye doğru yelken açmışken alınan tatbikat kararını biraz da bu gelişmelerle birlikte okumak lazım.
Katar'ın İsrail tarafından bombalanmasının ardından Suudi Arabistan'ın Pakistan ile güvenlik ve ortak savunma anlaşması imzalaması bu açıdan dikkat çekiyor... Yani Körfez ülkeleri yeni ABD ekseninden çıkamaz diyenlerin biraz daha konuyu sabırla takip etmesinde fayda var. Zira Pakistan, "nükleer kapasitemizi Suudi Arabistan kullanabilir açıklaması" yaptı.
Yani İsrail'in atom bombalarına karşı bir denge oluşuyor. Üstelik de ABD'ye rağmen...
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi'ndeki "Savunma sanayi tecrübelerimizi paylaşmaya hazırız" açıklamasını biraz da bu eksenden okumak lazım.
Yani Kudüs İttifakı için "şimdi olmasa bile gelecekte neden olmasın?" sorusu halen ortada duruyor...
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın TEKNOFEST'ten paylaştığı "Kudüs'ün tek bir çakıl taşını dahi vermeyiz. Kudüs Tüm insanlığın onurudur" mesajı bu açıdan da çok anlamlıdır.
Gelelim Bahçeli'nin "TRÇ İttifakı" önerisine...
Yani Türkiye, Rusya ve Çin, zulme karşı birlikte hareket etsin çağrısına...
Şimdi Rusya'nın Ukrayna'da işgalci olduğu gerçeği, Çin'in Doğu Türkistan'daki zulmü herkesin malumu...
Ancak Devletler de kararlarını duygularıyla değil akılla vermek durumunda...
Zira ABD-İsrail ittifakı da en az onlar kadar zalim...
Zaten Rusya'nın Ukrayna'daki pozisyonu, Çin'in ABD tehdidine karşı henüz kendisini güçlü hissetmemesi gibi durumlar sebebiyle "TRÇ İttifakı" epey zor görünüyor.
Ancak her iki ülkenin de BMGK'da daimi üye olduğunu da unutmamak gerekiyor. Yani illa toplu tüfekli ittifaklar kurulması gerekmiyor.
MHP lideri Bahçeli, Türkiye'nin bölgenin lider ülkesi olarak alternatifsiz olmadığını göstermek istiyor aslında...
Tarihte bu günlerin başka örnekleri de var...
Örneğin, Türkiye'yi Kıbrıs konusunda tehdit eden dönemin ABD Başkanı Johnson'ın mektubuna karşı dönemin Başbakanı İsmet İnönü, "Başka bir dünya kurulur ve Türkiye orada yerini alır" demiştir...
Rahmetli Başbakan Adnan Menderes, Kıbrıs'ı kurtarmaya, Rusya ile ilişkiler kurmaya çalışmasının bedelini 27 Mayıs Darbesi'nin ardından canıyla ödemiştir.
Bu yüzden Terörsüz Türkiye'nin inşası, Türkiye Yüzyılı mücadelesi çok zorlu bir yoldur.
Yani demem o ki;
Tam Bağımsız Türkiye yolunda yürümenin bedelleri var.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu bedeli ödemeye hazır olduğunu 15 Temmuz'da gösterdi.
Mesele bizim onun yanında ne kadar durabileceğimizle ilgilidir.

CHP'DE DELEGE OYUNLARI
YSK vize verdi. CHP son iki yılda üçü olağanüstü olmak üzere 4'üncü kez kurultay yapıyor.
Her hafta bir iki kez Silivri'ye giden CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Çok güçlü bir şekilde delege iradesinin ortaya çıkacak olması, bir yandan tüm il ve ilçelerde delegelerinin belirlenecek olması bütün arkadaşlarımızın içini rahatlattı." açıklaması yaptı.
Ancak belli ki Malatya Yazıhan Belediye Başkanı Abdulvahap Göçer aynı görüşte değil...
Zira CHP'li Başkan Göçer, basın açıklaması yaptı. "Bugün delege seçiminde, delege listesini, delegelerin itiraz süresi bittikten sonra bana attılar. İl başkanı dün beni aradı yarın kongremiz var diye. Bu ilçede siz kimden neyi saklıyorsunuz. Delegeleri benden mi saklıyorsunuz!" diye tepki gösterdi.
Yani CHP'de tüm bu yargı süreçlerine rağmen delege oyunları sürüyor. Öte yandan son dönemde hem mahkemelerden hem de YSK'dan Özel-İmamoğlu'nun istediği tarzda kararlar çıkıyor. Özel, bu kararlardan övgüyle söz ediyor. İyi de düne kadar "Bunlar AK Parti'nin yargısı" diyordu.
Öte yandan CHP Genel Başkanı Özel'in "İmamoğlu Suç Örgütü" soruşturmasında iftiracı diye gözden düşürmeye çalıştığı ancak CHP'den atmaya da yüreğinin yetmediği 7 isim var.
Onlardan biri İmamoğlu'nun en yakınındaki isimlerden Ertan Yıldız'dı... Yıldız baktı ki CHP kendisini atmıyor. Kendi partiden istifa ettiğini duyurdu.
Yine bir başka itirafçı Aziz İhsan Aktaş da suskunluğunu bozdu.
Savcıya "Eko-sistem"i anlatmıştı.
Şimdi de kendisini iftiracı diye karalayan Özel'e cevap veriyor.
Aktaş, savcılığa başvurmadan önce aylarca delil, bilgi, belge topladıklarını, savcının tüm bunları 40 gün boyunca incelediğini ve gerçekliğine kanaat getirdikten sonra mahkemeden tahliye talebinde bulunduğunu söyledi. Özetle CHP Genel Başkanı Özel, iddianame yazılıp, yargılama başladığı zaman kefil oldukları konusunda mahcubiyet içinde olabilir.
Bu arada dikkat çekici iki gelişmeyi de burada paylaşalım...
Kırıkkale'de "İcbar yoluyla irtikap" soruşturması kapsamında Yahşihan Belediye Başkanı Ahmet Sungur'un da aralarında bulunduğu 7 zanlı gözaltına alındı. AK Parti, Başkan Sungur için hemen disiplin sürecini başlattı... Aynı şekilde MHP de Bayrampaşa Belediyesi'ndeki soruşturmada adı geçen isimleri anında partiden ihraç etmişti. Bu yüzden CHP'nin argümanları birer birer elinde kalıyor. Ayrıca diploması usulsüz olduğu için iptal edilen İmamoğlu'nun istinaftaki YSK üyelerine hakaret davasından da onama kararı çıktı. İmamoğlu için hem siyasi yasak hem de 2 yıl 7 ay hapis cezası çıkmıştı. Bakalım Yargıtay'da ne olacak? Ancak özetlemek gerekirse CHP'de kaos sürüyor. Özel'in umudunu bağladığı İmamoğlu'nun önündeki yollar da birer birer tükeniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan da aslında bu yaşananlara dikkati çekiyor ve CHP için "Kendileri kargaşa, kaos ve kriz içinde. İstiyorlar ki Türkiye de aynı girdabın içinde debelenip dursun. Şimdiye kadar bu uğurda her yolu denediler ama muvaffak olamadılar. Kendi şahsi ikbal kavgalarının faturasını millete ödetmeyi başaramadılar." İfadesiyle durum tespitinde bulunuyor. Takdir milletin elbette.