Galatasaray bu sezonun en iyi futbollarından birini sergiledi dersek yalan olmaz. Bu futbolda zeminin etkisi kadar elbetteki tribündeki Mourinho’nun da katkısı olmuştur. Özellikle maçın başlama düdüğü ile birlikte ilk 10 dakika içerisinde Mourinho’nun eski öğrencileri Drogba ve Sneijder sahneye çıktılar. Sneijder golünü atarken Drogba’nın vuruşu da direkten döndü. Drogba maçın kalan bölümünde de takımını idare eden orkestra şefi gibiydi. Sahanın her yerinde vardı, pozisyona girdi, asist yaptı, Sneijder ile birlikte yaptığı koşularla Kayseri defansını yıprattı..
Bu ikili dışında tabiki iki gol atan Burak’tan da bahsetmek lazım. Şampiyonlar Ligi’nde Ronaldo ile gol yarışını sürdüren Burak, attığı iki golle Süper Lig gol krallığı yarışında 16 golle ilk sıraya yerleşti..
Galatasaray forvette etkili olurken savunmada yediği gol dışında neredeyse tehlikeli bir pozisyon yaşamadı. Muslera en rahat maçlarından birini çıkardı. Galatasaray takım olarak iyi bir performans sergilerken Melo’yu biraz formsuz buldum. Top kaybı yaşadı, kademe hatası yaptı. Hamit’in sakatlanmasından sonra oyuna giren Sabri ise özellikle sağ kanadın çalışmasında büyük rol oynadı. Hatta sonlara doğru kaleci ile karşı karşıya bir de gol kaçırdı.
Kayserispor’da 31’de Bobo’nun kırmızı kartla atılması tartışma yarattı. Bir çok futbol otoritesi belki bu kararı biraz ağır bulacaklar ama bence doğru bir karttı. Rakip oyuncuya kasti olarak tekme atarsanız sonuç kırmızı karttır. Tekme sonrası rakibin saçını okşayıp, pişmanlık gösterisi yapmak bu kararı yumuşatmaz.
G.Saray zor bir deplasmanda kolay bir galibiyet elde etti. Unutulmasınki Kayserispor son 7 maçında yenilgi yüzü görmedi.
Şimdi lige verilen ara var. Sakatların da iyileşmesi ile G.Saray, Şampiyonlar Ligi’ndeki Real maçına kadar daha da iyi duruma gelecektir. Dünkü maça ağırlığını koyan Drogba ve oyunda kaldığı sürece etkili olan Sneijder sanıyorumki Morinho’nun korkulu rüyası olacaktır. Tabiki bir de Burak Yılmaz.. Mourinho dün maç boyunca elindeki küçük deftere not alırken sayfalara sanıyorum bol bol Burak Yılmaz ismini yazmak zorunda kaldı.