"Yüzyılın vurgunu" manşeti ile bir haber okuduk hepimiz... İcra biçimi değişse de senaryonun çağa uygun yeni versiyonu bu. Habere göre dünyanın ilk şehir tokeni olan 'İzmir Token' halka arz ediliyor. Buraya bir firma 15 milyonluk yatırım yapıyor. Yatırım yapan firmanın sahibinin yeğeni ve aynı zamanda siber güvenlik uzmanı olan kişi bu yatırım sonrası token firmasına ait olan 2,5 milyar TL değerindeki bir soğuk cüzdanla Dubai'ye kaçıyor. İddiaya göre yatırımcı şirket sahibi de yeğenini suçluyor ama kendisi de ortalar da yok. Yatırım yapılan token firması "ponzi sistemi" ile çalışıyormuş!
Neymiş bu ponzi sistemi peki?
Piramidik yatırım şeması. "Titan Saadet Zinciri" ya da meşhur "Terim Fonu" aynı mantıkla işletilmişti... Bu yapılarda "üretim" yoktur. Zincire dahil olanlar yeni üye getirirler, üyelerin paraları kar olarak dağıtılır... Böyle sürer zincir...
Dolandırıldığını anlayanlar paralarını kurtarmak için; bilmeyenler ise kolay yoldan para kazanmak için bu değirmene "buğday" taşırlar. En tepedekilerin bir kısmını "lüks araçlar ve evler" ile fenomen olarak izleriz. Bir kısmını ise asla bilmeyiz. Sistem bu şekilde yürür gider...
Token şirketi
İnternetin sorunlu getirilerinden biri de bu. Dijital para sektörü herkesin bir ad altında parayı tedavüle sokmasına olanak sağlıyor. Hal böyle olunca kontrol edilmesi gereken bir alan çıkıyor karşımıza. Hele blockchain sonrasında "merkezi kayıt sistemine" ihtiyaç duymayan kripto paralar gündemde... Bu konuda Türkiye'de bir mevzuat bulunuyor. "Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmasına Dair Yönetmelik". Bu göre kripto paraların veya tokenlerin üretilmesi, alışı-satışı yasaklanmamış fakat bunların ödeme vasıtası olarak kullanılması yasaklamış... Bu yapısı itibarıyla -adı para olsa da- Türkiye'de kripto varlıklar "eksik" nitelik taşıyor... Bu bile bu alana adım atarken dikkatli olmayı gerektiriyor aslında...
Soğuk cüzdan...
Cüzdan paranın saklandığı yer bu dijital alanda da aynı.... Paranın sakladığı internet tabanlı sistem... Sıcak cüzdan paranın "online" olarak saklanması; soğuk cüzdan paranın "offline" olarak muhafaza edilmesi... Yüksek güvenlik seviyesi sebebiyle soğuk cüzdanda işlemler daha çok zaman alıyor. Cüzdanın çalınma, saldırıya maruz kalma riski bu sebeple çok düşük... Şifrelerini bilmeyen kullanıcılar bu cüzdan üzerinde işlem yapamaz. Cüzdanın internet bağlantısı olmadan çalışması siber güvenliği sağlıyor...
Hukuki durum...
"Yüzyılın vurgunu" olayının yargılamasını hep birlikte takip edeceğiz. Benzer meselelerin arttığını, insanların bir biçimde yatırım aracı olarak gördüğü kripto varlıklara yönelmesi ile bu alanında suistimal edildiğini görmekteyiz. Hukuki alt yapısının zayıflığı, piyasasının bir biçimde denetimsiz kalması bu sorunların bir nedeni.
Bir başka durum ise sözleşmelerin mahiyetindeki sorun. Bir banka gibi görünen ama hukuki olarak bir basit şirket olan bu yapıların imza ettiği sözleşmeler ile gerçekte fail olanların birçok hukuki sorundan kurtulmaları mümkün.
Neticede sözleşmeye yazılı bir durum gelişmiş ise konunun dolandırılma olup olmayacağı da tartışma konusu oluyor... Bu piyasanın düzenlenmesi ve bu alanda faaliyet gösterecek şirketlerin teminat yükümlülüğü olması ve varlık üretimine üst sınır getirilmesi gerekiyor. Bu konuda sözleşmelere esas olacak -tıpkı sigorta firmaları için geçerli olan- genel şartların ortaya konulması ve bunlara aykırı olan düzenlemelerin geçersiz olacağının kayıtlanması gerekiyor... Ayrıca yurt dışındaki şirketlerin ülkemizde işlem yapmalarının ya önü kapatılmalı ya da uyumlama düzenlemelerine gitmek elzem...
Peki tüm bunlar yapılsa bile biz bu haberleri okur muyuz?
Evet. Çünkü insanın "kolay yoldan çok kazanma hırsı" ve "bu hırsı" kullanmayı bilen dolandırıcılar hep olacak... Bugün soğuk cüzdanla Dubai'ye gidenler olduğu gibi yarın sıcak cüzdanla Estonya'ya gidenleri okuyacağız... İnsanların hırslarını dizginleyecek bir hukuki düzenleme biçimi henüz keşfedilmedi maalesef...