
'Tarafını Seç' oyununda yeni raund başlamış görünüyor.
Bu sefer sahada olan spot ışıklarının çevrildiği oyuncular ise
Financial Times Gazetesi'nin haberine göre Amerika Birleşik Devletleri, Japonya ve Avustralya'ya Çin ile Tayvan yüzünden olası bir savaş halinde ne tür bir rol oynayacaklarını 'açıkça' belirtmeleri için baskı yapıyor.
Ha tabi, Batı Avustralya'nın Hamersley bölgesinde değeri 6 trilyon dolar olan 55 milyar tonluk demir cevheri ile 'dünya tarihinin en büyük madeni' bulundu haberiyle eş zamanlı okunmalı bu bilgi.
Değerli madenler yüzyılında değerli madenleri olanların hangi 'tarafı seçeceği' çok daha önemli oluyor.

Büyük gün yaklaşıyor; zaman hızla akıyor.
Tarih tekerrür ediyor.
İki dünya savaşı öncesinde yaşanan 'bloklaşma' tüm kıtalarda hızla yerini sağlamlaştırıyor.
Araçlar mı?
Tarifeler.
Örgütler.
Zirveler.
QUAD.
AUKUS.
BRICS.
Şangay Beşlisi.
Artık 'beraber hareket etmek' ifadesi 'kime karşı' ifadesiyle beraber anılıyor.
Her bir taraf müttefiklerini 'büyük güç mücadelesi' sahaya inip de çatışma başlamadan önce karşı taraf aleyhine 'kırmızı çizgi' çizmeye zorluyor.
Hint-Pasifik coğrafyası ise bu saflaşmanın karşı karşıya gelmesinde ön cephe gibi görünüyor.
Artık belirsizlik daha doğrusu 'tarafsızlık' 'out', 'taraf seçmek' 'in'.
Tıpkı o şarkının sözlerinde olduğu gibi:
Ya içindesindir çemberin ya da dışında yer alacaksın.
