Yüksek Seçim Kurulu (YSK) dün CHP'nin itirazlarını görüştü.
İlçe kongrelerinin devamına karar verilirken, İstanbul İl Yönetimine kayyum atanmasına yönelik itiraz reddedildi.
Şimdi yasal olarak Gürsel Tekin İstanbul CHP İl Başkanı.
Pazartesi günü CHP ve siyasî ortam için kritik bir gün olacak.
Gürsel Tekin, "görevimin başında olacağım" diyor. Özgür Özel ise "partiden içeri sokmayacağız" diyor.
Özel, kanunu uygulamak zorunda olan devletin güvenlik güçlerine açıkça meydan okuyor.
Bir inat uğruna CHP'nin geldiği yere bakar mısınız?
Sırf Ekrem İmamoğlu'nu cumhurbaşkanı yapabilmek için koskoca CHP'yi tezgâha getirdiler.
İmamoğlu'nun, Cumhurbaşkanı adayı olabilmek için önce parti yönetimini kontrolüne alması gerekiyordu. Seçtiği isim Özgür Özel oldu.
Özgür Özel ile birlikte Kılıçdaroğlu'nu 38. Kurultay'da sırtından hançerlediler.
Bu hançerleme ifadesi Kılıçdaroğlu'na ait.
Hançerleme var çünkü Kurultay, delege oylarının satın alınmasıyla şaibeye bulaştı.
İstanbul İl kongresi ile ilgili soruşturmada ortaya çıkan belgeler inkâr edilecek gibi değil.
Kongrede oy kullanacak delegelerin oylarının para, telefon-tablet hediyeleri, iş vaadi ve çeşitli maddi menfaatler karşılığında yönlendirildiği tespit edildi.
İstanbul'un bu şaibeli delegeleri ki -sayı Kurultay sonucunu etkiliyor.
Öyle ki İstanbul'un Büyük Kurultayda temsil edildiği 196 delege sayısı, 36 ilin toplam delege sayısına eşit.
Kısacası şaibeli bir Kurultayla Özgür Özel, CHP'nin şaibeli Genel Başkanı oldu ve partinin kontrolü para gücü ile İmamoğlu'na geçti.
Para gücü ile diyoruz çünkü İstanbul İBB merkezli yüzyılın en büyük yolsuzluk soruşturması, bütün bir toplumu hayrete düşürecek boyutlarda.
İmamoğlu ve Özel, bu batağı gözlerden kaçırmak için sadece kendilerinin inandığı bir senaryoya sarıldılar.
İktidar, CHP'ye darbe yapıyormuş.
Onlarca isim, işin içinde. İmamoğlu'nun en yakınındaki bürokratların, işadamlarının itirafları var. Çoğu, etkin pişmanlıktan yararlanacak ölçüde belgeli itiraflarda bulundular.
Özgür Özel, bunları hiç dile getirmiyor, tutturmuş, "baskı var, gizli tanık yalanları var" deyip duruyor.
CHP'ye oy veren seçmenler bunu inandırıcı bulmadılar.
Özel'in son mitinglerine artık birkaç bin kişi katılıyor.
Dünkü YSK kararı, çok önemli hale geldi. Bu karar, 15 Eylül'deki şaibeli kurultay davasında da Özgür Özel'in yerine kayyum atanabileceği yönündeki yaklaşımı kuvvetlendirdi.
Nitekim İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin, CHP 38. Olağan İstanbul İl Kongresi'nde seçilen İl Başkanı Özgür Çelik ve yönetimini görevden uzaklaştırmasının ardından yeni bir gelişme yaşandı. CHP'nin 4-5 Kasım 2023'te yapılan 38. Olağan Kurultayı ile 6 Nisan 2025'teki 21. Olağanüstü Kurultayı'nın iptali istemiyle açılan davaya bakan Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi, CHP'nin 38. İstanbul İl Kongresi'ne ilişkin hukuk ve ceza dava dosyalarının ilgili mahkemelerden gönderilmesini talep etti.
İmamoğlu-Özel ikilisi, FETÖ elebaşının yaptığı hatayı yaptı.
Devlete meydan okudular.
FETÖ elebaşı, ortaya bir sivil toplum hareketi olarak çıktı. Milletin masum evlâtlarını çocuk/genç yaşlarında devşirerek 40 yıl boyunca darbe hazırlığı yaptığı ortaya çıktı.
Ankara Gölbaşı'ndaki Özel Harekât Merkezini F-16 savaş uçağı ile bombalayan hainlere dönüştürdü.
Casusluk ve ihanet şebekesi, devlete paralel bir yapı ile güç denemesinde bulundu.
Sonunda 15 Temmuz şahlanışında, devlet-millet gücü boynunu kırdı.
İmamoğlu-Özel ikilisi de, siyasî hareket gibi yaparak Cumhurbaşkanlığı seçimi bahanesiyle devlete meydan okudu.
Özgür Özel'in, Türk Silahlı Kuvvetleri komutanlarını, Cumhuriyet Savcılarını, yüksek yargı mensuplarını tehdit etmesi, CHP'nin siyasî tarihinde görülmüş değil.
Devlete paralel bir ekonomik yapı ile belediye hizmetleri için kullanacakları kaynakları, Batı'nın yatırım yaptığı bir isim için kullandılar.
İmamoğlu ve Özgür Özel, tıpkı gibi FETÖ elebaşı gibi kendilerinde güç vehmettiler. Tıpkı FETÖ elebaşı gibi Batı merkezlerine güvendiler. Hatta onlara yalvardılar.
CHP'ye, bugüne kadar görülmemiş zararı İmamoğlu-Özel ikilisi veriyor.
Şahsi hesaplar uğruna, bir hiç uğuruna CHP'yi yiyip bitirecekler.