AI, Rusya ve Pearl Harbour

Putin'in savaşı bitirmek isteyip istemediğini bilmiyorum. Ateşle oynuyor.

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald J. Trump

Rusya Federasyonu ve Ukrayna arasında 2022'den beri bir duran bir ateşlenen süreçte aynı anda durup bir anda ateşlenme safhasına geçilmiş görünüyor.

Hatırlayalım; geçtiğimiz yazıda bir yandan 'müzakere' konusunda yeni aşamalar kaydedilirken diğer yandan ilginç 'bilgiler' servis ediliyor demiş ve Rusya Dış İstihbarat Servisi'nin Sırbistan'ın tarafsız görüntüsüne rağmen Sırp silah şirketlerinin 'gizlice' Ukrayna'ya silah sağladığını yöntemi olarak da sahte 'son kullanıcı sertifikaları' ve Çekya, Polonya, Bulgaristan gibi NATO ülkeleri ile bazı Afrika ülkeleri gibi 'üçüncü ülke aracıları' kullanıldığını öne sürdüğünü belirtmiştik.

1 Haziran 2025 Pazar günü literatüre "Rusya'nın Pearl Harbour'u" olarak tarihe geçmesi muhtemel saldırı ile ilgili olarak da bu iddianın altı bir kez daha çizildi.

Rusya, müttefik Sırbistan'ı "Batı'nın" gelişmiş İnsansız Hava Aracı-İHA'larını Rus hava üslerine karşı Ukrayna'ya tedarik etmekle suçladı.

Her yönüyle tarihe geçen saldırı ile ilgili başka bir bilgi hayret seviyemizi 'arşa' çıkarıyor.

Bu sefer Ukrayna tarafından geliyor.

Geçtiğimiz yıl Ukrayna askeri istihbaratının Rus bombardıman uçaklarını taradığı ve 'yapay zekayı' onları tanıması ve otomatik dalış saldırısı algoritmalarını yürütmesi için eğittiği öne sürülüyor.

Bugün gördüğümüz sonuçları ise anlaşılan bir devri kapatıyor.

21. yüzyılın her açıdan 'asimetri' yüzyılı olduğunu bir kez daha gösteriyor yaşananlar.

Ukrayna'nın sadece 430 dolarlık 'küçük robot böcekler' diye de tanımlanan toplamda 117 İHA'ları 4 kamyona yükleyerek (diğer 2'si hedefe varamadı) Rusya topraklarına girerek fırlatılmasıyla yaklaşık 7 milyar dolarlık hasara yol açarak Rusya Federasyonu'nun ana havaalanları olan Rusya'nın derinliklerindeki 5 stratejik Rus üssünde bulunan stratejik bombardıman uçaklarınun yüzde 34'ünün ve nükleer denizaltılarının da konuşlandığı Murmansk bölgesindeki Severomorsk Rus Kuzey Deniz Filosunun ana üssünün vurulduğunu belirtiyor Ukrayna gizli servisi SBU.

Kamyonların uzaktan kumandalı çatılarının altına gizlenen İHA'lar tetiklendiğinde çatılar açılarak 'kamikaze dronların' Rus bombardıman uçaklarına doğru fırlatıldıktan sonra, kendi kendini imha mekanizması tetiklendiği ve araçların yandığını da not edelim.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelensky, "operasyonumuzun Rus topraklarındaki "ofisi", Rusya'nın bir bölgesindeki FSB binasının hemen yanı başındaydı' demesi ise ayrıca üzerine oturup düşünülesi.

41 Rus stratejik uçağını vuran büyük operasyonun adı ise "Web" ve planlamak için 18 aydan fazla zaman harcadığı söyleniyor Ukrayna gizli servisi SBU'nun.

Zamanlama zaten tam anlamıyla 'manidar': 2 Haziran 2025 tarihli İstanbul görüşmesi öncesi.

Dediğimiz gibi bir durup bir başlayandan eş zamanlı duraksayıp alevlenen safhaya geçilmesi düşündürücü.

İddialar muhtelif.

İHA'ların ulaştığı mesafelerin sıradan sinyal gücüyle açıklanamayacağı, uzun menzilli ve koordineli saldırıların yalnızca uydu destekli yönlendirmeyle mümkün olduğu, dolayısıyla yine geçen yazıda dediğimiz 'vekalet' unsurunun gayet açık olduğu belirtiliyor.

Olayları incelerken 'öncesi-sırası -sonrası' şeklinde analiz, geniş bir vizyon sağlıyor.

Bu saldırı öncesinde de Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelensky'nin Almanya yeni başbakanı Friedrich Merz ile görüşmek üzere 'üç hafta içinde üçüncü kez' Almanya başkenti Berlin'i ziyareti sonrasında yapılan açıklamaların 'Üçüncü Dünya Savaşı' söylemlerini tekrar gündeme getirdiğini belirterek Almanya Başbakanı Merz'in 'menzil sınırlaması olmayan Ukrayna yapımı uzun menzilli füzelerin finansmanını sağlıyoruz' demesinin 'acaba bir şeye mi hazırlanılıyor' diye de düşündürdüğünü belirtmiştik.

Yanılmamışız.

Ve tabii Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald J. Trump'ın tonunun giderek sertleştiği 'uyarı niteliğindeki' ifadeleri birkaç gün önce paylaşmıştı.

Tabii bu saldırının 'misillemesi' hususunda yine geçen yazıda dile getirdiğimiz 'Üçüncü Dünya Savaşı' söylemlerini doğrulayıcı nitelikte ve 'nükleer' olmaması şu an herkesin tek dileği.