Siyaset gündeminin odağında yine hukuk var. Birkaç gün önce Sayın Bahçeli'nin yaptığı komisyon çağrısı, şimdi ise Cumhurbaşkanımızın AK Parti'nin anayasa hazırlık komisyonunu teşekkül ettirmesi. Belediyelere terör nedeniyle yapılan görevlendirmelere (kayyım) dair düzenlemenin anayasaya aykırılığının gündeme gelmesi. CHP kurultayının iptali davasında haziran sonunda karar verilmesi ihtimali. Tüm bunlar bayram sonrasında meclisin yeni ve farklı bir hareketlenmeye gireceğine işaret ediyor...
ANAYASA KOMİSYONU
Milli Birlik Komisyonu'nun "mevzuat tarama" ödevine ek olarak yeni komisyon da görevine başlıyor. AK Parti'nin Anayasa Komisyonu Sayın Cevdet Yılmaz başkanlığında toplanacak. Aslında Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçtiğimiz günden beri "anayasada düzenleme yapma" fikri var ve bu konuda çalışmalar yapılıyor. Ancak bu komisyonun temel hedefi bazı maddeleri düzeltmek değil tümden "yeni anayasa" yazmak. Çalışma esasları henüz belli değil ama katılımcı bir metot seçileceği belirtiliyor. Akademi-sivil toplum-siyaset dengesinden bahsediliyor yapılan açıklamalarda...
BİRKAÇ ÖNERİM VAR!
Madde içeriklerinden, klasik tartışmalardan, değişir-değişemez tartışmasından önce gelen bir husus var o da "bu süreç, katılımcı olarak nasıl yürütülecek?" sorusunun cevabının ne olacağı. Yapılması gerekenleri alışıla gelmişin dışına çıkarmak gerekiyor bence. Dijital çağdayız malum. Herkesin görüşünü almak kadar kolay bir şey yok. Yapay zekâ ile bunları "sınıflandırmak" ise çok basit.
İNTERNETİ KULLANMAK, TEMATİK BAKMAK
Hazırlık evresinde "dijital açık kürsü" oluşturmak fayda getirebilir. Kurumlardan, derneklerden, vakıflardan, üniversitelerden, enstitülerden, birliklerden fikir almak mühim ama bunu tematik bağlamda yürütmek lazım. Tümel bir yaklaşım yerine bilgisine ihtiyaç duyulan yerlerden kendi alanlarına dair çalışma istemek yerinde olur bence. Öbür türlü "bir gruba yazdırılmış" metinler okuyoruz hep. Ya aynı ya da sadra şifa değil....
BELEDİYELERE KAYYIM AYM YOLUNDA
"Kayyım Konusu AYM'nin Gündeminde Yok" başlıklı yazımda kayyıma karşı çıkan CHP'nin konuyu AYM gündemine taşımadığına bu konuda bir dava olmadığına işaret etmiştim. İlginç bir durum oldu. İstanbul 9. İdare Mahkemesi, belediyelere kayyım atanmasına olanak tanıyan kanuni düzenlemenin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Sözüm ona "bağımsız yargının olmadığı" iddia edilirken ve hakimler yıpratılırken yapılan bu başvuruyu iyi anlamak gerekiyor. Sonucu ne olur bilinmez ancak taraf iddiasının mahkemece "bağımsız değerlendirildiği" çok açık.
ANAYASAL TAHKİMATIN GEREKTİĞİ KONULARA DİKKAT!
Bu durum bir başka şeye de işaret ediyor. Yarın başörtüsü konusunda da böyle bir itiraz olması mümkün olabilir. Yani başörtüsü konusundaki "fiili" durum, hukuki zemine oturmadığı için her zaman AYM'nin gündemine taşınıp yine sorun haline dönüşmesi mümkün... Bu iki durum da aslında Anayasa gündemine işaret veren hususlar... Toplumsal talep ve anayasa; anayasa ile anayasa mahkemesinin eski içtihatları arasındaki uçurum, temel hakları her zaman "bir farklı yorumla" sorunlu alana itebilir!
KILIÇDAROĞLU'NU MAHKEME BAŞKAN YAPABİLİR Mİ?
Hukuken mümkün olmayan ihtimalleri Kılıçdaroğlu'na yıkıp bunun üzerinden bir algı inşa ediliyor. Konunun siyasi yönü bir tarafa hukuki açıdan gerçekler ne onu bilmek gerekiyor. Nevşin Mengü'nün sonrasında teville düzeltmeye kalktığı mesele gündemimizde. Kılıçdaroğlu'nun göreve gelmesi durumu... Bu konuda gerçekler şunlar:
» Mahkeme genel kurulu iptal ederse eski yönetim tekrar genel kurula gitmek üzere göreve gelebilir. Bu sadece bir ihtimal...
» Bu durum CHP'de bir daha genel kurul olmayacağı, partiyi artık Kılıçdaroğlu'nun yöneteceği anlamına gelmiyor.
» Kılıçdaroğlu şayet ben bu görevi üstlenmiyorum derse ne olacak? O zaman ya "geçici heyet" atanır ya da o yönetimden birileri bu süreci yürütür. Burası belirsiz...
» Bu süreçte göreve gelen eski yönetimin de geçici heyetin de ortak ödevi genel kurula gitmektir. Başka ihtimal mümkün değil!
KAYYIM KELİMESİNİ TÜKETTİK...
Kayyım kavramını çok ve hatalı kullanınca bir anlam kayması yaşanıyor ve partiyi bundan sonra yönetecek ekip mahkeme kararı ile belirlenecek sanılıyor. Mahkemenin böyle bir yetkisi bu aşamada yok. Ancak genel kurul bu kargaşada yapılmazsa o zaman CHP'nin feshi (varlığını sona erdirmesinin tespiti) söz konusu olabilir...