İsrail'in İran'a saldırısına seyirci kalan İslam dünyası özellikle Arap yönetimlerinin tutumu bana Namık Kemal Zeybek beyin yazdığı şu hikâyeyi hatırlattı:
"Olay Midyat'tan... Midyat dağlarındaki zalim ağanın bostanından sıcak bir yaz günü kavun-karpuz alıp (veya çalıp) yiyen biri Müslüman, biri Süryani Hıristiyan, biri de Yezidi üç arkadaşın başına gelenler...
Ağa suçüstü yakalamış ama bakmış ki onlar üç kişi kendisi yalnız...
Güç yetirmesi imkânsız. Başlamış bağırmaya: "Müslüman kardeşim! Sen benim din kardeşimsin sana malım helaldir. Sen Süryani kardeşim sen de ehli kitapsın, kardeşim sayılırsın sana da helal olsun. Ama sen ey kâfir Yezidi! Sen nasıl benim bostanıma girersin" deyip Yezidi delikanlıyı ayaklarının altına almış; döve döve pestilini çıkarmış.
Sonra Müslümanla, Hıristiyan "Oh ağa bize dokunmadı" diye sevinerek seyretmişler.
Sonra dönmüş Süryani'ye: "Behey kâfir" demiş: "Allah'a üç diyen, domuza helal diyen kâfirlerden değil misin? Senin Yezidi'den ne farkın var. Ne hakla benim Müslüman kardeşim gibi bostanıma girersin". Süryani'yi de yere yıkıp hıncını çıkarmış.
Sıra gelmiş Müslümana: "Utanmaz adam" demiş. "Kendi yediğin yetmezmiş gibi bir de bu kâfirleri bostanıma sokmuşsun" deyip onu da ötekilerden beter etmiş.
Üç kafadarı kolları bacakları kırık, kafaları yarık, yüzleri gözleri şiş bir durumda bulan köylüler sormuşlar:
"Size ne oldu?"
Üçü birden "Ağa dövdü."
Köylüler şaşkın şaşkın sormuşlar.
"Ağa üçünüzü birden nasıl dövdü?"
Müslümanla Hıristiyan aynı anda söylenmişler: "Ah! Yezidi'ye sahip çıkacaktık... Ah..."
İsrail Gazze'de işgale karşı direnen HAMAS'ı bitirsin diye ellerini ovuşturan Arap yönetimleri, şimdi de İran'a karşı yürütülen saldırı karşısında aynı tavrı sergiliyor.
Halk desteği olmayan otokrat Arap yönetimleri, Arap dünyasının en güçlü sivil toplum örgütü olan İhvan'ı (HAMAS İhvanın Filistin versiyonudur) ve İran'ı iktidarları için tehlikeli görüyorlar ve bu ikisine yönelik İsrail saldırılarından memnun oluyorlar!
Hatta bazıları saldırılardaki tutumlarıyla fiilen İsrail safında yer alıyorlar!
Oysa saldıran tek başına İsrail değil başta ABD olmak üzere tüm batı dünyasıdır.
İsrail'i ileri karakol olarak kullanıyorlar.
Yani hedef başta Arap ülkeleri olmak üzere tüm İslam alemidir.
Sahi İslam İşbirliği Teşkilatı'nı gören var mı?!!!
Hülasa, Arap dünyasının stok ettiği onca silah ve mühimmat, İsrail'in güvenliğini tehdit ediyor gerekçesiyle hiç beklemedikleri bir anda tıpkı Suriye'deki askeri tesisleri vurdukları gibi, tıpkı Lübnan'ı vurdukları gibi ve tıpkı şu anda İran'ı vurdukları gibi hedef haline gelebilir ve son pişmanlık fayda etmeyebilir hatta iktidarlarını da kaybedebilirler!
'HAMAS'a ve İran'a sahip çıkmalıydık!' dediklerinde de çok geç kalmış olurlar!