Tüm Yazarlar
Yekta Şirin Yazıları
Altın Portakal'da yaşananlar zihinsel kolonyalizmin örneğidir
Yekta Şirin
Soykırım, darbe teşebbüsü, terör propagandası ne zamandır demokratik bir eylem olarak görülmeye başlandı? 130 kişinin öldüğü 2015 Paris saldırılarının ardından bu terör saldırılarını gerçekleştirenleri aklamaya dönük çekilen bir yapım Cannes Film Festivali'nde gösterilebilir miydi?
Yönetmen filmin neyi olur?
Yekta Şirin
Sanat eserinde tali konular merkeze geldiğinde yönetmenin anlatmak istediği temel anlamın anlaşılması imkansız hale gelirken, eserin deforme edilmesi söz konusu oluyor. Sonuç olarak yönetmenden, eserden, sanattan bahsetmek imkansız hale geliyor. Böylesi bir durumda geriye izleyicinin, Tarkovsky'nin ifadesiyle “tüketicinin” aldığı haz kalır. Günümüz sineması her şeyin ‘yutulması' üzerine kurgulanıyor. Yakın dönemde sinemayı etkisine alan bu anlayış öncelikli olarak sinemada yönetmenin kendisini yuttu. Yönetmenin ‘ölümüyle' birlikte sadece sanatsal değil aynı zamanda toplumsal bir işlevi de olan yönetmenin mesajını anlamak gibi bir çaba içerisinde olmak anlamsızlaştı.
Türkiye kutuplaşmıyor, yönünü arıyor
Yekta Şirin
Bugün bize anormal gelen şey, siyasal/toplumsal tartışma/kutuplaşma ortamı olmamalıdır. Anormallik, İngiliz, Alman ya da Fransız modernleşmesi bağlamında bir mukayese yaptığımızda bu meselelerin Türkiye’de 2019 yılına sarkmasıdır. Asıl mesele Türkiye’de demokratikleşme ve sivilleşmenin sekteye uğratılmasıdır. Siyaset eliyle başlayan tüm tartışmaları “kutuplaşma” parantezine alamayız. Türkiye kutuplaşmıyor yönünü arıyor. Bu da ancak tartışmayla mümkündür. Bu yön tayinini sadece devlete bırakmak, siyasi parti liderlerinin kendi arasındaki bir meseleymiş gibi sunmak toplumu sahnenin dışına atmaktır.