
Tarihi kırılmalara tanıklık etmede çağ atladık denecek kadar ilginç günlerden geçiyoruz.
Washington Post'un Gazze'de öldürülen 60 bin kişiden 18 bin 500'ünün çocuk olduğunu belirterek çocukların yaşları ve fotoğraflarından oluşan listeyi yayınlaması bir tür işaret fişeği niteliği taşıyor.
Çünkü eş zamanlı olarak Filistin'i tanırken bir yandan İspanya, İrlanda, Fransa gibi Avrupa ülkeleri birer birer Filistin'i tanıma yönümde beyanat vermesiyle birlikte eş zamanlı olarak İsveç, Avrupa Birliği'nden İsrail ile olan ticari ilişkilerin durdurulmasını talep ediyor.

İspanya Başbakanı Pedro Sanchez "Fransa'nın İspanya ve diğer bazı Avrupa ülkeleriyle birlikte Filistin Devleti'ni tanımasını memnuniyetle karşılıyorum. Hep birlikte Netanyahu'nun yok etmeye çalıştıklarını korumalıyız. İki devletli çözüm tek çözümdür" şeklindeki açıklaması ile durumu özetliyor.
Fransa Devlet Başkanı Emmanuel Macron ise Eylül ayında gerçekleştirilecek Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'mda resmen ilan edilecek tanıma mevzuunda 'Filistin Yönetimi Başkanı tarafından verilen taahhütler ışığında, kendisine ilerleme kararlılığımı ifade eden bir mektup yazdığını' dile getiriyor.
Bir diğer gelişme ise Birleşmiş Milletler nezdinde gerçekleşiyor.
İki devletli çözüm konferansı Birleşmiş Milletler bünyesinde düzenleniyor.
Mısır, Katar, Ürdün, Endonezya, İngiltere, Kanada, İrlanda, İspanya, İtalya, Japonya, Brezilya, Meksika, Norveç, Senegal, Fransa ve Suudi Arabistan 'Hamas'ın silahsızlanması ve Gazze'deki yönetimin Mahmud Abbas liderliğindeki Filistin Yönetimi'ne devredilmesi' yönündeki Birleşmiş Milletler New York Bildirisi'ne imza atan ülkeler arasında yer alıyor.
Türkiye ise 11. Maddeye '1967 sınırları temelinde egemen ve bağımsız bir Filistin devleti kurulması' durumuna işaret eden bir şerh koydu.
Yani Arap Birliği ve Avrupa Birliği bir konuda uzlaşıyor: Filistin.
Devran dönüyor.
Zaman yaklaşıyor.
Çanlar kimin için çalıyor?
