2 Mayıs 2024 Perşembe / 24 Sevval 1445

Moskova'da kritik zirve! Türkiye dünyaya bir mesaj verecek

Türkiye, Rusya, Suriye ve İran arasındaki dörtlü toplantı bugün Moskova'da gerçekleşecek. Bu toplantıdan Türkiye, bölgede yürütülen terörle mücadeleye ilişkin olumlu gelişmelerle dönmeyi amaçlıyor. Uzmanlar, Türkiye'nin uluslararası arenaya da terörle mücadelede istikrarını ve kararlılığını sürdürmeyi hedeflediği mesajını vereceği görüşünde.

TRT Haber25 Nisan 2023 Salı 12:47 - Güncelleme:
Moskova'da kritik zirve! Türkiye dünyaya bir mesaj verecek

Türkiye-Rusya-Suriye ve İran arasındaki dörtlü toplantının adresi Moskova. Bu görüşmenin bölgede barışı sağlamak adına birçok önemli noktası bulunuyor.

Türkiye, Şam'la 11 yıl sonra ilk kez geçen aralık ayında görüşmüştü. Bu görüşme de Savunma Bakanlığı düzeyinde Türkiye-Rusya-Suriye ve İran arasında bir ilk olacak.

Uzmanlara göre, toplantı öncesi Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın açıklamaları, Ankara'nın görüşmeden olumlu mesajlarla döneceğini gösteriyor. Zira, bölgenin en önemli aktörlerinin yer alacağı toplantıdan, terörle mücadele konusunda önemli sonuçların çıkması bekleniyor.

Toplantının ne ifade ettiğini, önümüzdeki süreçte ne getireceğini Mersin Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç Dr. Kaan Kutlu Ataç değerlendirdi.

"İHTİYAÇLAR HİYERARŞİSİ ÖNEMLİ"

Ataç, öncelikle ihtiyaçlar hiyerarşisine dikkati çekerek, Suriye iç savaşındaki bölgesel aktörlerin dış politika analizi yaparken ne kadar önemli olduğuna işaret ediyor.

Şam yönetiminin Arap dünyasında ilişkilerini normalleştirme sürecinde olduğuna değinen Ataç, Arap başkentlerinin de bu durumu desteklediğini söylüyor.

"Şam rejimi son dönemde Arap dünyası nezdinde ilişkilerin normalleştirilmesi ve gerginliklerin azaltılmasıyla ilgili bir süreç yaşıyor. Suriye iç savaşının geldiği noktada eğer paradigmatik bir değişiklik olmazsa Esad rejimi varlığını devam ettirecektir.

Esad rejimi Arap dünyasında tanınırlığını artırıyor ve özellikle Arap başkentleri bu normalleşme sürecine destek veriyor. Örneğin Suud Dışişleri Bakanı'nın Esad'ı ziyareti bu sürecin önemli bir dönüm noktası."

Öte yandan Ataç, Suriye yönetimine ilişkin Arap dünyasının neredeyse bütününde başlayan normalleşme sürecinin, Ankara-Şam hattında da benzer bir senaryonun daha yüksek sesle konuşulmasının önünü açtığını ifade ediyor.

"Türkiye de Suriye ile ilişkilerinde savunma ve istihbarat konularında adımlar atıyor. Misal, geçen aralık ayında teknik bir görüşme gerçekleşmişti ve bakanlar düzeyindeki ilk temasın ardından siyasi çözüme, yani diplomasi alanına yani dışişleri bakanları seviyesine gereksinim duyulduğu ifade edilmişti.

Sayın Cumhurbaşkanı da Esad ile görüşebileceği sinyallerini vermişti ve siyasette küslük olmayacağını belirtmişti."

"TÜRKİYE, DİPLOMASİ AYAĞINI KUVVETLİ ŞEKİLDE KULLANIYOR"

Ataç Türkiye'nin normalleşme sürecinde adım atan taraf olarak diplomasi ayağını kuvvetli şekilde kullanacağını ve kullandığını da ifade ederek, Astana görüşmelerine işaret ediyor.

"Moskova, Şam ve Ankara arasındaki Astana sürecinden dolayı bu toplantıya İran'ın da dahil olmak istediğiyle ilgili ciddi bir duyum vardı basında. Ve nitekim dörtlü yapıya Astana sürecinin dışındaki o normalleştirme sürecine İran da dahil oldu. Hatırlanacaktır devlet başkanı düzeyindeki ziyarette ve Dışişleri Bakanlığı düzeyindekii ziyarette Şam ve Ankara mekikleri Tahran tarafından dokunmuştu bu anlamda. Yani bu önemli bir çerçeve. Dolayısıyla bu dörtlü bakanlar düzeyindeki gelişme önemli."

Ataç, sürecin siyasi ayağının nasıl olacağının hala belirsizliğini koruduğunu da ekliyor.

"Çavuşoğlu'nun da ifade ettiği bu sürecin, yani Dışişleri Bakanlığı arasındaki görüşme sürecinin bilahare liderler zirvesine dönüşebileceğiyle ilgili beklentisi şu anda karşılanmamış gözüküyor. Bu önemli bir süreç. Savunma bakanlarıyla ilgili süreci işte bu ihtiyaçlar içerisinde bölgesel aktörlerle olan ilişkilerde örneğin Türkiye'nin çok ciddi şekilde durduğu terörden kaynaklanan güvenlik endişelerinin giderilmesiyle Şam arasında bir bağlantı kurduğu anlaşılıyor."

TOPLANTIDAN NE ÇIKAR?

Bakan Akar'ın toplantıya ilişkin açıklamasında dikkati çeken sözlerinden biri, "Toplantının yapılmasına müteakip bazı olumlu gelişmelerin gerçekleşmesini de bekliyoruz" ifadeleri oldu. Bölge barışına katkı sağlamak için Türkiye'nin elinden gelen gayreti gösterdiğinin altını çizdi.

Ataç, bu dörtlü görüşmenin sonucunun Türkiye için güvenlik ve terör boyutuyla ön plana çıkacağını belirtiyor.

"RUSYA ELİNİ GÜÇLENDİRMEK İSTİYOR"

Ataç, Rusya'nın buradan çıkarımının ise Orta Doğu açılımında elini güçlendirmek istediği yorumunda bulunuyor.

"Rusya, Şam ve Ankara ilişkilerinde normalleştirmeyi başaran bir süper güç olarak gözükmek istiyor. Bu özellikle Orta Doğu'ya açılımında Moskova'nın elini güçlendirecek bir yapı."

"TÜRKİYE, OLUMLU SONUÇ BEKLENTİSİYLE GİDİYOR"

Bakan Akar'ın toplantıya ilişkin dile getirdiği "olumlu gelişmeler" ifadesini Ataç şu sözlerle değerlendiriyor:

"Türkiye'ye yönelik terör hareketlerinin önlenmesiyle ilgili mücadele var. Taahhüdü bu. Bu konuda desteğin artacağına yönelik bir beklentisi var.

Öte yandan, kamuoyuna da bir mesaj var. Özellikle Suriyelilere. 'Onları zora sokacak herhangi bir durum veya böyle bir karar almamız asla söz konusu değil' diyor. 'Rahat, müsterih olsunlar. Bu tutum herkes tarafından bilinmeli ve buna göre davranılmalı' diyor."

"TERÖRLE MÜCADELE PAZARLIK UNSURU DEĞİL"

Ataç, Şam'la normalleşme sürecinde terörle ilgili konuların iç savaşın başlangıcından bu yana olduğu gibi kontrol altında olacağına da vurgu yapıyor. "Dolayısıyla bunu bir pazarlık unsuru yani rejime karşı bir pazarlık unsuru olarak kullanılmayacağı taahhüdünü veriyor" diye ekliyor.