Dünya haftaya, İsrail Terör Örgütü (İTÖ) ile destekçisi Amerika arasında gerçekleşen "Gazze" konulu toplantıyı tartışarak başladı, yapılan açıklamalardan neler döndüğünü anlamaya çalıştı.
Ben de aynı işlerle meşgul oldum ve yapılan açıklamaları, kelimelerin arka planında yatan niyeti çözmeye çalıştım.
Benim ateşkes ve barış maksadıyla yapıldığı söylenen bu toplantıdan HAMAS adına çıkardığım sonuç şu;
"Filistin'in anahtarını bırak ve git"
Evet dünkü toplantı ve sonrasında yapılan basın açıklamalarından HAMAS'ın anlaması gereken bu...
Açıklanan metni, anlaşmanın maddelerini kime okutursanız okutun o maddelerden ancak bu anlam çıkar.
Artılar, Eksiler...
Okurlarımızdan bazıları "yav kardeşim hiç mi olumlu bir şey yok" diyebilir.
Anlaşmanın maddelerine baktığınızda Filistin'in hayrına kritik iki hususun olduğunu görürsünüz.
Bu kritik hususlardan ilki anlaşma sağlandığı takdirde ateşkesin başlayacak olması, ikincisi ise ablukanın kalkması ile Filistinlilerin yiyecek, içecek, giyecek, sağlık gibi temel ihtiyaçlarının karşılanacak olması.
Bunlara ilave bir de Filistinli bir kısım mahkûmun serbest kalacak olması Filistin'in hayrınadır.
Bu üç maddenin dışındaki tüm maddeler İsrail'e yarayan maddelerdir.
Neler Oluyor?
Bugün olan biteni aylar öncesinden yazdım, çizdim ve anlattım.
"Bunlar şeytan, tek planla yola çıkmazlar bunlarda "A" planı, "B" planı hatta "C" planı mutlaka vardır bu durumu görmek ve dikkat etmek lazım" diye aylar öncesinden söyledim.
Söylemek yetmedi bu planların ayrıntılarını, oyunun nasıl kurgulanacağını detaylarıyla yazdım, anlattım.
Arşive girip karıştırdım ve tam da bugünleri anlatan bir yazıyı bundan tam iki yıl önce 9 Aralık 2023'te yazdığımı gördüm.
Bakın neler yazmışız o günlerde bugünleri görerek...
Yazıdan bir özeti sizlerle paylaşayım.
B PLANI
Azmettirenin Amerika ile tetikçisi İsrail Terör Örgütü (İİTÖ) birden fazla hedefe ulaşmak için yola çıktığını, ancak kurduğu oyunun çökmesi üzerine "B" planına geçtiğini yazmıştım.
B planının da;
1. Gayri resmi yollardan, işgal edilemeyen Filistin'i oldubittiye getirerek resmi yollardan işgal etmek.
2. Filistin'de kendi güdümünde hareket edecek bir siyasi iktidarı iş başına getirmek.
Filistin'in İşgali...
Plana göre saldırılar karşısında Gazze'nin 15 gün içinde düşmesi ve o topraklarda şu an İsrailli teröristlerin cirit atıyor olması lazımdı.
Ancak hesap tutmadı.
Gazzeli Filistinliler tarihi bir destan yazdı ve inanılmaz bir direnişle topraklarını terk etmeden soykırıma göğüs gerdi.
Bu beklenmedik durum karşısında B planına geçilecek ve Gazze'nin işgali için "uluslararası güç" kozu sahaya sürülecek.
Amerika bu yolla İsrail'in yapamadığını yapmayı, daha önce Irak'ta uyguladığı Çekiç güç benzeri bir modelle Gazze'yi resmi yollardan işgal etmeyi planlıyor.
Plan öyle şeytani ki...
Amerika tepki oluşumunu önlemek için bu gücün kendi önderliğinde, İngiltere kontrolünde, muhtelif Avrupa ülkeleri ile bölge Arap ülkelerinden oluşmasını istiyor.
Amerika'nın planı; bu güç Gazze'yi işgal eder etmez öncelikle direnişin liderlerini, kanaat önderlerini, toplumu yönlendiren lider statüsündeki kişileri katletmek, ardından girilemeyen tünelleri imha etmek.
Gelelim bir sonraki plana...
İşbirlikçi Yönetim...
Hepinizin bildiği gibi bir siyasi parti...
Ama buna rağmen kendisi terörist olan İsrail ve Amerika tarafından bir terör örgütü gibi tanıtılıyor.
Amerika'nın ortaya attığı bir yalan da şu anki Hamas'ın Filistin halkını temsil etmediği.
Oysaki Hamas 2006 seçimlerinde batının onca engeline rağmen 132 sandalyeli meclisin 76'sını kazandı.
Ancak bu ezici üstünlüğe rağmen iktidar Hamas'a verilmedi. Çünkü plan gereği iktidarın batının kuklası, işbirlikçi Mahmut Abbas'ta olması gerekiyordu.
Filistin'de bugün seçim yapılsa Hamas ve lideri Haniyye ezici bir üstünlükle seçimleri kazanır ancak bu asla yapılmaz.
Çünkü Amerika'nın planına göre Gazze'nin işgalinden sonra iktidar ya Mahmut Abbas'ta olmalı ya da Dahlan gibi satılık bir kimlikte.
Başka Çare Yok...
Amerika ve İsrail Gazze'de insanlığın en aşağılık soykırımlarından birinin yaşandığının farkında.
Bu açıdan bakıldığında hem İsrail hem de Amerika öylesine bataklığa saplanmış durumdalar ki inanılmaz.
Adı geçen katiller bu işin sonunda birilerinin kellesinin gideceğinin farkındalar.
Özellikle Amerika bütün dünyada çok büyük nefret uyandıran bu süreçten bir şekilde kendini kurtarmanın yollarını arıyor.
Bu işten kurtuluşun tek yolu ise böylesi bir planı uygulamaya koymak.
Sonuç;
Görüldüğü gibi Londra Merkezli kurulmaya çalışılan tuzak derin, Tony Blair üzerinden oynanacak oyun büyük.
Bu nedenle Türkiye mutlaka bu oluşumların içinde olmalı, süreçte mutlaka söz sahibi olmalıdır.
Aksi takdirde savunma hattı çöker...