Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 26 Ağustos 2024 günü Ahlat-Malazgirt'te yaptığı "iç cepheyi güçlendirmeliyiz" vurgusuyla başlayan, Bahçeli'nin tarihi çağrısıyla hedefini bulan ve terörist başı Öcalan'ın PKK'ya "silah bırak, örgütü feshet" talimatıyla rayına giren, devamında PKK'nın da 15 Temmuz'da silahları yakmasıyla ilerlediği görülen "terörsüz Türkiye" süreci şimdi yeni bir dönemeçte.
Bu noktaya kadar güvenlik ve istihbarat bürokratlarının görünmeyen titiz emeği vardı süreçte. İşler bu noktaya geldi. Onlar aynı hassasiyetle takibe devam ederken şimdi –İyi Parti hariç- 11 partiden 47 milletvekilinin katılımıyla siyaset giriyor devreye. Mesele TBMM çatısı altına taşınıyor.
NUMAN KURTULMUŞ'UN AĞIRLIĞI
Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş'un başkanlığında oluşturulan komisyon bugün ilk toplantısını yapacak. 47 milletvekili önce komisyona bir ad verip çalışma usul ve esaslarını belirleyecek. Devamında silah bırakma sürecinin hukuki, siyasi, toplumsal ve psikolojik alt yapısı için zemin çalışması yapacak komisyon üyeleri.
Komisyon açısından Numan Kurtulmuş'un varlığı artı bir değer taşıyor. Kurtulmuş Meclis başkanı olmanın ötesinde siyasi ağırlığı ve her kesimde saygınlığı yüksek bir isim çünkü. Sürecin en başından bu yana ihtimamla ilerletti görüşmeleri. Zorlu komisyon sürecini de aynı ihtimam ve yapıcı tutumla yöneteceğine dair inanç her kesimde var.
11 PARTİ 47 ÜYE: GENİŞ BİR KOMİSYON
Toplumsal desteğin ve tepkinin Meclise taşınacağı yahut orada konuşulan konuların vekil üyeler eliyle topluma şeffaf aktarılacağı bir süreç yaşanacak.
AK Parti, MHP, DEM, CHP, Yeni Yol, TİP, EMEP, Yeniden Refah, DSP, HÜDAPAR, DP komisyona üye veren partiler.
Komisyonun oluşması ve partilerin geniş bir katılımla yer alması süreç açısından gayet olumlu. Her görüşün, önerinin masada olması demek.
Bu sayede endişeli olmalarına, eleştirel tutum aldıklarını belirtmelerine rağmen masada olmayı tercih eden partilerle birlikte sürecin sağlaması yapılabilecek.
EVE DÖNÜŞ İÇİN ZEMİN HAZIRLIĞI
Komisyon silah bırakan, terörle bağını koparan PKK'lıların "eve dönüş" zemini nasıl oluşacak, suça bulaşanla bulaşmayan nasıl ayırt edilecek, dönüşlerle birlikte toplumsal barış ve huzur ortamı nasıl sağlanacak, soruları üzerine çalışacak. Uzmanları dinleyecek, dünya örneklerini inceleyecek, Türk hukuk sistemini elden geçirecek, sosyolojik-psikolojik boşlukları ve ihtiyaçları tespit edecek, raporlar hazırlayacak.
Her biri hayli zorlu ve ağır elbette. Açık yaralar varken süreç enfekte olmasın, kimsenin yarası yeniden kanamasın diye adaletli bir ihtimam gerekiyor.
KOMİSYONUN HEDEFİ: TERÖRSÜZ TÜRKİYE
Yarından itibaren o komisyonda tartışmanın ve -ne yazık ki- siyasi şovların eksik olmayacağını tahmin etmek zor değil. Lakin 50 yıldır Türkiye'nin canını yakan bir sorunun çözümünde siyaset kurumunun doğrudan rol alması çok önemli. Milletin evlatları artık ölmesin diye milletin vekillerinin sorumluluk almasını da çok değerli buluyorum.
Komisyonun adı belli değil ama hedefi belli. Terörsüz Türkiye için çalışacak.
Her siyasi partinin konuya böyle yaklaşması, odağını kaybetmemesi gerek.
ŞOV YAPAN KAYBEDER
Gerçek hayatta karşılığı olmayan maksimalist talepler yahut hırsızlıktan-yolsuzluktan yargılanan isimleri aklama çabası işi yokuşa sürmekten, suyu bulandırmaktan ve toplumu yormaktan başka işe yaramaz.
Bu yollara tevessül eden partilerin toplumdan tepki toplayacağı açıktır.
Türkiye bir ateş çemberinin içinde bir ve bütün kalmaya, güçlü olmaya, bölgesinde de huzur ve istikrarı sağlamaya çabalıyor çünkü.
Milletin gördüğü ve desteklediği bir süreci kendi ajandası ve küçük hesapları için akamete uğratmaya çalışmak milletin evladını ateşe atmak demektir.